Kitap ve Kahve Kokusu: Galiba 13-15 yaşlarımda falandım. O zamanlar namazlarımı hiç kaçırmazdım. Bir gün Cuma hutbesinde hoca öyle değişik şeyler söyledi ki, çok şaşırdım.. Çıkışta hocayı bulup "hocam bu hutbeleri sizmi hazırlıyorsunuz yoksa devlet bunları size hazırmı gönderiyor" dedim.. "Devlet gönderiyor" dedi, "Bu nasıl iş ya, devlet...

Galiba 13-15 yaşlarımda falandım. O zamanlar namazlarımı hiç kaçırmazdım. Bir gün Cuma hutbesinde hoca öyle değişik şeyler söyledi ki, çok şaşırdım.. Çıkışta hocayı bulup "hocam bu hutbeleri sizmi hazırlıyorsunuz yoksa devlet bunları size hazırmı gönderiyor" dedim.. "Devlet gönderiyor" dedi, "Bu nasıl iş ya, devlet hutbede bile (vergi yoluyla vs..) alacağını istiyor" dedim.. Devlet memuru olduğu için birşey söylemedi fakat, anlamlı anlamlı gözlerimin içine bakıp tebessüm etti.. O günden sonra ona her gün bir şeyler sormaya başladım, o kadar çok şeyi merak ediyordum ki her şeyi soruyordum.. Beni öyle çok sevmişti ki artık muhabbetlerimizin çoğu camide kendi odasında geçiyordu.. Bir gün bizim iş yerinin önünden geçerken onu gördüm. "oooo hocamm sizz.." dedim.. Onu gördüğüme o kadar sevinmiştim ki, onu hemen asansöre bindirip üst katta ofise çıkarttım.. Tabii kendi işimiz olduğu için herhangi bir sıkıntım olmuyordu, istediğim gibi rahat hareket ediyordum.. Hemen ne içmek istediğini sordum, tabii yanını boş bırakmadım. İçeceğin yanına çay börek telefon açıp ne varsa getirttim.. Kendisine o kadar derin sorular soruyordum ki o yaşta beni bu kadar derin konularını cezbetmesi kendisine hem şaşırtıyor hem memnun ediyordu.. Aslında aşırı çalışkan birisiydim babamın yanında fakat aklın fikrim hiçbir zaman işte olmadı.. Aklım fikrim hep kainatı sistemi, Ya da nasıl diyeyim Allah'ın sistemini çözmekten başka bir şey de değildi. Tabii ben ikizler burcu olduğum için aynı anda birçok konuda başarılı olabiliyorum, gerek iş gerek düşünsel konular fark etmiyor.. Bana İmam-ı Gazali'nin bir kıssasını anlatmıştı.. Bir gün imam-ı Gazali Kabe'de bir adam görüyor, adam kabe örtülerine tutunup ağlıyor dövünüyor gözyaşı döküyor, adamın kalbine bir bakıyor, adamın kalbinde oysa işten güçten dünyalık maldan başka hiçbir şey yok.. Başka bir gün bir başkasını daha görüyor, O da Kabe'de fakat bu tür şeylere ilgisiz görünse de kalbinde Allah'tan başka hiçbir şey yok.. "Dış yaşantına göre haylaz gözüküyorsun umursuz gözüküyorsun fakat, Sen tıpkı ikinci örnekte verdiğim kişi gibisin" demişti bana.. Gerçekten de dediği gibi bütün hayatımı öğrenmeye adamıştım o yıllarda..

··

1.554 görüntüleme