Gönderi

360 syf.
5/10 puan verdi
Serinin ikinci kitabında bir çok olayın ve karakterin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark ediyorsunuz. Anlatım gayet akıcı ama ilk kitapta eleştirdiğim saçma ve zorlama olaylar devam ediyor. Gerçekten böyle bir kitap serisi nasıl İsveç'te "İsveç Polisiye Yazarları Akademisi Özel Ödülü"nü alabilir aklım almıyor. Bu insanlar hiç mi zorlama ve saçma olayların olmadığı mükemmel polisiye romanlar okumamışlar? BURADAN İTİBAREN SPOİLER Johan'ın sağ olmasına ve bulunmasına gerçekten çok sevindim. Jens Hurtig kesinlikle serideki favori karakterim! Her şeyiyle muhteşem bir adam. İkinci kitapta ilk kitaba göre çok daha fazla yer alması hoşuma gitti. Karakteri çok daha fazla okumak güzeldi. Hurtig ve Johan'ın bilgisayar oyunu oynadıkları kısmı okurken çok keyif aldım. Linnea ve Ulrikca için gerçekten çok üzüldüm. Yaşadıkları ve kitap sonundaki halleri beni çok üzdü. Sofia'nın geçmişi hakkında çok fazla bilgi öğrendik. Yaşadıkları gerçekten çok korkun ve ağır şeyler. Bir kızı olduğunu öğrendiğimde şok oldum. Kızı için de çok üzüldüm. Sofia'nın nasıl Sofia olduğunu öğrendik. Ne kadar ağır şeyler yaşarsa yaşasın bu ona başkalarına özellikle de "Kimse peşlerine düşmez" diyerek göçmen çocuklara zarar verme hakkı vermiyor! Gerçekten iğrenç bir karakter! Kimlik değiştirdiği zaman kesinlikle takip edilmesi gerekiyordu bence. Psikoloğu ondaki hastalığı zaten keşfetmiş. Neden böyle birisinin kimlik değiştirip direkt topluma karışmasına izin verdiklerini anlamıyorum. Kadın hasta! Hem de çok hasta! Kimlik değiştirip salacaklarına biraz takip etselerdi keşke psikolojik durumu nasıl diye! Gelelim hikâyede en aptal bulduğum karaktere, Jeannete! Abi böyle bir aptallık olamaz yaa! Bu kadın bu zekâyla gerçekten bulduğu konuma nasıl gelmiş anlayamıyorum! Bir de polisim diye geçiniyor! Sen daha yanındaki kadını tanıyamıyorsun be! "Biz 3 kuşak polisiz, polis içgüdülerim var" Tabi canım, polis içgüdülerin var! Sofia'nın verdiği o kadar açığa rağmen bir kere bile kadından şüphe etmedi! "Seni hiç tanımıyorum Sofia" diye içinden düşündüğü hâlde bir kere bile polis sisteminden kadını araştırmak aklına gelmedi! Oğlu "Anne, Sofia tuhaf biri" dediği hâlde "Sofia'm" da "Sofia'm" demekten başka hiçbir şey yapmadı! Bugüne kadar okuduğum kitaplarda böyle aptal, gerçeklere kör bir karakterle karşılaşmamıştım! Jeannette resmen Sofia'yı saplantı haline getirdi! Kadın işlediği suçları gözünün önünde işlese "Sofia'm yapmaz!" diyerek Kırgın Çiçekler Mesude'ye bağlayacak kadın! Cidden bir karakter ancak bu kadar aptal olabilir herhalde! Sofia ve Jeannete ilişkisi o kadar zorlama ve saçma ki! Yazarlar neden böyle buram buram zorlama kokan bir ilişki yazmışlar aklım almıyor! Sırf Hurtig'i okumak istediğim ve "Acaba nasıl bitecek?" diye merak ettiğim için 3. Kitaba geçeceğim. Yoksa inanın bu kadar aptallık, saçmalık ve zorlama bir serinin okunmasına kesinlikle gerek yok! Jeannette'in Sofia'nın gerçek yüzü açığı çıktığında vereceği tepkiyi aşırı merak ediyorum ama bu aptalın anlayacağını gerçekten hiç sanmıyorum. 3. Kitaba şöyle bir göz gezdirdim, sinir bozucu bir son olabilir gibi bir his var içimde.
Açlık Ateşi
Açlık Ateşi
Erik Axl Sund
Erik Axl Sund
Açlık Ateşi
Açlık AteşiErik Axl Sund · Pegasus Yayınları · 2018123 okunma
·
77 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.