Kral V. George ve hükümeti adına, Emir Abdullah hazretlerine ve Doğu Ürdün halkına, ama aslında tüm Araplara bu sevinçli bayram vesilesiyle en içten tebriklerimi sunmak isterim. Bugün, devletlerin büyük tarihinde son derece önemli yeni bir dev re giriyoruz. Araplar idari, sanatsal ve bilimsel açıdan ön plana çıktıkları şerefli bir dönem yaşadıktan sonra, aralarına sonradan karışan ve terakki etmemiş bir devletin [Osmanlı Devleti] baskıları altında gerilediler. Ancak Büyük Savaş Araplara kendilerini özgürleştirmeleri için bir fırsat sundu. Büyük Britanya’nın orduları, Mekke-i Mükerreme şerifinin oğulları tarafından yönetilen Arap ordularının yardımlaşarak, Osmanlı kuvvetleriyle uzun süren bir savaşa girişti ler. Türkler karşısında yapılan Arap Devrimi, müttefiklerden alınan destek sayesinde tam bir başarı ile sonuçlandı. Şimdi artık, yaygın laşması ve önemi yine Araplara bağlı olan Arap atılımı için herşey hazır durumdadır.
Bu bölgelerin Osmanlı topraklarından ayrılması, medenî dünyanın çoğunluğunun görüşlerini temsil eden kıymetli bir topluluk olan Milletler Cemiyeti karşısında Büyük Britanya’nın omuzlarına ağır bir sorumluluk yüklemiştir. Savaş sırasında Kral Hüseyin hazretle rine verilen sözler yerine getirilecektir. Bu planların bir gereği ola rak, Mekke Şerifi bağımsız bir kral olarak tanınmıştır. Melik Faysal da Irak kralı olarak belirlenmiş ve bu gücü fiilen eline almıştır. Ya kınlarda Kral Hüseyin’le de bir anlaşma yapılmış olup, anlaşmanın metinleri kısa zamanda açıklanacaktır. Bu anlaşma, Arap Ayaklan masının yeni bir döneme girdiğini göstermektedir.
Şu anda burada, Emir Abdullah hazretlerinin Kral V. George’u ve Britanya hükümetini ziyareti sırasında yaptığı bir anlaşmayı kutlu yoruz. Sizin de bildiğiniz gibi sözkonusu anlaşmaya göre V. George hükümeti, Milletler Cemiyetinin de onay vermesi şartıyla, Doğu Ürdün’de Emir Abdullah hazretlerinin idaresinde bağımsız bir dev letin varlığını tammış bulunmaktadır. Diğer bir şart da Doğu Ürdün yönetiminin anayasal bir yönetim olmasıdır. Böylece Kral V. George hazretleri uluslararası platformlarda bu bölgeler hakkında vermiş olduğu sözleri yerine getirme imkanı bulacaktır. Bu da ancak iki hükümet arasında yapılacak bir anlaşmayla mümkün olacaktır.
Emir hazretlerinin Doğu Ürdün’ün idaresini ele almasından sonraki iki yıl içinde, ülke kargaşa ve düzensizlik halinden kurtulup barış ve sürekli artan bir ilerleme ortamına girmiştir. Bu yeni düzenden hem şehir ve köylerdeki halk, hem de çiftçiler ve bedeviler kendi konumları nispetince yararlanmışlardır. İlerlemenin çok daha fazla sonuçlar doğuracağına dair ümitlerimiz hayli güçlüdür. Bu gelişmenin altında da yine Emir hazretlerinin seçtiği müsteşarların emeği vardır. Bunlar arasında özellikle Mazhar Raslân Paşayı anmak ve yeni eriştiği bu rütbe sebebiyle kendisine en içten tebriklerimi sunmak isterim.
Britanya hükümeti, bu ilerleme yolunda Emir’in hükümetine maddî ve manevî destek vererek ortaklık etmekten övünç duymaktadır. Yeni hükümete aynı zamanda, düzenli motorize birliklerini ve genel asayişi sağlayacak emniyet kuvvetlerini oluşturmak için gerekli maddî yardım da yapılmıştır. İhtiyaç halinde kullanılmak üzere uçaklar ve zırhlı araçlar da hükümetin emrine verilmiştir. Yine ge rek duyulması halinde siyasî ve askerî danışmanlar da temin edile cektir. Kral V. George’un hükümeti aynı zamanda, Emir hazretleri nin yönetimine müdahil olmamak için de gayret göstermektedir, çünkü Emir’in yönetimi gerçek anlamda bağımsız bir yönetim hali ne gelmiştir.Burada, şahsımla Emir hazretleri arasında kurulan ve güçlendirilen kişisel dostluğu oluşturmak için gösterilen gayreti çok takdir ettiği mi belirtmeme de izin veriniz. Ayrıca, ister Doğu Ürdün’ün bağım sızlığıyla alakalı olsun, isterse Hicaz’la yapılan anlaşmadan kaynak lansın, son dönemde gerçekleşen ilerlemeleri bizzat desteklemiş ol maktan da mutluluk duyuyorum. En samimi duygularımla şuna inanıyorum: Emir hazretlerinin yö netiminde görülen siyasî kararlılık ve hoşgörü ile, İdarî işlerin dü zenlenmesindeki ustalık Allah’ın izniyle uzun süre devam edecektir. Bu düzen hem Emir hazretlerinin yolunu aydınlatacak, hem de yönetimi altındaki halkın iyilik ve başarısının devamını sağlayacaktır.