"Ya size tıpatıp benzeyen birinin ölümünü açığa çıkarmak zorunda kalsaydınız?" Jess ve Freya birbirlerine tıpatıp benzeyen iki kuzendir. Fakat birbirlerini hiç tanımamışlar. Freya'nın ölümünden sonra jess ve annesi yıllar sonra annesinin yaşadığı kasabaya gelirler. Freya'nın ölümü bir intihar mı yoksa cinayet mi olduğunu kimse bilemez fakat intihar derler. Jess, bunun üzerine araştırma yapmaya başlar ama bu kasaba halkının hoşuna gitmez. Jess suçluyu bulmak için pek çok kişiye soru sorar dikkatleri üzerine çeker. Herkes farklı şeyler söyler ve farklı bir yol denemeye karar verir. Zaten tıpatıp ölen kuzenine benzer yapması gereken saçlarını kesip Freya'nın giydiği elbisleri giymektir. Olay yerine gidip uçurumun kenarında bekler ve suçlu tam da orada beklemektedir. Jess'in Freya olduğunu düşünüp ağlamaya ve suçlu olmadığını onu uçurumdan atmak istemediğini, pişman olmadığını anlatmaya çalışır. Jess etrafta kimsenin olmadığını görür ve bu konuşulanları videoya alır. Suçlu bu suçun ortaya çıkmaması için Jess'i de uçurumdan aşağı atar fakat birkaç yara ile kazayı atlatır. Polis onu kurtarmaya gelir bir şeklide oradan çıktıktan sonra ambulansa alınır,suçlu da oradadır onu uçurumdan attığını ve öldüğünü sandığını dile getirir bunu duyan polis suçluyu göz altına alır. Böylelikle Freya'nın katili de ortaya çıkmış olur. Okumaya başladığım da kafam çok karıştı olaylar aniden gelişip aniden bitiyordu. Bazen anlamak için sayfaları birkaç defa okuyordum. Yine de güzel bir kitaptı. Elinize geçerse okuyun derim okumazsanız da bir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum. Keyifli okumalar dilerim

Kimsenin Freya'dan Haberi YokJane Casey · Olimpos Yayınları · 2020886 okunma

·

519 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hasret