Gönderi

510 syf.
10/10 puan verdi
Namaz vakti Kabe'ye ışınlanıp, şekersiz kolayla dönen evliyalar:
Evet, bağnazlık ve sapkınlık. Bunlardan ötürü tarihte başımıza gelmedik kalmadı, ama hala boş beleş bir hikayeye gözümüzü yumarak inanabiliyoruz. Şimdi İslamiyet'te şöyle bir durum var: Son peygamberin Muhammed olduğuna ve son mucizelerin de onunla birlikte bittiğine inanıyorsun. Müslümansan bundan şaşmaman gerekiyor normalde. Peki o zaman bu kadar salaklığa nasıl inanabiliyoruz arkadaşlar? Aklım almıyor. Uyduruk kıçı kırık, hoca vasfıyla gelen insanlar o kadar benimseniyor ki; adam uyurken allahı görüyorum diyor inanıyorlar, acıkıyorum mutfağımda allah tarafından mumbar yapılmış diyor inanılıyor, boğazım kurudu diye düşünürken bir anda elimde white chocolate iced mocha oluştu diyor adam; daha denileni anlamıyor ve yine inanıyorlar. Nerede müslümanlık? Hani son peygamberle bitmişti mucizeler? Allah isterse olur diyorsun, çok basit düşünülmeden verilen ve kendinin bile tatmin olamadığı cevaplar bunlar. Açın gözünüzü; yüreği İstanbul Boğazı'nın müsilajlı halinden daha pis insanlar bunlar. Hassan Sabbah dönemi günümüzden 1000 yıl öncesini temsil ediyor. Kaliteli kesin bilgilerden ziyade günümüze çoğunluklu olarak rivayetler ulaşmıştır. Bunların farkında olarak kitabı okuyun lütfen. Haşhaşinler isminin kökeni "Suikastçi" ile fazlasıyla uyuyor. Kimisi ingilizcesi "assassins" olan kelimenin arapça versiyonu der, kimisi de haşhaşin kelimesi zamanla türeyerek inglizcede assassins olarak yer aldı der, benim çok umrumda değil hani :D Haşhaş aynı zamanda Hassan Sabbah'ın bahçesinde yıllar boyunca özenle yetiştirdiği ve ilerleyen yıllarda kendini mehdi olarak göstermesini ve fedailerde kafa yaparak kendilerini cennette sanmalarını düşünmesi için kullandığı bir tür kuru ottur. Bu şuan bildiğimiz haşhaş gibi değil, anlatıldığından anladığım kadarıyla Hassan Sabbah morfin, kodein, narkotin, papaverin gibi maddeler, ayırarak hap haline getiriyor. Bu da kafa yapıyor. O dönemde böyle bir şey yapılabilmesi mümkün mü? Bilmiyorum. Hassan Sabbah korkutucu bir insan, elimizde onunla ilgili kesin kaynaklar yok; ancak şunu biliyoruz ki dini ve insanların kutsal saydıkları meziyetleri kullanarak hedefine ulaştı. Bu yolda da kimseye acımadı. Korkutucu bir insan, ancak fazlasıyla da zeki ve ileri görüşlü psikopat bir şahıs. Haşhaşı hala haşhaşiler döneminden kalma sanıp kimi devlet büyükleri gibi insanlara eroinci muamelesi yapmayın. Haşhaş iyidir, kek yaparken kullanın. Şerbetleyin, üstüne de krem şanti; mis gibi vallaha. Zevksizler ne anlar ki. Yukarda kendini evliya sanan ve sürekli teleportasyon halinde bulunan insanlara neden bu kadar abandığımı anlamaya başlamışsınızdır. Alamut'un efendisi olan Hassan Sabbah dahil birçok insan, bireylerin kalbine girebilmemin en kestirme yolunun din olduğunu biliyor. Hele bir de Türk halkına... aboovv! Bize din demeye görün, uçaktan uçağa atlarız, elimizle taşı ezeriz, anonim hesaptan kısmet ararız... bize din demeyin, sorgusuz sualsiz inanırız. Neden? Çünkü çocukluktan beri sorgu sual sorulmasının dinden çıkartacağına inanmışız da o yüzden! Birisi din hakkında güzel veya etkileyici bir şey söylüyorsa doğrudur, gel gör ki işin gerçeğine baktığınızda... evliya diye inandığınız boş beleş insanlar yüzünden son peygamberin öğretilerini inkar etmiş oluyorsun. Eee, taraf senin. Ama nolur dönmeyin yolunuzdan olur mu? Sizin eğitiminize, refahınıza, laik yaşamınıza, devletinize milletinize sahip çıkmaya çalışan insanları dinci diye örnek aldığınız şahısların "Boku bile olamaz" demeye devam edin. Rahat olun, sonumuz Alamut'taki fedailerden daha beter olur. Kitaptaki karakterleri fazlasıyla beğendim. İbni Tahir'in öğrenme azmi ve zekası, Süleyman'ın çevikliği, Yusuf'un gücü, Halime'nin masumluğu, Meryem'in güzelliği, Adi'nin efendiliği fazlasıyla güzel yansıtılmış. Aynı zamanda mekan çevre tasvirleri olarak da son zamanlarda okuduğum en güzel kitaptı. Hayalgücü daha ne kadar zorlanabilir ki? Alamut'un tepesinde de görüyorsun kendini, hurilerle dolu bahçelerde de... Her bölüm o kadar dolu dolu geçti ki, çok mutluyum ya şu an. Türkiye'de en çok okunan kitaplardan birinin bu kadar güzel olması beni çok gururlandırıyor. Hakkı olan bir kitabı popüler etmişiz, bu seferlik popülerizm eleştirisi yapamayacağım maalesef. Semerkant'tan sonra okuyabilirsiniz, zaten Semerkant'ı okuduysanız Alamut'a merakınız olacaktır. Ancak Alamut Semerkant kadar basit bir kitap değil. Okurken çok fazla düşüncelere daldım, çok fazla sorguladım. Sonuç olarak içimde günlerdir biriken ve patlamayı bekleyen düşünceler silsilesi vardı ve patladım. Sözümü esirgemem, a'dan z'ye hepsine lafımı çarptım. Şu an çok mutluyum, ölüme giderken ardında bıraktığı hurilere ulaşacağını düşünen bir fedai kadar hem de... "Yüzyıllardır olduğu gibi, halkların bilgisizliğinden yararlanıp kişisel çıkar için dini araç olarak kullanıyorlar." -Gazi Mustafa Kemal Atatürk Güç sizinle olsun, iyi okumalar dilerim.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242k okunma
··
1 plus 1
·
9.5k views
Mahir okurunun profil resmi
"Yüzyıllardır olduğu gibi, halkların bilgisizliğinden yararlanıp kişisel çıkar için dini araç olarak kullanıyorlar." -Gazi Mustafa Kemal Atatürk KİTABIN MESAJI ÇOK AÇIK , YAŞANTIMIZDA VAR ZATEN
11 öğeden 11 ile 11 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.