Kerpeten Uzun zamandır böylesini okumadığım,benim için her anlamda kötü olan bir kitabın incelemesini yapıyorum bu akşam.
Öncelikle kitabın konusu ile giriş yapayım.Köyünden göç eden Sami adlı bir adamımız var.Bu Sami İstanbul'da önce inşaat işçisi daha sonra kapıcı olarak çalışmaya başlar.Sami ömrü hayatında kadın görmemiştir.Bu yüzden gördüğü her güzel kadına aşık olur,onlarında kendisine aşık olmasını bekler.Bu arada Sami doktor raporu olmayan bir gerizekalır.Öyle geridir öyle geridir ki uzaktan gören herkes şıp diye onun gerizekalı olduğunu anlar.Öyle bir gerizekalır yani.Sami'nin cinsel sapkınlıkları da vardır.Tabi yine uzaktan bile olsa azıcık zeki olanlar Sami'nin sapık olduğunu anlar.Öyle bir sapıktır yani.Bu Sami kendine yüz vermeyen kadınları,bu kadınların sevgilisi varsa onları,birde yüzüne gerizekalı deme gafletinde bulunanları öldürür.Öyle bir seri katil.Konu bu şekilde ilerliyor.
Şimdi biraz kurgudan bahsetmek istiyorum.Neyse vazgeçtim çünkü doğru düzgün bir kurgu yok ortada.Ben oradan da bir şok oldum anlayacağınız.
Kullanılan dil ve anlatıma gelecek olursak o da yok gibi bir şey.2018 yılında basımı yapılan bir kitapta eski Türkçe'den bir sürü sözcük mevcut.Olay Lale Devri'nde filan geçmiyor bu arada.Hadi bunu da geçtik.Böyle bir anlatım bozukluğu olamaz.Sürekli bir tamlayan tamlanan eksikliği,bağlaç kullanımında sıkıntılar vb.ile sinir kat sayınız tavan yapıyor.Kitabın yazarını geçtim, editörüne de bir ton laf edesi geliyor insanın.
Şimdi yazara gelelim.Yazarın yüzden fazla kitabı varmış sanırım.Bu kadar kitabı olan bir yazar nasıl olurda karakterlerinin adlarını bir kaç satır ya da bir sayfa sonra yanlış yazar.Polis Serdar bir kaç satır sonra oldu Serhat.Görgü tanığı Emine Sözen bir sayfa sonra oldu Emine Sönmez.Bu nedir Allah aşkına.Yazar bunları bu haliyle yazdı diyelim.Editör niye var?Kitabı editleyen sevgili editör abicim herhalde şöyle dedi:"Amannnnn baştan aşağı her şey dandini,nereden tutsam elimde kalır bu kitap,salla gitsin."
Son olarak şunları söylemek istiyorum.Her kitap insana bir şeyler öğretiyor kuşkusuz.Bu kitap bana neyi öğretti söyleyeyim.İlk olarak bir kitapta kurgunun ne kadar önemli olduğunu öğretti.Konu iyi kurgu kötüyse kitap gitti.Daha sonra dil ve üslubun önemini öğretti.Çünkü bir kitapta kullanılan dil kötüyse o kitabı okumak işkence haline geliyor.Ve tabiki editörlüğün önemini.İşini hakkıyla yapan ,kaliteli ürünler ortaya çıkaranlara saygım sonsuz.Ama böylelerine değil.
Bu inceleme benim yazdığım en uzun incelemeydi.Nedeni ise yazarın bu kadar çok kitabının olmasıydı.Her kitap şaheser olacak diye bir şey yok elbette.Ama bu kadarı olmamalıydı.Başlıkta belirtmiştim bu bir ödünç kitap faciasıydı.Ben şimdi kendi kitaplığımdan güzel bir kitap seçeyim.Bu kitabı unuttursun bana.
