Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın girişi İnönü'nün kısa biyografisi, bazı sözleri ve aldığı rütbelere ayrılmıştır. 1. Dünya Savaşı, İnönü Muharebeleri, Sakarya Savaşlarındaki başarı, Lozan Antlaşması, 2. Dünya Savaşı, Johnson Mektubu gibi önemli olaylar hakkında özetle bilgiler anlatılmış bunun yanında İsmet İnönü'nün kişiliği, fikri özellikleri, öncü olduğu devrimler de kitapta yer almıştır. Yazar 1950, 1954, 1957 genel seçimlerinde partilerin aldığı oyları verilerle okuyucuya aktarır. 1950-1980 arasında yaşanan olaylardan, darbelerden bahseder. Kitapta bazı kaynaklardan yararlanılmış lakin dipnot olarak eklenmemiştir. Kaynakça kitabın sonundadır. Dolayısıyla okuduğunuz bölümlerin hangi kaynaklardan alındığını bilmiyorsunuz. Kitapta beni rahatsız tek şey şuydu. Sayfa 140-141 'de Atatürk'ün eşcinsel olduğu ima edilmiş ayrıca İnönü Atatürk'ten daha çok övülmüştür. Üstelik bu yazılanlar hakkında kaynak dipnot olarak yok. Sayfa 140-141'de yazılanlar: Tarih Araştırmacısı Ayşe Hür ise, Atatürk'le İnönü arasındaki bu ilişkinin detaylarını bir gazeteye verdiği röportajda şöyle özetlemektedir: "Atatürk ve İnönü arasında Milli Mücadele ile başlayıp ölümüne kadar farklılıklar içeren bir ilişki. Başından beri Mustafa Kemal'in İnönü'ye büyük bir sevgisi var. Öyle mektuplar yazmış ki, bir erkeğin bir kadına yazdığı mektuplar gibi. Hatta 1933'te yazdığı bir mektupta "Seni okurken hıçkırıklarla ağladığımı söylersem, inanır mısın? Bu duygularımı kimsenin yanında değil, yatak odama çekildikten sonra mahremimde yazıyorum. Sen beni muhakkak çok seviyorsun. Ya ben seni!" şeklinde ifadeler kullanmış. İnönü'nün cevapları daha ölçülü, daha mesafeli, başından itibaren ilişkiyi dikkatli kurmaya çalışmış. Neden İnönü daha mesafeli? İşlerin nereye gideceğini görmüş. Mustafa Kemal'in kişiliğini iyi analiz etmiş. Bilirsiniz İnönü Milli Mücadele'ye geç intikal etti. Mustafa Kemal gözü kara, ölçüsüz hedefleri olan, öfkeli, kurallara pek uymayan biri. Fakat devlet kurmayı hedeflediği için bu durumu dengeleyecek bir insana ihtiyaç duymuş olabilir. İnönü, daha sakin, ölçülü, temkinli, kültürlü, satranç oynuyor, klasik müzik dinliyor, düzenli bir aile hayatı var. Süreç içinde ilişkileri pekişmiş, Mustafa Kemal'in yemek masasında aldığı pek çok kararı, sabahleyin İsmet İnönü'nün düzelttiği biliniyor. Mustafa Kemal'e belli bir rahatlık sağlamış. Yanlış yapsam da İsmet var arkamda hissi var Atatürk'te.. İsmet İnönü Atatürk'ün otoritesini sorgulamamış, bazen akıl vermiş, bazen kışkırtmış ama her zaman iyi bir ikinci adam olmuş. Bu ikiliyi tüm çatışmalarına, farklarına rağmen ideolojik anlamda birbirinin ekürisi olarak görüyorum. İyi polis-kötü polis rolü oynuyorlar. Mustafa Kemal hayranları, ona toz kondurmamak için kötü şeyleri İnönü'ye atfederler. Halbuki ikisi bir bütün, ideolojik bir ayrım yok, metotlarda ve üslupta ayrım var. Mustafa Kemal'le yaşamak çok zor. Çünkü o sürekli istediği olsun ister, her şeye karışır. Göreve atar, alır, aşağılar, alay eder, geceleri yatağından kaldırır, giyimine, saçına müdahale eder, vs. Böyle bir tabloda İnönü etkisiz elemana dönüşüyor. İnönü bunların hepsine katlanıyor. Bazı araştırmalarıma göre Atatürk'ün yazdığı mektup doğru hatta karşılığında İsmet İnönü'de mektup yazmış. Lakin yine de eşcinselmiş gibi imalarda bulunmak, doğru veyahutta yanlış olduğu bilinmeyen bilgileri net bir şekilde okuyucuya sunmak yanlıştır. Bilgi kirliliğidir.
İnönü ve Yakın Tarih Sırları
İnönü ve Yakın Tarih SırlarıKahraman Yusufoğlu · Yılmaz Basım · 20158 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.