Gönderi

250 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
(Spoiler içerir) Zavallı Basil... Zavallı Sibly... Ve en yakın dostunu vahşice öldürdükten sonra "Ama beni yargıladı, hakaret etti." diye vicdanını rahatlatabilen, Sibly'ın ölümüne sebep olduktan sonra da o rezil arkadaşı Henry'nin katkılarıyla bu durum için vicdan azabı çekmek yerine kendisi için ölen birinin olmasının "trajik romantikliği" ile egosu tatmin olan Dorian Gray! Henry'i de paradoksal kişiliğini de asla sevemedim. Dorian Gray'in içindeki kibir, bencillik ve hedonizmi filizlendirip iğrenç kocaman bir ağaç haline getiren de oydu. Evet Dorian Gray'in içinde o tohum vardı... Kötü arkadaşlar ve kötü etkiler insanları yoldan çıkartabilir ama insanın içinde böyle şeyler olması da büyük etken. Eğer içinde zaten kötülük tohumu olan biriyse ve iradesini kullanamıyorsa böyle korkunç sonuçlar kaçınılmaz olacaktır. Mesela Basil de Henry ile arkadaştı ama Henry onu zehirleyemedi Dorian gibi. Çünkü Basil, Dorian gibi kibirli, zevk düşkünü, bencil biri değildi; vicdanı, hiçbir şeyin gölgesinde kalacak kadar küçük ve mat değildi. Parlaktı. Fakat onun da büyük bir hatası vardı.. Güzelliğe fazlaca tapınmak... Zavallı Basil... Ve Dorian'ın ölümü bile aslında kendisi içindi, kendi iyiliği içindi. En sonunda susturulması güçlenen vicdanının sesinin kesilmesinin portreyi yok ederse mümkün olacağını düşündü fakat bilmeden kendi sonunu hazırladı... Henry'nin eserini görmesini isterdim, neler düşünüp neler söyleyeceğini okumak isterdim... Yazarın Dorian Gray gibi biri olmak istemesi ise ayrı bir inceleme konusu aslında... Oscar Wilde'a olan sevgim ve saygım eskisi gibi değil. Fakat yine de böyle çarpıcı bir kitabı okuduğum için pişman değilim her ne kadar oldukça rahatsız edici fikirlerle dolu olsa da...
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Yason Yayınları · 201573.4k okunma
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.