Genel itibariyle distopik ama ütopik unsurlar da içeriyor...
Bu kitabı okuduktan sonra içinde geçen hikayeyi oldukça özgün buldum ve "acaba yazar bu kitabı yazarken başka bir eserden esinlendi mi?" diye düşündüm. Gezinirken, 
Tersine Gezegen adlı kısa hikaye gözüme çarptı. 
Tersine Dünya'yı değerlendirmeden önce bu kısa hikayeyi de okuyarak soruma cevap almak istedim. Başka bir eser ile var mıdır bilemem ama en azından Tersine Gezegen'de yer alan hikaye ile Tersine Dünya'daki hikayenin -zamanın geriye yürümesi- dışında benzerliklerinin olmadığını görmüş oldum.
Asıl konumuza dönecek olursak; yazar 
Mustafa Kızılkurt, Tersine Dünya'da, "zaman eğer tersine işleseydi neler olurdu?" sorusuna cevap olarak ilginç, yer yer eğlendirici ama genellikle düşündürücü bir senaryo ortaya koymuş.
Angela Carter, "Bir kitabı okumak, onu kendin için baştan yazmak gibidir." diyerek adeta her okurun okuduğu her kitabı yeniden yazdığını ifade eder. Bu bağlamda yazarın Tersine Dünya'da aktarmak istediği felsefeyi veya mesajları tam anlamıyla özümsemiş olmam belki pek mümkün değil ama en azından kendi adıma şu çıkarımlarda bulunduğumu söyleyebilirim:
* İnsan hayatının doğum-gelişme-olgunlaşma-yaşlanma-ölüm şeklinde yaşadığı döngü tersine yaşansa, yani; ölenlerin dirildiği, giderek gençleştiği, gençlerin ise çocuklaştığı ve hayata geldiği gün son nefesini tükettiği bir zaman bükülmesi gerçekleşse her şey şu anda olduğundan daha acı verici, kayıplar çok daha telafi edilemez olur.
* Teknolojik gerilemenin hedef olduğu, haberleşme vasıtalarının giderek yok edilmeye çalışıldığı bir hayat biçimi en çok ilkel düşünceli ve ilkellikten beslenen yönetim mekanizmalarının hoşuna gider. Tersine Dünya'da yaşandığı gibi ilerleme ve gelişmeden yana olanlar "aşırı ilerici gruplar" olarak şeytanlaştırılır.
* Ölümün zamanının bilinmesi, geçen zamanı insanoğlu için çok daha travmatik hale getirir.
* Her insanda iyi olma, iyiyi bulma, iyinin yanında yer alma potansiyeli olduğu gibi; kendini ve hayatın anlamını sorgulamayı bırakıp sahte mutlulukların peşine düşme güdüsü de mevcuttur. İstikrarlı ve sürekli tercihlerin yer aldığı iyilik veya kötülük yönündeki süreçler bu konuda belirleyici olur.
* İnsan, ölümü sevdiklerine ve kendine bir türlü yakıştıramaz ancak o her zaman çok yakındır. 
İsmet Özel'in dediği gibi: hepimiz ölecek yaştayız.
* Gerçek sevgi ve aşkta, kalben ve ruhen adanma aklın hep önündedir.
Kitaba ve kurgusuna yönelteceğim tek eleştiri de şu olacak: Böylesine güzel bir hikaye daha büyük hacimli olabilir, içinde daha fazla felsefe ve düşünsel zenginlik öğesi barındırabilirdi. Ancak bu konuda yazarın şöyle bir gerekçesi varsa onu da anlaşılabilir buluyorum: hikaye daha fazla uzatılsaydı belki de aynı kıvam, aynı özgünlük ve aynı akıcılık korunamayabilirdi...
Nihayetinde keyifle okunabilecek, her okurun kendine göre farklı mesajlar algılayabileceği güzel bir kitap. Konusu biraz farklı olmakla birlikte, kahramanının hayal ve gerçek arasındaki gel-gitleri, kendisini ve hayatı sorgulaması itibariyle Click (beyazperde.com/filmler/film-47179) isimli sinema filmini de anımsatıyor. Bu vesileyle bu filmi de meraklıları için tavsiye edebilirim.
Kendi hayatınıza ve başkalarının hayatına güzel dokunuşlar yapmanıza vesile olacak keyifli okumalar dilerim.
***
NOT: İlgilenenler için aşağıda kitaptan önemli alıntılar mevcuttur:
#178994460, #179006271, #179006427, #179006542, #179006766, #179007663, #179008076, #179008271, #179008388, #179009076, #179009483
··
621 views
Bu güzel inceleme yazısı için teşekkür ederim.
Rica ederim üstat; onur duydum. Sürç-ü lisan ettiysem affola. Kaleminize, yüreğinize sağlık...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.