Ara sıra hangimiz bir başka dünyada yaşamayı istemedik ki? Hangimiz kendimizi, o çok sevdigimiz kitap kahramanlarının yerine koymadık? Onlar olmak istemedik? Violet için de o kahraman Rose. Kendisi güçlü, cesur ve köle olduğu hayatında olabildiğince özgür ruhlu biri. Violet gibi utangaç ve özgüvensiz biri için her şey yani... Ve katıldığı bir comic-con'da hep istediği şey oluyor Violet'ın; kendini çok sevdiği o kitap evreninde buluyor. İlk başta çok heyecan verici olsa da daha sonrasında bir kitabı okumakla onu yaşamanın aynı şey olmadığını acı bir şekilde öğreniyor... Yazıda spoiler vermeyeceğim lakin yazarın karakter tercihinde canımı çok sıkan bir durum var. Spoiler niteliği olan bir şey değil ama yine de isterseniz atlayabilirsiniz. Violet kitabın evrenine arkadaşları Katie, Alice ve erkek kardeşi Nate ile giriyor. Katie biraz daha Violet'a benzerken Alice 1.80 boyunda, sarışın, çok güzel bir Barbie bebek olarak tasvir edilmiş. Ve yine ne hikmetse tüm kitap bu kızdan işkilleniyorlar. Kız bir şey yapsa da yapmasa da hep diken üstündeler. Niye? Kız güzel diye... Şimdi şöyle anlatayım; sen nasıl kendi görüntünü seçemiyorsan aynı şekilde başkaları da seçemiyor. Güzel olmak kızın suçu mu? İnsanların güzel diye ona hayran olmasının suçlusu bu kız mı? Alice ne yapsa ne dese sürekli batıyor Katie ve Violet'a. Sözde yakın arkadaşlar ama arkasından hasp*m, s*rtük diye bahsediyorlar hep. Ve kızın gerçekten kitabın yarısına kadar yaptığı bir şey de yok. Sonrasında maalesef bir olay yaşanıyor ki spoiler olduğu için bahsetmeyeceğim. Burada yazarı da suçluyorum. Sırf güzel olduğu için kibirli ve bencil olmak zorundaymış gibi yazmış karakteri. Beni daha çok sinirlendiren şey ise Alice'in "iyi bir kıza" dönüşmesi "artık evden makyaj yapmadan çıkıyor" şeklinde yazılmış! Bunu yazarak ne demek istedin peki sen şimdi? Makyaj yapmayan kızlar düzgün ve iyi kızlardır, makyaj yapan kızlar tü pis kaka mı? Bu tarz geri kalmış düşünce yapılarıyla insanları hele hele kadınları kategorize etmeyi bırakın artık. Bu kitap bir genç yetişkin kitabı, küçük ergen kızlar okuyor bunları. Salak saçma şeyler yazmadan önce iki defa düşünün bir zahmet. Kitabı okuyan kızlara da söylemek isterim ki; nasıl görünmek istiyorsanız öyle görünün. Makyaj yapmanız sizin nasil biri olduğunuzu tanımlamaz. Çok güzel, görüntüsüne dikkat eden biri olabilirsiniz ve aynı zamanda aklı başında "iyi bir kız" da -artık bu ne demek oluyorsa- olabilirsiniz. İnsanların sizi tanımlamasına kategorize etmesine izin vermeyin. Olmak istediğiniz görüntüde olmak istediğiniz kişi olun... Kitaba dönecek olursak eğer, ikigai temasını çok severim ki zaten kim sevmez? Bu sebeple başladım ama yaş olarak dediğim gibi bana çok genç işi geldi. Sevdiğim bir tema olmasına ve nispeten güzel işlenmesine rağmen okurken ara ara sıkıldım. Verdiğim her arada kitaba devam etme sürem uzadıkça uzadı. Normalde bir kitaba başladığım gibi bitiririm, araya başka bir kitap sokmam ama bunda kendimi başka bir kitap daha okurken buldum. Dediğim gibi kötü değildi ama işte... Belki on yıl önce okusaydım daha farklı hissederdim ama şu an için bana hitap eden bir kitap değilmiş diyorum. 6/10

Darağacı DansıAnna Day · Yabancı Yayınevi · 2019824 okunma

·

650 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sezen Gözde Demirci