Gönderi
İçine hayatı sığdıran kitap.
》1923'te yayımlanan kitap, benim de Halil Cibran ile tanışma kitabım oldu.
》Konusuna gelince: Yaşadığı topraklardan 12 sene sonra ayrılma vakti gelince El Mustafa, kendisini ülkesine götürecek olan gemiyi beklemeye başlar. Nihayet gemi gelmiştir. Ama gitmeden önce halkın ona soracağı sorular vardır. İşte kitap da El Mustafa'nın aşk, ölüm, sevinç, keder, dostluk, din, özgürlük, zaman, iyi, kötü, evlat, dua, güzellik, haz gibi bir çok konudaki 26 bölümlük nasihatlerini içeriyor.
》Bu nasihatler yaşamı yeniden anlamlandırmak, eksik hissettiğin duyguları tamamlamak, çok sayıda ders çıkarmak, farklı bakış açıları kazanmak için çok uygun.
》Çünkü okurken zamanın derinliklerinden çıkagelmiş, insanlığın bütün ruhsal gelişimine hakim olan, her cümlesinden tecrübe akan bir dost ile sohbet ediyormuş gibi hissediyorsunuz.
》Biraz kişisel gelişim, biraz deneme kokusu alıyorsunuz.
》Temelde birden fazla olay örgüsü yok. Tek bir olay üzerinden ilerliyor kitap. Bu yüzden aslında durağan da.
》Akıcı bir dil ve kaliteli benzetmeler mevcut. Okurken yazarın bazı bakış açılarına "gerçekten de böyle, bunu hiç düşünmemiştim" demekten alamıyorsunuz kendinizi.
》İnce bir kitap ama neredeyse her cümlesi altı çizilmelik, hepsi alıntı değerinde.
》Ek bir bilgi olarak kitabın İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler kapak resminin de yazarın kendi tarafından çizilen annesi Kamile Cibran olduğunu da bir yerde okudum.
》Benim için tam bir başucu kitabı oldu. Zaman zaman açıp bir arkadaş gibi sohbet etmelik, nasihat almalık tatta bir eser.
》Ve eminim ki belki bir gün yıllar sonra tekrar elime alıp okuduğumda çok başka şeyler göreceğim. Ömür varsa deneyeceğim :)
》Kısacası tadımlık ama ömürlük kitap seviyorsanız tavsiye ediyor ve güzel alıntılarla incelememe son veriyorum. Kitapla kalın...
***
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin... Yolları zorlu ve dik olsa da.
***
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi. Hem besler, büyütür hem de budar sizi.
***
Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin...
***
Malınızdan mülkünüzden verdiğinizde pek fazla bir şey vermiş sayılmazsınız. Gerçekten vermek kendinden vermektir.
***
Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
***
- Peki aşk ile çalışmak nedir?
Giysinin kumaşını yüreğinizden çekilmiş ipliklerle dokumaktır, giysiyi sevgiliniz giyecekmişçesine.
***
Sevinç ve keder birlikte gelir; biri sofranızda sizinle otururken, unutmayın, diğeri yatağınızda uyumaktadır.
***
Sıkıntıya ve dara düşünce dua ediyorsunuz; keşke sevinciniz doruklarda olduğunda ve bolluk günlerinizde de dua etseniz.
··
414 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.