Item: Araf
Author: Kemikbahçesi

Kemikbahçesi

@Kemikbahce·

13 Eylül 2022 08:01

384 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

11 günde okudu

Sofi Oksanen'in kaleminden okuduğumuz eser; biri genç diğeri yaşlı iki kadının birbiriyle yollarının kesişmesi sonucunda geçmişte yaşanan acı olayların bugüne uzanan yolculuğunda yaşanacak olan dramın parçaladığı hayatları anlatıyor. İki karakter üzerinde yoğunlaşan kitap; aynı zamanda sadece 'Roman' özelliği olması dışında 'Tarihî Roman', 'Tarihî Kurgu' ve 'Polisiye' türünü de içermesi açısından pek çok okura hitap etme özelliğine de sahip. İddialı arka kapak yazısı ile okurun ilgisini büyük ölçüde çeken kitap görsel açıdan da bunu pekiştirince daha önceden bir bilgi sahibi olmadığım yazar ve eserini tanımam da etkili olduğunu belirtmek istiyorum. Kitabın konusuna gelince başrolde Estonya ve savaşın gölgesinde kalan hayatlar yer alıyor. Daha önce Almanların sonra da Sovyetler Birliği tarafından işgale uğrayan ülke Rus hakimiyeti altına giriyor. Savaş! Savaş! Savaş! Estonya halkı bu savaşta derin yaralar alıyor. Aileler bölünüyor, insanlar işkencelere maruz kalıyor. Yazar hem Estonya'yı hem de kitabında yer verdiği karakterleri çok iyi şekilde okura anlatmaya çalışmış. Savaşı yaşayan insanların yaşadığı acıyı bir şekilde derinden hissettiğimiz satırlarda dram malesef bir şekilde karşımıza çıkıyor. İki kız kardeşin aynı Alman gencine aşık olup karşılıklı sevgide büyük kardeşin emeline ulaşması karşısında küçük kız kardeşin sevdiği adamı sonuna kadar elde edebilmek için sahiplenmeye çalışması bundan sonra geçen bölümlerde ablasının evliliğine içten içe bir düşmanlık beslediği satırların devamı ile ilerliyor. Büyük ablanın aynı zamanda otoriter ve daha yetenekli olması her zaman küçük kız kardeş üzerinde olumsuz bir etki yaratması ile gizli bir düşmanlığın temelleri de iyiden iyiye atılmış oluyor. Sevdiği adamın ablasıyla evliliği, mutlulukları ve bir kız çocuğu ile de bunu daha da güçlendirmeleri kitabın ilerleyen bölümlerinde varılacak olan tehlikeyi gözler önüne seriyor. Sovyet Rusya tarafından hainler listesine alınan Alman enişte için bir Rusla evlenmeyi göze alan küçük kız kardeş kocasının konumu ve itibarı sayesinde ablasının kocasını yani sevdiği adamı bir şekilde sakladıkları evde ablasından da uzaklaştırarak kendince güvence altına almış oluyor. Bedelini ise (Her ne kadar onlar bilmese de kendisinin bu sürgünde etkisi olmuştur.) ablası ve küçük yeğeni ülkeden sürülerek ödüyor. Kitap boyunca bir gün mutlaka kavuşacaklarını düşünerek okuduğumuz satırlarda kız kardeşin hain planları hem kendini hem de ablasının kocasını bir uçuruma doğru sürüklüyor. Savaşın açtığı derin yaralardan ise herkes bir şekilde payını alıyor. Kitabın ilerleyen sayfalarında ise, karşılıksız bir şekilde eniştesinin kendisini bir gün mutlaka seveceğine inanan kız kardeş ablasını ve yeğeninin ülkeden sürülmesinden sonra sevdiği adamla baş başa kalabilmek için sürgün öncesi ablasıyla beraber kilere yaptıkları gizli odada sevdiği adamı tekrar saklamaya devam ediyor ve bir daha da ne ablasından ne de yeğeninden bir haber almıyor. Çiftlikte küçük kız kardeş ile yıllarca saklanarak yaşayan Alman eniştenin karısına ve kızına olan sevgisi günden güne daha ağır basmaya başlayınca halüsinasyonlar görerek bir nevi kısa delilikler göstermeye başlıyor. Hiçbir zaman sevgisine layık olamayacağını anlayan kız kardeş ise sakladığı odada ona kendi hazırladığı karışımlardan bir çay vererek ölüme doğru onu yolculuğa çıkarıyor. Evlendiği Rus adamdan hep bir tiksinme ile dile gelen satırlarda tüm bu yaşananlardan bir haber olan kocası hakkındaki bilgilere ise kitabın son bölümünde çok gizli notlar içinde verilen bilgilerden bu bölümleri okuyarak anlamaya çalışıyoruz. Geçmiş ve bugünün anlatıldığı satırlarda yazar bugünü kaleme alarak olayların perde arkasını araladığı satırlarda sevdiği adamın(Alman enişte) torunu olan genç karakterin evine sığınması ile gizem yavaş yavaş çözülmeye başlıyor. Hedefi tıp olan genç karakter gittiği Almanya'da seks köleliğine zorlanan bir çetenin eline düşüyor. Bir şekilde asıl vatanı Estonya'ya yollarının düşmesi ile de ilk fırsatta çetenin elinden kaçan kız büyük teyzesi ve anneannesi arasında yaşananları bilmese de teyzesi olduğunu bildiği bir zamanlar küçük kız kardeş olan büyük teyzeye sığınıyor. Büyük teyzenin anneannesine duyduğu öfkenin sebebini , kendi annesinin öz teyzesini inkar edip öfke beslemesini bir türlü anlayamıyor. Çünkü büyük teyzenin kendisine dostça yaklaşması uzun zamandır insanlık dışı davranışlara maruz kalması kendisini ona yakın hissettiriyor. Aynı duyguları besleyen sadece kendisi değildir. Teyzede zaman içerisinde ona bağlanmaktadır. Birbirlerine alışmaya ve tanımaya başladıkları günlerde teyze savaş döneminde sorgu odasında yaşadığı korkunç; hatırlamak istemediği anıların yaşattığı korkuyu kızın gözlerinde de görüyor. Bir şekilde kızı aramak için eve gelen seks tüccarlarına karşı onu korumak için bir zamanlar gizli olan odaya bu defa kendisini koyan teyze bilmeden kıza dedesiyle aynı kaderi yaşatıyor. Gelen adamlardan ikisinin birbirleriyle akraba olduğu gerçeğini ögrenen teyze başta kafasında şüpheler oluşsa da bu defa kıza kaçması için yardım eder. Yazar kitabını beş bölüm olarak ele almış. Genelinde her bölüm büyük kız kardeşin Alman eşinin sözleriyle başlıyor . 'Özgür Estonya İçin!' yazısı ile de yazar; kültürel özellikleri yok olmaya başlayan Estonya halkı Rus kültürünün özelliklerinin etkisi altında kalmaya devam ediyor. Yazar da ara ara bölümlerle 'Özgür Estonya için!' başlığı ile Alman eniştenin notlarıyla bunu dile getiriyor. Her birey kendi çabasıyla Estonya milli kimliğine sahip çıkmak için adımlar attığını da yazar satırlarda dile getiriyor. Kurgulanan hikâye dünü ve bugünü işlerken bir kaç hayata değindiği için biraz karmaşık gelebilir fakat ilerleyen bölümlerde konu kendini topluyor gibi olsada sonuca doğru bir şeyler yine de yarım kalmış. Kitap biterken Sovyet ajanlarının kendi üstlerine rapor ettikleri örneklerin olduğu notlar halinde okura sunulan bölümler dışında kitap akıcı bir şekilde ilerliyor.

ArafSofi Oksanen · Pegasus Yayınları · 2011427 okunma

314 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kemikbahçesi