"Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alâkaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, ''Grapon Kâğıtları''nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için kullanabilirler ya da bir ruh çağırma seansında, inatçı ruhlara seslenen uyduruk şarkılar olarak mırıldanabilirler." seninle oturup karşılıklı çay içmek nasıl olurdu diye hep düşünürüm.muhtemelen çiçekli şiirler yazmak isteyip o çay bitmeden ah'lar ağacına dönerdik.sonra da acımızı içimize gömer soranlara da derdimiz yok sadece hüzünlü seviyoruz derdik.bundan sonra öğreneceklerim göreceklerim yaşayacaklarım saçımdan mı ruhumdan mı çile damlatır bilmiyorum.bir bardak demli çayda dizelerinde kaybolmayı seviyorum.balkondaki fesleğen hep seni hatırlatacak.küçük yaşta annesini kaybetmiş, nerdeyse tüm hayatı bu annesizlik üzerinden şekillenmiş, ve maalesef çok genç bi yaşta da -bu kez- kendi kızını ardında bırakarak kansere yenik düşmüş şair. annesi 38, kendi 41 yaşında kanserden vefat etmiş. tahayyül edemediğim bir acı bu. yani, nihayet "merhum bir annenin, hep 13 yaşında kalmış kızı" olmaktan kurtulup, kendi anneliğinde şifa ve tamamlanmışlık bulacakken; kendi annesizliğini-kendi anneliğinle temize çekecekken, merhum annenle aynı teşhisi alman ve kendi bebek kızını da -tıpkı senin geçtiğin gibi annesizlik yollarında- kaybolmuş tahayyül ede ede ölümü beklemen.umarım, ruhu huzuru yakalamıştır ve orada kendisi gibi özel ruhlarla bir aradadır. ne bileyim füsun. şimdi aramıza duvar örsen, yine kalkıp senin sevdiğin renge boyarım.

Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,3bin okunma

·

108 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

esra