Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
“İnsan asla hiçbir şey anlatmamalı.” diye başlayan, “Hayat anlatılamaz..Baştan yenilgiye mahkûm bir girişim” diyerek devam eden, karakterinin derdi gücü anlatmak olan bir kitap. ️Daha önce bu kadar zamana yayarak (4 ayda), aman bir şey kaçırmayayım kaygısıyla okuduğum, ve hakkında bir şeyler yazmak için bir ay kıvrandığım bir kitap okumamıştım. Kuşkusuz, zor bir okumaydı. Ve yine kuşkusuz, okuduğum en güzel kitapların başlarında yerini aldı. _ Bu, iki günde #okudumbitti etiketi yapamayacağınız kitaplardan biri. ‘Nedenmiş o hanım kız, bal gibi de okurum, çok hızlı okurum ben’ diyene itiraz etmem. Ama bu kitabın hakkını vermek için bir an önce bitirmeliyim kaygısından uzak, acelesiz, sabırlı bir okuma benim naçizane önerimdir. ️Marias’ın uzanıp kolunuzdan yakalamasına izin verirseniz, kendinizi onun zihninin labirentlerinde kaybederseniz, ve bir an önce bitirmeliyim kaygısından uzak, sindirerek, tadını alarak, acelesiz okursanız, Yarınki Yüzün’den alacağınız edebi hazzı, ‘2022’de yaptığım en iyi şeyler’ başlığıyla iç cebinize koyarsınız. ___ Kısaca konusuna değinmek gerekirse: İspanyol çevirmen Jaime Deza, insanların içyüzünü, maskelerin altında saklananı görmek konusunda özel yeteneğe sahip biri. İngiliz Gizli Servisi’nde "insan tercümanı ya da yorumcusu" olarak çalışmaya başlamasıyla gelişen olaylar, kitabın önyüzünü oluşturuyor. Hikaye onun tanıdığı sıradışı ve kalburüstü insanların hikayeleriyle katlanarak devam ediyor. ️Deza karakteri de tıpkı Marias gibi keskin bir gözlem ve çözümleme yeteceğine sahip. Hayatının büyük bir kısmını gözlemlemeye ayırmış sanki. Tam da bu yüzden kitabın bütününe bakınca olaylardan çok düşüncelerin, yaşananlardan çok onlara karşılık gelen imgelerin aktarımı öne çıkıyor. Yaşanan olayların gizemi kitabı merakla okutuyor evet, ama bu kitabın okuruna yaptığı asıl şey düşündürmek. Sizi elinizden tutup kendi zihninizin labirentlerinde dolaştırmak. _ Hayatının sayfalarını kenarlarını kıvırarak kapatan biri Deza. Sayfalara düştüğü notları, altını çizdiği cümleleri dönüp dönüp okuyanlardan. Yaşam, durmadan dağılıp toparlanan, bir geçtiği sokaktan bir daha geçmeyen bir gidiş, ve ilişkiler, karşılıklı konumların sürekli değiştiği, düzenden yoksun bir karmaşa. Deza anılarını kendine koltuk değneği yapmıyorsa da, yaşadığı tüm anların bütün yaşamı içindeki yerini düşünerek yaşayan biri. Dondurduğu duygu ve düşüncelerini dışarda bırakıp, kokularının yeri göğü sarmasını izleyenlerden. Geçmişinin kıvrık sayfalarına her dönüşünde bize de bu kokudan biraz pay veriyor. __ Deza’nın görevi sırasında şiddete tanık olması üzerine açtığı sayfa bizi İspanya iç savaşına götürüyor. Savaş sonrasında vaktiyle Franco’yu destekleyenlerin birer demokrata dönüşmesini sayfalarca didikliyor.Korkunç suçlar işleyen insanların aynı zamanda, hiç de şiddete meyilli görünmeyen sıradan insanlar olması üzerine düşündürüyor bizi. İnsanın karanlık tarafını mum ışığında evirip çeviriyor, gölgede kalan taraflarımızı, içimizdeki şiddet potansiyelini didikliyor. Ve geçmişinde vahşet örnekleri vermiş birçok kişinin nasıl uzun yıllar boyunca huzur içinde yaşadığını şu sözlerle anlatıyor: ️“Suçlananlar hep aynı cevabı verirdi: “öyle gerekiyordu, ben tanrımı, kralımı, vatanımı, kültürümü, ırkımı, bayrağımı, efsanemi, dilimi, sınıfımı, toprağımı, onurumu, ailemi, kasamı, kesemi, çorabımı savunuyordum.” Bilge Karasu’nun “Cinayetleri, çoğu zaman, "kavramlar" işletir. Cinayetler, hep, "kavramlar" adına savunulur.” sözlerini hatırlatıyor bu insana. Hemen her ülke gibi, Türkiye tarihinde de yaşanan vahşet örneklerine içinizi rahatlatacak! bir cevap buluyorsunuz: “ÇORAPLARINI savunuyorlardı.” ____ Marias’ın cümleleri çok ama çok uzun bir caddeyi andırıyor. Düz bir çizgide ilerleyemiyorsunuz. Ana caddede yürürken bir anda ara sokaklara dalıyor. Bir girdiği sokağa bir daha giriyor, bazı kelimeleri, cümleleri tekrar tekrar söylüyor. Siz bu girdabın içinde yönünüzü bulmaya çalışırken bir bakmışsınız Marias sırtını dönmüş geriye doğru gidiyor. ️Çok katmanlı, saçaklı, inatçı ve istikrarlı bir anlatım Marias’ınki. Yazar, belki takıntılı denecek biçimde hiçbir olasılığı dışarıda bırakmayacak biçimde yazıyor. Kitabın girişindeki “Hiçbir şey anlatmamalı” nın aslında “her şey anlatılmalı” demek olduğunu kısa sürede anlıyorsunuz. ____ Bir konuyla ilgili bir anıyı, bir duyguyu, bir düşünceyi ‘bunu da sonra anlatayım’, ‘okurun kafası karışmasın’ demeden hikayenin orta noktasına konduruveriyor. Hikayenin, düşüncesinin hızını kesmesine izin vermiyor da diyebiliriz. Zihninizde o bölüme bir virgül koyup, ipin ucunu elinizde sıkı sıkı tutarken, baştaki hikayeye nerede nasıl döneceğine odaklanarak okuyoruz. ️Başlarda, “bu kadar uzun uzadıya, ayrıntılı, dallı budaklı da anlatılmaz ki’ diye isyan ettiriyor. Sanki cümleler rastgele uzayıp gidiyormuş gibi geliyor. Okudukça, kalemin ucundan dökülen hemen her ayrıntının başka bir ayrıntıyla buluştuğunu, hepsinin arasında bir bağlantı olduğunu, durup durup tekrar edilen bir cümlenin başka bir şeye referans olduğunu fark ediyoruz. Anlaşılamayan her nokta okudukça aydınlanıyor. Bu bölümlere bazen dışınızdan söylediğiniz bir ‘aha’ sesi eşlik ediyor. ___ Buenos Aires’teki Francia meydanında heybetli dallarını heykellerin omuzladığı, devasa kökleriyle insanı kendine hayran bırakan bir Kauçuk ağacı vardır. Marias’ın edebiyatı da tıpkı o ağaç gibi, kökleri çok derinlere giden, yerin altına sığamayıp toprağını patlatan, dalları insana dair her şeyin üstünde uzanan. ️Ben bu ağacın gölgesinde uzanmayı çok sevdim. Orada, “mademki insanın iç dünyası sürekli bir inşaat halinde, tüm yüzlerim benimdir.” demeyi de. Çeviri:
Roza Hakmen
Roza Hakmen
Keyifli okumalar..
Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak
Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak
Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya
Yarınki Yüzün Cilt: 2 Dans ve Rüya
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
Yarınki Yüzün Cilt 3: Zehir, Gölge, Veda
Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve Mızrak
Yarınki Yüzün Cilt: 1 Ateş ve MızrakJavier Marias · Metis Yayınları · 2013237 okunma
·
1 plus 1
·
3,604 views
İlkay ağa okurunun profil resmi
Öyle güzel yorumlamışsınız ki biran önce kitabı alıp okumak istedim. Emeğinize sağlık.
Emel Keleş okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, keyifle okuyun
Bu yorum görüntülenemiyor
Tuba Kabakçı okurunun profil resmi
Çok guzel inceleme 🙋🏻‍♀️🌻 Hemen aldim listeme 🤓 Yepyeni oneri icin ayrica tesekkurler 🙏🏻
Emel Keleş okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim sabredip okuduğun için😂. Bu kitabı torunlarımızın torunları , 21.yy ın en iyi kitaplarından biriymiş diye tanıtacak birbirine. İyisi mi bu tarihi fırsatı kucaklamak. Öyle güzel. Keyifle oku❤️
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.