Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

512 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
2054 yılında geçen bir bilimkurgu. Ana karakterimiz bir robot ve onun bakış açısıyla okuyoruz. Sanırım anlatıcı bir robot olduğu için anlatım da robot gibiydi Kitaba çok zor girdim, yarısına geldiğimde anca alışabildim diyebilirim. Fakat hikayenin ana konusu ile anlatılmak istenen çok güzeldi Kurgu da güzel oluşturulmuş, sadece fazla gereksiz ayrıntılar olduğunu düşünüyorum. Daha yalın bir şekilde yazılsaymış çok daha akıcı olabilirmiş. Sonunda neler olacağını çok merak ederek okudum ve sonu da beni memnun etti . Biraz konudan bahsedeyim. Jared, diş hekimi olarak programlanmış bir robottur. Bir gün sayı bulutunda uzun bir rakam belirir. Silmek için her türlü yolu denese de bi türlü rakamı kaybedemez. Arızalandığını düşünerek kendini sildirmek için Robotik Büro’ya başvurur ama onu dikkate almayıp geri gönderirler. Sonrasında gittiği bir doktor ona depresyonda olduğunu söyler fakat depresyon da bir duygu bozukluğudur ve robotların da duyguları yoktur. Doktor bir deney testi olarak Jared’e sinemaya gitmesini önerir. Acıklı bir filme giden Jared sonuna ağladığını fark eder. Doktorun tavsiyesiyle film izlemeye devam eder ve sayı bulutundaki rakamda gün geçtikçe azalarak kaybolur. Artık depresyondan çıkmıştır. Üstelik bütün insani duyguları da yavaş yavaş hissetmeye başlamıştır. Bunu ona açıklayabilecek tek kişi olan yaratıcısı ise hükümet tarafından izlenen bir profesör olduğu için iletişime geçememektedir. Sonra bir gün Robotik Büro’dan bir mektup alır. Müfettiş, İki hafta sonra silme işlemi yapılması için onu merkeze çağırmıştır. Jared ise yeni yeni keyif aldığı bu duygularla yaşamak için son iki haftasını en iyi şekilde değerlendirmek için plan yapar. Bol bol film izler. Zaman bitmek üzere olduğunda ise yaşamaya karar verir. Yeniden duygusuz olmak bu hisleri unutmak istemiyordur. Bu yüzdende herşeyi bırakıp Los Angeles’a gitmeye, duyguları olan robotlar hakkında film senaryosu yazmaya karar vererek Chicago’dan kaçar. Asıl maceramızda bundan sonra başlıyor. . Jared, ismini değiştirip senaryo yazmayı öğrenmek için okula kaydolur. Eğitim görür ve en müthişi ise sakar bir garson olan Amber’a aşık olur, üstelikte onun robot olduğunu kimse bilmiyordur. İnsanların robotlara karşı olan önyargıları yüzünden kendisini açık edemez fakat Amber’a bunu söylemelidir ama nasıl? Peşine düşen müfettiş onu bulabilecek mi? Hayalini kurduğu senaryoyu yazabilecek mi? En önemlisi de sonunda insanların robotlara karşı olan kötü bakış açısını değiştirebilecek mi? Sürprizlerle birlikte çok daha fazlasını okuyup öğreniyoruz. . Biraz uzun oldu ama asıl macera Jared’in kaçmasından sonra başlıyor ve dediğim gibi aslında konu çok güzel, anlatılmak istenen de çok güzel, güzelde bağlamış ama o kadar çok detaylar ve o soğuk anlatım dili olmasaymış keşke diyorum. Yine de bu farklı ve anlamlı hikaye için okunur
Kalbimi Beşe Kur
Kalbimi Beşe KurSimon Stephenson · Martı Yayınları · 202225 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.