Gönderi

Affetmek
Insan icindeki kırılmıs parcaları birlestirse ne cıkardı acaba karsımiza, mesela hayal kırıklıklarımızı alsak yanyana birlestirsek, hepsi birlesince neye dönerdi, kalp kırıklarımiz, kederlerimiz, böluk porcuk mutluluklarimiz , hepsini birlesse acaba hayatimizda neyi gorurduk. Yol hikayemizi, hatalarimizi, degismez karakterimizi, kalbimizimi, yoksa tum hayatimizi, goruntu bulanik. Resimi tasavvur etmek cok zor, hic birlesmediler hayatimiz boyunca ayri ayri kaldilar ve kendi aralarinda hic birlesmediler, birbirlerini cagirdilar, fakat birlesip bur seye donusmediler hic. Hep parca parca anilarimiz gibi , hayatimizida oylece kaldilar. Neden birlesmezler ki? Diye sordum kendime, sonra can yucelin bir siiri geldi aklima "Geldiler. 20 yaşında ben, 35 yaşımda ben, 40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz. Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum. 40 yaşımın karşısına da, ben geçtim. yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu. Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim. -Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine … Can Yücel" Ne guzel demisti sair bende kabahat ne cagiriyorsun tanimadigin insanlari evine diye. O kadar yabancilasiyoruz ve kendi icimizde degisiyoruz ki , hic bir parcamiz diger parcayi taniyamaz hale geliyor. Yani 20 yasindayken aşk, dunyanin sonu ve basi, 40 indayken ask icinizde guzellikler barindiran bir tutku ve arzu, dunyanin nasil birlesirki tutkuyla , bu yuzden kederlerimiz acilarimiz sevgilerimiz, mutluluklarimiz bulundugu doneme has parcalar, ve hepsinin kaynagi farkli ayni beden sonsuz ruh kaynagi olan insanlariz. Sonsuz asla birlesmez normalde, insanoglu ne yapmis etmis onunda bir yolunu bulmus, bu kadar kotu duyguyu birlestiren bir sey icat etmis buna " Kendini affetmemek " diyoruz. Oyle bir duyguki bu parcaciklarin yagmur gibi ustumuze dustugu asla kacamadigimiz, ve surekli islandigimiz yagmur gibi, surekli yagiyor ve hayatimizi zorlastiriyor, cogu zamanda yasanilmaz hale getiriyor. Insanoglu bu konuda muthis becerekli, kendini affetmeyen insanlar, dunyanin en guclu yapistiricisi gibi hayatlarinda ki herseyi yapistirabiliyorlar. Gecmisi bile bugunle yapistirabiliyorlar. Dusunsenize hayat asla geriye donmezken biz gecmise yapisip onumuze koyabiliyoruz. Insan sormadan yapamiyor nerden geliyor bu kendini affetmeme duygusu, can yucelin siirinde oldugu gibi hangi yasta olursak olalim, kendimizi sevmemissek, deger yuklememissek, utanma , korku , basarisizlik, mutsuzluk, kaygi, hepsi birlesiyor kavga ediyor, ve mahkeme kuruluyor karar sabit. Bagiriyorlar kalbimize "Suçlu" diye. O zaman basliyor esaret , gonullu mahkum oluyoruz. Mahkumun cezası bitermi? Bitmez, suc yok olana ya da af gelene kadar muebbetiz. Çık cıkabilirsen. Gardiyanlarda cok acimasiz, ne zaman kotu bir sey olsa tıkıyorlar bizi delige. Işık yok, yemek yok, karanlıkta yasa ve kaybol baska yer ve hayat yok burasi hapisane. Dusunuyorum da insan bu kadar kotu bir duyguyu olusturmasi herhalde ancak bizim hayvani ve vahset dolu ilkel benligimizin gostergesidir. Yani biri bize dese size saldiracagi kesin git kurda saldir dese acaba hangimiz saldiririz. Konu kendimiz olunca degersiz ya butun vahsi hayvanlar bize saldirabilir, en cok da kendimiz, ne de olsa kendimizden daha vahsi bir hayatta yasamiyoruz. Peki neden affedemiyoruz. Hayatta bazen sorularin cevabi sorunun kendisidir. Ve trajikomiktir, ayni bizi hapisanede tutan duygulari yasamamak icin affetmek kitabimizda yok. Ya yanilirsak ya yine uzulursek, ya hata yaparsak, nedenlere bakın "waw " dedim, yasamin olmazsa olmazlarini ve degistiremiyecegimiz, dongulerini, " tabi insansak" kendimize neden yapmisiz. Yani ya insan olmuyacagiz, ki kendimizi affedebilicez, ya da bunlari yasamamak icin yasamiyicaz. Ucuncu secenekte yok hapisteyiz ya. Insan boyle ancak yasiyormus gibi yapabilir bu sartlarda, kendimize hayali bir hayat olusturur kafamizda yasariz, pek cok insanin yaptigi gibi. Eskiden bir filim izlemistim, yapay bir zeka dunyadaki insanlarin akilsiz olduguna karar veriyor ve hepsini oldurmeye karar veriyor, dunya denge bulsun diye, filimin sonunda pi sayisini soruyorlar makine patliyor cunki sonu yok pi sayisinin ve insanlik kurtuluyor. Tam bir bilimkurguydu, insanların hapisteki halleride boyle bence mucize yoksa herkes hapiste kalip ceza cekicek. Ne mantık ama. Kendi yazdigimiz ve oynadigimiz senaryoda hep kotu adamlar kazaniyor iyi adam hapiste cikamiyor ki kotuler yenilsin. Sonra diyoruz ki bu kotu kahramanlar nerden cikti. Kotuler kazansin ve suclu biz kalalim diye ugrasirken hemde . Bu yuzden kendini affetmek erdemdir demisler, cunki insani insan gibi yasar hale getirir. Ilginc degil mi insan olmak, onlar hata yapar yanilir, duser kalkar, aci ceker mutlu olur sever, sevilmez, yani insan yasami boyunce hayatta ne varsa yasar. Ne guzel soz yaşamak. Yasamak bu yuzden ilerlemenin isaretidir. Hissetmenin ve kabullenmenin, vazgecmemenin, ve kendini sevmenin, sairin dedigi gibi bende hata niye cagirdim ki tanimadigim insanlari. Sizcede artik cagirmasak diyorum belki yasariz hani azicikta olsa , ucundan kiyisindan, bakarsin tam kalbimizden yasariz. O.Ç
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.