Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Kusurlu güzel bir Kundera kitabı..
İnsan ilişkileri, aşk, arzular, benlik ve kimlik üzerine insanlığın kafasını daha çok karıştırmak için yazılmış, insanlardan çok iç seslerin konuştuğu
Milan Kundera
Milan Kundera
romanı. Söylenenin aksine bir aşk romanı değil. Kendine hayranlık duyulsun istemekle kendinden tiksinmek arasında sıkışan bir Chantal, onun kendine güvenini yüceltip kendi konumunu sabitlemeye çalışan bir Jean-Marc’ın ilişkisi, iflah olmaz romantiklerin hayal ettiğini bulamayacağı, sönük kalmaya mahkum kısır bir ilişki. Ya da aşk, Kundera’ya göre böyle bir şey. “Aşkın bakışı sadece yalnızlaştıran bir bakış.” belki de. Bu kitaptan bahsederken pek çok okur, kitabın başı-sonu diye bahşetmiş. İkiye bölmüş. Kimi başını Kundera yazmamış gibi demiş, kimi sonu daha anlaşılır olabilirdi, iyi bir kitap olacakken olamamış. Bu kitabın ikiye bölünmüş olduğunu kabul ediyorum. Ve hatta bu ikilemin bir kusura işaret ettiğini de. Ama ben tutarsızlık aramaktan çok, her iki tarafta da bulup buluşturduklarımdan memnunum sanırım. Başında Chantal karakterinin yaşlanmaya başlayan bedeninden duyduğu memnuniyetsizlik, erkeklerin ilgisinin azalmasından doğan kendine güvensizliği ve annelik üzerine düşündükleri bana çok şey söyledi. Sonunda da yine kendinden memnun olmayıp ısrarla başka yerde görmeye çalışan Chantal’ın kimliksiz kaldığı o anda güvenli alana dönmek için yaşadığı çırpınıştan çok şey aldım. Bu kitabı sevemeyenlerin ortak noktası aradığı cevapları bir türlü bulamamış olması olabilir mi? İyi de, canım cicim, Kundera hazır cevaplarla dolu bir çıkını kimin eline vermiş ki? Benim okuma deneyimimden çıkardığım sonuç şu ki, Kundera çelişkiler içinde kıvranalım, cevap bulmak yerine yeni sorular doğuralım, çırılçıplak ve boşluklarda asılı kalalım diye yazıyor. Ve böyle yaptığı için bizi kendimize çok fena yaklaştırıyor sanki. Karakterlerine çektirdiği çile, biz aynalara daha rahat bakalım diye sanki. Karakterlerini zor duruma düşürmeyi seven yazarlar arasında en acımasızı Kundera. Hepsini soyup çırılçıplak ortalığa salıyor. Bana ne Chantal’dan demeyi çok istiyorum, olmuyor. Chantal’a hırka giydirirken buluyorum kendimi. Kundera karakterlerine en alçakça saldıranı. Uzanıp ciğerlerini söküyor hepsinin. Jean-Marc babamın oğlu mu, bana ne demeyi istiyorum, olmuyor. Kanını durdurmaya çalışırken buluyorum kendimi. Çünkü Milanku’nun bana yaptığı da tam olarak bu. O da benim ruhumu çıplak bırakıyor. “Sonuçta her birimiz, çelişkilerden örülmeyiz.” diyerek uzatıyor örgü melanet hırkasını giyiyorum. Ciğerimden kalan boşluğu doldurmama yardım ediyor, yeni şeyler buluyorum, tam oluyorum. Alçaklığına minnettarım Milanku.
Kimlik
KimlikMilan Kundera · Can Yayınları · 20191,969 okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.005 görüntüleme
Elif okurunun profil resmi
İncelemeniz, kitaba devam ediyormuşum hissiyatı verdi. Kundera'ya yakışır bir inceleme. :) elinize sağlık.
Emel Keleş okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏
Emel Keleş okurunun profil resmi
“İşte, dostluğun var olmasının gerçek nedeni:..karşındaki insana aynı tutmak.” Ve işte Kundera’nın var olmasının gerçek nedeni.🌹
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.