Yaşar Kemal 'in İstanbul'un çeşitli semtlerinde sokak çocukları ile yaptığı röportajların bir derlemesi. Daha önce
Bu Diyar Baştan Başa serisini de okuduğum için bu alanda da çok yetenekli bir yazar olduğunu biliyordum buna rağmen bu kitabın üzerimdeki etkisi çarpıcı oldu. Okurken de bitirdikten sonra da aklımda kulağımda hep Kemal Sunal'ın "Fıkaralıktır her bir şeyin başı hekim bey." repliği çınladı durdu. Allahın cezası Fıkaralık. Allah belanı versin.
Kırmızı ışıkta durduğumda cama yapışan, sileyim abi, yada peçete, su getiren çocukların hikayeleri, tabi ömrü boyunca itilip kakılmış, kovulmuş sevgi ilgi görmemiş çocuk bir anda Yaşar Kemal'i görünce bire bin katarak anlatıyor hikayesini. Yine de anlattığı hikayenin binde birini düşünmek bile yetiyor okuyanlara.
Zilolar, Oğuzlar, Kayalar, Kadirler, Muhteremler... Oğuz'un hikayesini okurken çok zorlandım. Diğer anlatıcılar çocuktu, çocuk ağzıyla anlatıyordu pek etkilenmeden okudum ama Oğuz bitirdi beni yirmi yaşına gelip de döndü baktı geride kalan yirmi acı yıla. Aklı erdiği için de bir başka anlattı. Bir de son bölümde Muhterem Yoğuntaş. Varsa böyle biri gerçekten, yaşadıysa onur duydum kendisini tanımaktan. Dünyanın bombok olan öbür yüzünü de görüp bozulmayan, altın gibi bir insan. Çamurun içinden yıkanıp pırıl pırıl çıkan.
Bir psikolog olsam daha derin yorumlar da yapardım sanırım. Bazı çocuklar rüyalarını falan da anlatıyor.
Yaşar Kemal'in doğa aşkı sevgisi her bir sayfa da var. Özellikle Kuş Yağmuru Uçak Yağmuru bölümünde Florya düzlüğü için öngörüleri maalesef tam tamına tuttu...
Özetle bambaşka bir yazar olan Yaşar Kemal’den çok sıradan gibi görünen ama çok derin bir kitap olmuş.
Allahın AskerleriYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20171,338 okunma
·
150 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
