Gönderi

"İnsanlar ve fareler çarpıcı biçim de benzer genetik haritaya sahip oldukları için (İnsanlarda bulunan genlerin %99'u farelerde de vardır.) bu çalışmalar kalıtsal olarak transfer ettiğimiz stresin yaşamlarımızdaki etkilerini incelemek üzere fırsat vermektedir. Bu araştırma başka bir sebeple de değerlidir. Farelerde bir nesil yaklaşık on iki hafta olduğu için, nesiller arası çalışmalar oldukça kısa zamanda sonuçlanabilmektedir. İnsanlarla uygulanan benzer bir çalışma ise altmış yıllık bir zamana yayılmaktadır. Farelerin kanında, beyninde, yumurtalarında ve spermle rindeki kimyasal değişimler, sonraki nesillerde görülen anksiyete ve depresyon gibi davranışsal modellerle ilişkilendirilmektedir. Örneğin, çocuklar üzerinde uygulanan çalışmalar anneden ayrı kalma stresi gibi travmaların, üç nesil görülebilen gen ifadesi değişimlerine neden olduğunu göstermiştir. Bu tür bir çalışmada, araştırmacılar dişilerin bir günde üç saat kadar bir süre yaşamlarının ilk iki haftasında olan yavrularını beslemelerini engellemişlerdir. Yavrular büyüdüklerinde insanlarda depresyon olarak adlandırdığımız duruma benzer davranışlar sergilemişlerdir. Fareler yaş aldıkça belirtiler kötüleşmeye başlamıştır. Bazı erkeklerin şaşırtıcı bi çimde bu davranışları ifade etmedikleri fakat bu davranışsal değişimleri dişi yavrularına epigenetik olarak aktardıkları görülmüştür. Bununla birlikte araştırmacılar stresli farelerin metilasyon değişikliği ve gen ifadesi değişikliklerini keşfet mişlerdir. Bunların arasında, hem farelerde hem de insanlarda endişe seviyesini düzenleyen CRF2 geni vardı. Ayrıca araştırmacılar üreme hücrelerinin (öncü yumurta ve sperm hücreleri), beyin ve sinir sisteminin, anneden ayrı kalma stresinden etkilendiklerini bulmuşlardır. Sıçanlarla yapılan diğer bir çalışmada, düşük düzeyde anne bakımı alan yavrular büyüdüklerinde, yüksek düzeyde anne bakımı alanlara kıyasla daha endişeli ve tepkili olmuşlardır. Bu stres modeli sonraki birçok nesilde gözlemlenmiştir. Annelerinden ayrı kalmış bebeklerin bunun sonucu olarak problemler yaşayabildiği artık bilinen bir gerçek. Erkek fareleri kapsayan çalışmalarda, annelerinden ayrılan yavrular ömürleri boyunca strese yatkınlık sergilemişlerdir ve bir çok nesil boyunca benzer stres modelleri sergileyen yavrular doğurmuşlardır."
Sayfa 39
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.