Gönderi

Osmanlılar-Safeviler-Şeybanîler [Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan]
Bugünkü Türkmenistan'dan çıkan Selçuklular, Dandanakan savaşında, Gazneliler Türk devletini yendikten sonra ilk önce Türkistan, Afganistan, Azerbaycan ve Kafkas bölgelerine hakim oldukları halde, resmî devlet dilini Türkçe yapmamışlardı. Devlet dili olarak Farsçayı tutmuşlardı. Türkçe okul açmamışlardı. Türklüğü değerlendiren münevver yetiştirmek akıllarına getirmemişlerdi. Şairler, edipler, hep Fars dilinde yazmışlardı. Daha sonra Anadolu fethedildiği ve Çin hududundan Boğaz içine kadar bir imparatorluk kurulmasına rağmen devletin dili yine Farsçaydı. Selçuklu devleti Melik Şah'dan sonra iç kavgalar sebebiyle parçalanmağa başlamış ve koca devlet İran Selçukluları, Irak Selçukluları, Anadolu Selçukluları ve Azerbaycan Atabeyleri diye dörde ayrılmıştı. Artık Türkler birbirleriyle savaşıyorlardı. Dörde bölünmüş Türk devletinin dini İslam ve halkın konuştuğu dil de Türkçe olduğundan, saraylar birbirlerine nefret duyduğu halde, millet nefret duymuyordu, saraylar milleti de birbirlerine düşman yapmak için din adamlarının telkini ile mezhep ayrılığı meydana getirdiler. Özellikle İran Selçuklularının idaresini ellerine olan Safeviler, Şiiliği yaymağa ve Anadolu Selçuklularına nefret yağdırmağa başladılar. Artık Türklük büyük felaketle karşı karşıyaydı. Saraylar birbirlerine düşman olarak baktığı gibi şimdi Şii veya alevi mezhebinden olan Doğu Türklüğü, Sünnî mezhebinden olan Batı Türklüğüne karşı acımasız bir düşmanlık içindelerdi. Hatta üçyüz sene İran'la, Osmanlılar arasında giden ve milyonlarca Türkün şehadetine sebep olan savaşlar, cahillerin yarattığı mezhep ayrılığından doğan Türk savaşıydı. Tarihçilerin yazdığına göre Çaldıran'da Yavuz'la Şah İsmail'in yaptığı savaş bir İran ve Türk savaşı değil, birbirlerinin kanını akıtan iki Türk devletinin savaşıydı. İranlı veya Acem denen Şah İsmail'in ordusunun yüzde seksenini Türkler teşkil ediyordu. Subayların yüzde doksanı Türklerdi. Hatta Çaldıran'da ölmüş olan Şah İsmail'in oniki ordu komutanın onbirinin Türk olduğu tesbit edilmişti. İttihad Terakki iktidarına kadar Osmanlı devleti, dili, gelenek göreneği, şarkısı, türküsü kendisinden olan Azerbaycan Türklüğünü öz milleti olarak saymamıştı. Dili Türkçe olmadığı ve devlete karşı düşmanlık duyduğu bilindiği halde Arnavutlar ve Boşnaklar, Türk olarak sayıldıklari halde. Herşeyleriyle Anadolu Türkünün aynısı olan Azerbaycan Türklüğü Anadolu Türk'ünün özünden olduğu kabul edilmemiştir. İşte Türk devletinin talihsizliği buradan doğmuştu. Nihayet büyük Türk sosyoloğu olan Ziya Gökalp bu düşmanlığın kalkmasını sağlamış ve İttihad Terakki hareketi, Azerbaycan Türklüğünü, Anadolu Türklüğünün bir parçası olarak kabul etmiş ve 1918 senesinde şehit Enver Paşa'nın kardeşi cennetmekan Nuri Paşa'nın kumandası altında bir Türk kolordusu Azerbaycan'a gelerek kardeşlerini Ermeni ve Rus katliamından kurtarmış ve 1918 senesinde Azerbaycan'da ilk Türk Cumhuriyeti kurulmuştu.
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.