Gönderi

352 syf.
·
Not rated
Her olayda bir sorumlu bulunur fakat gerçekten sorumlu mudur
*Spoiler İçerir* Beyaz körülük salıgının üzerinden 4 yıl geçmiş ve ülkede her şey düzene tekrardan girmiştir. (Tabi biz bu durumu kitabın ortalarında öğreniyoruz. Bir nevi Körlük romanının devamı niteliğinde bir roman diyebilriiz.) Başkentte, yağmurlu bir günde sandık görevlileri seçim heyecanı ile oyların kullanılmasını beklerken sandıktan hiç de heyecanlı bir sonuç çıkmaz. Çünkü oyların yüzde 80'inden fazlası boş oydur. Hükümet bu sonuçtan hiç haz etmez ve seçim yetilenir fakat aynı sonuç daha da kötü bir şekilde tekrar ortaya çıkar. Bu durum beyaz oy sorunu olarak adlandırılır ve hükümüt bu işin sorumlusunun bir terör grubu olduğu kanısına varır. Fakat ellerinde hiçbir bilgi yokken ve sorunla baş edemedikleri için başkenti başka bir şehre taşırlar. Başkentte ise hiçbir güvenlik görevlisi, hiçbir devlet yetkilisi bırakmayıp başkenti kendi haline bırakırlar ve koskoca bir şehri izole ederler. Başkente girişler de çıkışlar da yasaktır. Düzenin olmadığı ve güvenlik görevlilerinin olmadığı bir yerde kaos oluşmasını bekleriz, değil mi? Bir de ne görelim! Tüm başkent huzur içinde varlığını devam ettirmektedir. Hatta eskisinden de daha huzurlu bir şekilde diyebiliriz. Kadınlar kendi yaşadıkları binaların önünü süpürürken, çöpçüler üniformasız görevlerini yerine getirmektedir. Bu durumdan rahatsız olan hükümet sorun oluşturmak ister ve iç işleri bakanına küçük bir patlama oluşturması görevi verilir fakat patlama beklenenden çok daha büyük olur ve 30'dan fazla insanın ölümüne sebep olur. Hükümet tüm insanların isyan edeceğini beklerken sessizce yaslarını tutar. Hükümetin eli kolu bağlıdır bu durumua. Hükümet tarafında işler çaresizken, başbakana, devlet başkanına ve iç işleri bakanına bir mektup gelir. Bu mektup ile birlikte biz de Görmek romanının Körlük romanının devamı niteliğinde bir eser olduğunu anlıyoruz. Mektubun kim tarafından geldiğini düşünürsünüz? Mektup, Körlük romanındaki ilk körden gelmiştir. Mektupta, 4 sene önce yaşanan beyaz körlükte doktorun karısının kör olmadığını açıklayan bir yazı yazar ve bu durumun sorumlusunun da bu kadın olduğunu iddaa eder. Hükümet için bir çıkış kapısı aralanmıştır. Bu olayı soruşturmak için iç işleri bakanı bir komiser, bir müfettiş ve bir polis memuru atayarak başkente yollar ve olayı soruşturmasını ister. Bu soruştturma esnasında birinci körün karısı ile boşandığını görüyoruz. Sebebi ise karısına 4 sene önce körlük sırasında tecavüz edilmesine dayanamaması. Oysa o esnada karısının tecavüz edilmesine göz yuman ve bu sayede gelen yemeği tereddüt etmeden yiyen bir kişi olarak karşımıza çıkmıştı. (Zaten, Körlük kitabında da gözüm tutmamıştı hergeleyi :)] Şehla çocuğun annesini bulduğunu öğreniyoruz. Bu kitapta karşımıza çıkmıyor zaten, soruşturma için de önemi yoktu. Tek gözlü yaşlı adam ile güneş gözlüklü genç kızın da birlikte yaşadığını öğreniyoruz. Komiser ve yardımcıları olayı araştırmak için bu grupla iletişim kurar fakat sonuç olarak grubun suçsuz olduğunu anlarlar. Fakat, sabırsız olan hükümet için bir sorumlulu gerekliydi ve aradıkları sorumlu bulunmuştu. Suçsuz ya da suçlu oldukları önemli değildi. Doktorun karısının tüm ülke körlük salgını ile boğuşurken kör olmaması, onu suçlu göstermek için yeterli bir gerekçeydi. Kimi zaman nimet olarak varsaydığımız şeyler bir lanet olabiliyor. Burada bu durumu fark etmekteyiz. Artık suçlu bulunmuştu ve bunun ilan edilmesi gerekiyordu. Birinci körün verdiği grup fotoğrafını iç işleri bakanı komiserden yollamasını ister ve gazelerde bu fotoğraf basılır. Doktorun karısı yuvarlak içine alınıp bu beyaz oy salgınının sorumlusu olarak ilan edilir. Gerekçe ise yeterliydi. Körlük salgınında tek kör olmayan kişi olarak beyaz oy salgınında beyin olarak kolaylıkla insanları ikna edebilirdi. Fakat, hükümet için beklenmeyen başka bir durum etkisini gösterir. Olayı soruşturmak için atanan komiser gerçekleri olduğu gibi bir mektuba yazarak gazeteye yollar. Gazete ile bu gerçekler sansürün açığından faydalanılarak yayınlanır ve insanlar bu sayede gerçekleri öğrenir. Hükümet gazeteleri toplatır fakat tüm fotokopiciler gerçekleri anlatan bu yazıyı kopyalayıp insanlara dağıtır. Bu sayede insanlar hükümete karşı protesto etmeye başlar. Bu duruma yol açan komiser ise iç işleri bakanının emriyle öldürülür. Bunun sonucunda başbakan, iç işlerini görevden alır. Ayrıca tek suçu herkes körken kör olmayan doktorun karısı, önce doktorun tutuklaması ile karşılaşır ardından suikast sonucu öldürülür. Sonuca baktığımızda hiç de bir iyi son ile karşılaşmadık. Doktorun karısının masum olduğu halde suçlu gösterilip sonunda da kurban olması oldukça üzücü bir durum. Bu kitap sayesinde bir kez daha anlamış olduk ki olaylara baktığımızda kesin bir yargıya varmayıp bize suçlu diye gösterilenlerin gerçekten suçlu olup olmadığını kavramalıyız.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Can Yayınları · 201518.2k okunma
·
52 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.