Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Müthiş gotik romanın inceleme denemesidir.
Başlıkta da belirttiğim gibi bu bir denemedir. Yani sonuç olarak size tutarlı şeyler vermeyebilir ki vermeyeceğini şimdiden kabul edebiliriz. Tıpkı bu müthiş gotik roman gibi... Zaten giriş bölümünde bile bir tezatlık oluşan açıklama var romanda. Tezatlık dediysem kötü anlamda anlamayın. Anlatıcının kim olduğunu kesin olarak vermiyor Edgar Allan. Önce anlatıcının kendisi yani yazar olduğunu ve Gordon Pym nin ona anlattıklarından bu hikayeyi yazdığını daha sonra da ilginç bir şekilde Gordon Pym nin beğenmeyip hikayeye müdahale edip( neresinde başladığı bilinmiyor.) Hikaye anlatma işini devraldığını söylüyor Edgar Allan Poe. Ben bunu hikayenin sonu ve genel içeriğine bakarak Gordon Pym nin ne kadar hayal ürünü bir karakter olsa da romandan fırlayıp Edgar Allan Poe ya yazımda müdahalesi olarak yorumluyorum. Yani malesef karakterimiz ölmüş bir maceraperest ve karanlık dünyada Yani ölüler arasında yaşamaktadır. Tüm roman karakterleri böyle değil midir? Diye sorguluyor Usta Poe burada. Nitekim "ben" anlatıcı tarafından yazılan bu hikaye aslında ölmüş bir kahramanın kendi ağzından ya da Edgar Allan Poe nun zihnindeki mezarlıktan çıkıp gelmiş bir hikaye kahramanından anlatılıyor diyebiliriz. Karışık değil mi ne güzel devamı da öyle :) Önce Arthur Gordon Pym'nin öyküsü muazzam sürükleyici bir macera romanı olarak soluksuz okunur. Arthur Gordon doğuştan maceraperesttir, hayallerinde bile mutlu serüvenlerden ziyade zorlu,karanlık ve iç karartıcı düşler yer alır. Bu sebeple can dostu( bence sevgilisi) Augustus ile gizlice bindiği balina avına açılan gemide inanılmaz iç karartıcı ama sürükleyici ve soluksuz okunacak bir hikaye yaratır. Bu hikayeyi bir solukta okursunuz ama ben Usta yazarın ince işçiliklerinden bahsedeceğim. Gemiye gizlice bindiği andan itibaren(gemi hangarında saklanır Gordon) sürekli bir doğum-ölüm, ana rahmi-uçurum, karanlık ve aydınlık gibi simgesel mekanlar ve durumlarla karşılaşır. İyi ve kötünün, karanlıkla aydınlığının, cennet ile cehennemin bir tasviri vardır çoğu sahnede. Önce de söylediğim ilk saklandığı yer olan gemi hangarı ana rahmini anımsatır. Dünyaya gelmeyi bekleyen bir çocuğu. Zira çıkış kapısına kadar uzanan yanında bulunan zincir de göbek bağını anımsatır. Gordon bu serüvenler içinde defalarca doğar ve ölür. Edgar Allanın yarattığı evrenlerde maceralar yaşar ve kah yine Poenin kurduğu cennetlere-aydınlıklara, kah cehennemlere-karanlıklara atılır. Dünya da zaten öyle değil midir? Çoğu güzel şeye ulaşmak için cehennemi yaşatır insana. Gordon da birçok cehennemi yaşıyor bu hikayelerde. Sonunda apansız ışıkların olduğu karanlıklardan geçiyor. Tıpkı yaşam gibi. Onun en büyük yardımcısı bu serüvenlerde elbette ki insanın doğum ve ölüm arasındaki en kadim dostu Yaşama İçgüdüsü. Ve unutmayın onun, Gordon un, Edgar Allan Poe nun hayal gücünün karanlık mezarlığında yatması gerçek olmadığını kanıtlamaz! Bu muhteşem roman beyaz ile siyahın,çoğu kez karanın, yaşam ile ölümün iç içe geçmiş serüveni. Müthiş...
Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Hikayesi
Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in HikayesiEdgar Allan Poe · İthaki Yayınları · 2018767 okunma
··
1,034 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.