TRABZONLU MUALLİM İBRAHİM CÛDÎ 'DEN
NA'T
(1) Bir hârikadır devlet-i uzmâ-yı Muhammed,
Bir bârikadır şevket-i garra-yı Muhammed.
(2) Girmaz, giremez havsala-i fehm ü beyâna,
Hayret verir endîşeye ma'nâ-yı Muhammed.
(3) Pes-mande bırakmış o uluvv ü azametle,
Kadr-i feleği kadr-i muallâ-yı Muhammed.
(4) Edvâr-ı vücûdun hele saklansa ser-â-ser,
Bir cennetidir devr-i dil-ârâ-yı Muhammed.
(5) Olmazsa revâ ravza-i rıdvâna taleb-kâr,
Çârûb-keş-i dergeh-i Muhammed.
(6) Tûbâyı eder ser-fiken-i sâha-yı hayret,
Bir lâhza hırâm-ı kad-i bâlâ-yi Muhammed.
(7) Güncîde-i ilm-i ahadiyyetdir o başda,
Sığmaz kütüb-i kevne mezâyâ-yı Muhammed.
(8) İlm-i beşerin gâye-i tedkîki velehdir, Allah'a kalır hall-i muammâ-yı Muhammed.
(9) Nerde o çihil leyle-i mî'âd-ı Kelîmî, Nerde o bîhîn leyle-i İsrâ-yı Muhammed.
(10) Isâ feleği azm-i urûcuyla ser-efrâz,
Ammâ ki felek, bûse-zen-i pâ-yı Muhammed.
(11) Ervâh-ı rüsül eyledi arz-ı teba'iyyet, Seyret ki nedir rütbe-i ulyâ-yı Muhammed.
(12) İhvânımızın her biri devlete tâlib, Cûdî, bize bes devlet-i sevdâ-yı Muhammed."
2- NA'T ( AÇIKLAMASI )
(1) Muhammed'in emsalsiz saltanâtı bir hârikadır. Muhammed'in ululuğunun parıltısı gözler kamaştıran bir şimşektir.
(2) Kavrayış ve anlatışın sırları içine sığdırılmaz onu yüceliği, Muhammed'in anlamı insân idrâkini hayretlere düşürür.
(3) İşte bu yücelik ve ihtişâmla küçücük bırakmıştır,
Feleğin kıymetini, Muhammed'in erişilmez kıymeti.
(4) Âlemin devirleri baştan başa yoklansa,
Muhammed'in parlak asri saâdetleri, bir cennettir.
(5) Muhammed'in yüce dergâhının süpürgecisi olan kişinin, Rıdvân Cenneti'nin bahçesine istek duymazsa ravâdır, münâsiptir.
(6) Biran Muhammed'in uzun boynu, salınarak yürümesi, Tûba ağacını hayretlere düşürür.
( 7) Allah'ın birliğine dâir ilim, O'nun yüce başında kümelenmiştir. Muhammed'in seçkinlikleri, bu varlıklar dünyasına sığmaz.
(8) Beşerî bilimin tetkikinin sonucu şaşkınlıktır.
Muhammed'in muammasını çözmek Allah'a kalacaktır.
(9) Musa'nın Allah'la buluştuğu kırk gece nerede? Muhammed'in, o mümtâz Mi'rac gecesi nerede?
(10) Îsâ feleğe, yükselmekle büyük bir şeref kazandı,
Fakat felek Mi'râc'da Muhammed'in ayağını öpmüştür.
(11) Yine o gecede bütün peygamberlerin ruhları O'na boyun eğdiklerini bildirdiler.
Sen bunları düşün de Muhammed'in rütbesinin ne olduğunu gör.
(12) Dostlarımızın her biri bir makâm peşinde.
Cûdî, Muhammed'e âşık olmanın devleti bize yeter.
TRABZONLU MUALLİM İBRAHİM CÛDÎ
Hüseyin ALBAYRAK
Sayfa:160 - 161
··
90 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.