Gönderi

487 syf.
9/10 puan verdi
İki gönül arasındaki en kısa yol, penistir
Propaganda romanı yazarı, cinsel despotizm kuramcısı, azgın özgürlük için deliren, zincire vurulmuş arzularının esiri filozof… Toplumda her siki yiyip de ahlak abidesi kesilenlerin kirli çamaşırlarını ortaya seren sert pornografi yazarı ##$##yazarSeolar:i683.$$#$$ Yaşadığı dönemin eleştirisini en düzgün yapmış adamlardan biri. Yazdıklarını sapıklık olarak okumak mümkündür, ama tersi de düşünülmelidir. Pek severim kendisini. Hayal gücünde sınırsız adam. Aslında söylemek istediklerini yarattığı karakterlerle anlatmış hem edebiyatçı hem filozof. Romanlarında karşılaşılan karakterler sanki Sade’ın ağzından konuşur, sanki o dönemin Fransası’nın bütün yaptıklarını gözler önüne serer. Eserlerinde yer almasının dönem büyükleri içinde yarattığı görünüşte tiksinti, hayatının çoğunu özgürlüğünden feda ederek geçirmesine yol açmıştır. Sade sadece o zamanın toplumunda olan herkesin bildigi ama kimsenin konuşmadığı her türlü eğilim ve sapkınlığı (ya da değil) dürüstçe söylemeyi başarabilmiş bir filozof değil, aynı zamanda dönemini doğru yorumlamayı başarmış yanlış anlaşılmış bir edebiyatçıdır. Doğru yorumlamıştır çünkü; her türlü erdemsizliğin döndüğü soylu ve ruhban sınıfının sözde erdemli -içte ahlaksız- ezici ve umursamaz hayatlarıyla elde ettikleri tüm başarı ve servetleri aslında erdemsizliklerinin bir başarısıdır ve Sade bunu dönemin etik yargılarına rağmen anlatabilmiştir. Her ne kadar yaşamının büyük bir kısmı kapalı duvarlar içinde geçse de aslında yazdıkları onu özgür kılmıştır. Vurgu, o dönemde bu tür sapkınlık ya da erdemsizliklerin sadece halk için geçerli olduğu ancak soyluların bunlarda ayrıcalıklı sayıldığındadır. Sade’ın diğer soylulardan farkı ise sadece bunları yaşaması değil aynı zamanda anlatması olmuştur. Eseri gelirsek, Sade bu eserde bir şatoya kapanmış dört soylu kişinin her gün dozu artacak şekilde çıplaklık, cinsellik, tanrıya hakaret, tanrıya hakareti cinsellikle; İğrençliği cinsellikle; işkence ve cinayeti cinsellikle; bütün ahlak ve değerleri cinsellikle uzlaştırma, ters ilişki, etik değerleri aşağılamak, iğrençlik, etik değerleri ve toplumsal değerleri yargılamak, işkence ve cinayet, tabuların tamamını yok etmek ve de sonunda istemsizce yepyeni tabulara sahip olacak şekilde vurguluyor. Kitaptaki dört ana karakter kendi tabirleriyle sapkınlıkta o denli ilerlemişler ve toplumun tabularını o denli yıkmışlardır ki özgürleştikleri yanılsamasına kapılmışlardır. Lakin sonuç yine aynıdır. Zira bu sefer de eskiden kaçındıkları, toplumda normal olarak addedilen davranış ve eylemler kendileri için bir tabu haline gelmiştir. artık ensest bir tabu olmayıp bu tabunun yerini normal ilişki almıştır. Sade bu kitabı yazarken anlatımını oldukça bayıcı yapmıştır. okunması oldukça zordur, çünkü akıcı bir anlatımı yoktur. Okuyacak olan kişi için bir acıdır, işkencedir ve bunu sade'ın bilerek kasti olarak yaptığını düşünüyorum. Mesela işkencelerin olduğu taraflarda anlatım öylesine sıkıcıdır ki genelde bırakırsınız. Sade aslında burada acıyı seyretmenin zevkini anlatmaya çalışır. Kişi, anlatıma rağmen sırf acının kendisini seyrederken zevk alacaktır ve aynı zamanda anlatımdan dolayı acı çekecektir. Bana göre sade yorumlarken yapılan en büyük yanlış; gidip iğrençlikler yapın, kötülükler yapın, insanlara zarar verin, aşırı uçta seks fantezilerinizi meydanlarda gerçekleştirin falan diyormuş gibi algılanması. Zaten içten içe bunları yapmak arzusunda olduğumuzu, kapalı kapılar ardında her türlü şeyi yaptığımızı, cinsellikten utanıyormuş ve ayıpmış gibi gözüküp iç dünyamızda dehşet fanteziler taşıdığımızı ve tüm buna benzer şeylerin bünyemizde yer almasına rağmen cinsellik hakkında konuşan insanlara "ahlaksız" diyor oluşumuzu fakat gerçek ahlaksızlıklara pek de ses çıkarmadığımızı anlatıyor, daha doğrusu eleştiriyor... Kısacası pislik olduğumuzu söylüyor. Bir yerde kabul etmek gerekiyor. Sevgilisine grup seks teklif edip yattığı hayat kadınlarıyla olan münasebetlerini anlatabilecek potansiyelde biri çok rahatça iyi ve ahlaklı rolü yapabiliyor. Fakat Sade, bu insanlara kızmıyor, çünkü istisnalar hariç hepimiz böyleyiz. Seks sırasında kadının saçını çeken, poposuna şaplak vuran erkekler ve bundan zevk alan kadınlar sado mazo duyguların esiridir ve bunun aksi nadiren görülür. O çok ahlaklı -fetişist- herif, tatlış tatlış konuştuğu kıza seks esnasında yapmadığını bırakmaz, ama sorsan seks çok romantik bir olaydır... Peygamber efendisi "hayvanlar gibi cima etmeyin" diyen pek namuslu dindar kadın, kusana kadar gırtlak yapar "bana orospum de" gibi telkinler verir. Porno sitelerinde en çok izlenen kategorilerin teen - milf - ensest ve çoğunun hard düzeyde olması tesadüf mü? Yapılan yorumlardan bir diğer büyük yanlış kadın düşmanlığıdır. Çünkü Sade eserlerinde şiddet ve sapkınlıklara maruz kalanlar hep kadın karakterlerdir. Ama burda da vurgu aslında o dönemde kadının daha birey kabul edilmediğinde olmalıdır. Özellikle cinsel kimlik açısından. Öyle ki kadın bedeni en büyük günahlarla özdeşleştirilmiştir. Evlilikte dahi çocuk yapmak dışında ilişkiye girmek günahtır, ahlaksızlıktır. Böyle bir ortamda Sade’ın en büyük darbesi ve eleştirdiği en büyük yasak ve günahların giydirildiği kadın bedeni ve cinselliği olmuştur. Erdem, ahlak kavramları kadında daha çok arandığından o da bunu kadın karakterler üzerinden işlemeyi tercih etmiş. Sade tanrıyı da yoksayar. Ama tanrıyı tamamen görmezden gelmez. Karakterleri yadsımaktan çok tanrıya saldırır. Çünkü o'nun tanrı konusundaki düşüncesi daha çok insanı ezen ve yoksayan cani bir tanrı düşüncesidir. Madem dinler tanrının öldürme lüksü için vardır, insan neden erdemli olmak zorundadır? Eğer tanrı öldürüyor, görmezden geliyor, yoksuyorsa; insan neden benzerlerini öldürmemelidir ki? Cinayet de meşrudur. Öyleyse, işkence de, sapkın arzular da. Gerçekçi olmak gerekirse Sade bu yazıları yazarken dürüsttür. Çoğu zaman kendi hayatından parçalar da eserin içine az ya da cok girmiştir (hayatından ne derece parçalar sunduğunu kanıtlayamayız tabii ki), ve bu yönüyle kendi yediği haltları reddetmeyerek de dürüstlüğünün hakkını verse de bu yediği haltları çoğu zaman yüceltmesi insanı düşündürmeye sevk ediyor. Kitabın edebi yönü zayıf olmakla birlikte -ki kendisinin de olağanüstü bir edebiyatçı olma iddiası yoktur- düşünceleri ve tespitleri bakımından aykırı derecede şaşırtıcı bir zeka ve yeteneğe sahip olduğunu düşündüğüm eseridir. Hayalgücüne gelince; açıkçası yazdığı inanılmaz iğrençlikteki yazıları okumaktan zorlanmadım (pis zevklerim olduğu doğrudur). Cinsel iğrençliği edebiyat gibi estetik bir alana yedirebilmek için harikulade bir hayalgücü gerektirdiğini düşünüyorum. Ayrıca benim fikrime göre de kendisi yazdıklarıyla toplumdaki bir takım çarpıklıklara ışık tutarak çığır açmış, felsefedeki ahlak anlayışına yeni bir boyut kazandırmıştır, ancak yaptıkları yüzünden bir kahraman ya da idol olmaya benim için çok uzaktır. Sade benim için başarılı bir yazar, yeter ki Playboy hikayesi okuyor gibi değil de gerçekten ne okuduğumuzu bilerek okuyalım. Marquis de Sade'in felsefe dünyamıza etkisi büyük oldu, ama bu etki çoğunlukla standart insanlar tarafından anlaşılmadı.
Sodom
SodomMarquis de Sade · Chiviyazıları Yayınevi · 2018516 okunma
··
2 plus 1
·
3,506 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Thoth okurunun profil resmi
Pek fazla anlaşılmayan ve değeri bilinmeyen yüce Sade hakkında yazılabilecek en iyi incelemelerden biri olabilir. Bilenin az olduğu, önyargının çok olduğu bir yazar hakkında, aydınlatıcı olmuş. ''İnanılmaz iğrençlik'' kısmını belirtip ne korkutuyorsun ayrıca. Pis zevkler konusunda o kadar iddialıysan filmini de izle görelim. O alan zor alandır, midesi kaldırabilen var, kaldıramayan var...
Tengrigens okurunun profil resmi
Thoht dayı, gerçekleri söylemek boynumuzun borcu. Ayrıca filmini izlemeyi senin gibi bilge okurlara bırakıyorum.
1 next answer
Matruşka okurunun profil resmi
Adama kanım kaynadı durduk yere. :D
Tengrigens okurunun profil resmi
Ne güzel işte bu gaz Sodom’u okumanı kolaylaştırır. :D
Melike okurunun profil resmi
Peki Sade'i okumaya sizce hangi kitabı ile başlamalıyız acaba ?
Tengrigens okurunun profil resmi
Aslında Sade’ın felsefi görüşüne hakim bir okur değilseniz hepsi ağır gelebilir ama yine de
Yatak Odasında Felsefe
Yatak Odasında Felsefe
kitabını özellikle bu basımını tavsiye edebilirim.
SonAy okurunun profil resmi
Ama cidden en zor okunacak kitaplardan :)
Tengrigens okurunun profil resmi
Kesinlikle sultanım. Kolay okumaları için biraz aykırı okumalara açık olmaları gerekiyor. :)
mert okurunun profil resmi
harika bir yazı okudum
Tengrigens okurunun profil resmi
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Thank you.
Murat okurunun profil resmi
👏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.