Orhan Pamuk bir aşk hikayesini konu aldığı bu roman da, aşkın yalın ve tutkulu halini anlatıyor.Masum bir aşkın nasıl saplantıya dönüşebildiğini,insanın kendine çektirdiği işkenceyi gözler önüne seriyor.
Spoiler vermemek adına romanın gidişatına ve işleyişine çok fazla girmek istemiyorum. Yeşilçam filmlerini andıran bir konuya sahip olsa dahi betimlemeler de ki başarı sebebiyle okurken zevk alabileceğiniz bir roman.
Konunun geçtiği dönemle alakalı da hoş bir hissiyat verip o yılları gözünüzün önünde canlandırmaya sebep oluyor.
Yakın bir zaman da Çukurcuma'da ki müzeyi de ziyaret edeceğim.Hikayesini ve anlamını bilerek birşeyleri görmek ve dokunmak daha derin hissi duygular vereceği kanısındayım.
Son olarak hayaller gerçek olmasa da müze olmuş diyebiliriz :)