Gönderi

340 syf.
5/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Tasavvufta tasavvufa Giriş
Eseri temin etmek isteyen ve dolayısıyla içeriğine dair malumat arayan arkadaşlar için evvela eserin akademik bir eser olmadığını, atıflara ve belli bir sistematiğe sahip olmadığını belirtmek isterim. Zira eserin isminden böyle bir algı oluşuyor. Eser M. Erol hocanın konuşmalarında tutulan notlardan vücuda gelmiş ve yüksek çoğunlunu klasik tasavvuf şiirlerinin şerhi oluşturuyor. Kalan kısımda ise tasavvufun belli normlarına ve diğer ilimlerle olan ilişki ve farklarına yer verilmiş. ... M. Erol hocayı konuk olduğu konuşma programlarından tanıyorum, ilk kez bir kitabını okudum. Hoca uzun konuşan, uzun cümleler kuran ve kurmayı becerebilen bir hatip değil. Genel konuşmalarda konuşmaların aralarına nokta atışı tespitler sıkıştıran konuşmaktan çok dinlemeyi seven bir karakter. Sûfi meşrep bir karakter yani. Tabii konuştuğunda da yerinden konuşur. Bu özelliği de tasavvufun “çok dinle, az konuş” şiarından olsa gerek. Dolayısıyla hocanın çok konuşması gerektiği oturumlarda akıcı ve bağlantılı konuşmayacağını tahmin etmişsinizdir. Çünkü hoca içten konuşmaya alışık. İç dışa döndürüldüğünde illa bozulur. Zira içte muhatap kişinin kendisidir, dışarıda ise kendinden başka binlerce farklı muhatap vardır. Bu yüzden anlam kelimelere sığmaz. Eserin hocanın uzun konuşmalarında tutulan notlardan husule geldiği ve hocanın eseri düzeltmeye zaman bulamadığı düşünüldüğünde, üslup ve akıcılığın da biraz sıkıntılı olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Dolayısıyla mezkur eser, okuyucuyu bir hayli sıkabilir. Hele de benim gibi akıcılığa ve cümleler arasındaki bağa ayrıca takıntılı iseniz. (Sanırım kendim beceremediğimden bu bağı ve akıcılığı takıntı haline getirdim.) Ancak buna rağmen eserde okuyucuya bakış açısı kazandıracak yetkin tespitler mevcut. Zannediyorum eseri değerli kılan yegane vasfı da bu. Dolayısıyla okuyucu, bilgiler ve bakış açısı için bu bozuk üsluba tahammül etmek mecburiyetinde. Eserin böyle bir yapısının olması da içeriğiyle ayrıca uyumlu. Zira tasavvufi doktrinde yolun dikenli olduğu söylenir. “Canı kıymetli olan gelmesin. Manayı maddeye değişecek olan gelsin” denir. Eser tam olarak bu şartı bedenlenmiş. Eseri tasavvufi meselelerle ilgilenen, klasik tasavvuf şiirine meraklı ve yine tasavvufi sohbetleri seven entelektüel karakterlere öneririm. Ama pek tabi eser için yetkin bir edebiyat beklentisi içerisine girmemek şartıyla...
Tasavvufa Giriş
Tasavvufa GirişMahmud Erol Kılıç · Sufi Kitap · 2012242 okunma
·
2 artı 1'leme
·
489 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.