İçimde bir çocuk öldü sessizce.
Kimse ağlamadı ölümüne,
Kimse cenazesine de gelmedi,
Namazı da kılınmadı,
O giderken sonsuzluğa,
ardından kimse, hakkını da helal etmedi.
İçimde bir çocuk öldü sessizce.
Öyle derinden, öyle sesizce
Geride derin acılar bırakarak öldü.
Onca yıla, onca yaşanmışlıklara karşın,
Öyle sessizce gitti,
ardına bile bakmadan.
Oysa içimdeki çocuk,
coşkuydu, hayattı, masumiyetti
kaybedilen çocukluğumdu belki,
belki de kaybettiğim gençlikti…
O ölünce, bende öldüm
yasını tutmak bile derin acı verdi
yorgun kalbim dayanmıyor artık ölümlere..
gözyaşları sicim gibi kontrolsüz akıyor
çılgın çağlayanlar gibi
kaynıyor ve yakıyor yanaktan süzülüp akarken
Hayal kırıklıkları, kalp yaraları
ve bir de aldanmak
Yolunu kaybetmiş sonbahar yaprakları gibi
Ordan oraya savrulurken
İşte O,
O’ydu ayakta tutan…
İçindeki çocuk...
Hüzün Yücel