Gönderi

96 syf.
·
Not rated
Menon, Anytos’un misafiri olarak Atina’ya gelir. Anytos, Platon okuyucuları için tanıdık bir isimdir. Sokrates’in savunmasını okuduğumuzda onun,sokratesi mahkemeye veren üç kişiden biri olduğunu öğrenmiştik ki bu durum sokratesin ölümü ile sonuçlanmıştı. İşlerin neden bu noktaya geldiğini Menon ile birlikte daha iyi kavrıyoruz. Sokrates’in “bilmediğimi biliyorum” tavrı ve üslubu gerçekten bir yerden sonra can sıkıcı olabiliyor. Bana öyle geliyor ki sokrates muhatabını öncelikle övüyor sonra onun söylediği her şeyi çürütüyor ve nakavtla sonlandırıyor. Tabii ki amacı haklı olmak değildir, haklı olmanın ne olduğunu bilmiyordur, bilmediğimi biliyorum derken samimidir ancak iyi niyetli de olsa Sokrates’in bir kudurtma makinesi olduğunu söyleyebilirim. Sokrates’in bu seferki muhatabı Menon. Erdem öğretilebilir mi konulu bir muhabbet başlatıyorlar. Sokrates erdemin öğretilebilir olup olmadığını bilmediğini henüz erdemin bile ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Menon’a diyor ki hadi bakalım...:) Sen erdemin ne olduğunu bildiğini söylüyorsun bana da öğret. Menon ne söylerse söylesin hepsini çürütüyor ve onu bildiğini sanma halindeyken bilmez hale getiriyor. Bunun üzerine Menon, Sokratesi torpil balığına benzetiyor. Beni uyuşturdun diyor. Sokrates bu duruma biraz içerlenmiş olacak ki, ben uyuşuk olduğum için sizi de uyuşuk hale getiriyorum gibi bir cevap veriyor. Aslında burada uyuşukluk yanlış bir tabirdir. Sokrates’in Savunması’nda o kendisini bir at sineğine benzetmişti. Atinalılar güzel bir attı ama bir kusuru vardı tembeldiler sokrates de onların at sineğiydi. Sokrates onların damarına basıp harekete geçmelerini sağlıyordu. Sokrates için lüzumlu bir rahatsız edicilik söylemini kullanmak yanlış olmaz. Tabi arada bir Menon’un da kafası çalışıyor. Menon’un hamlesi şu oluyor. Bilmediğimiz bir şeyi araştırdığımız zaman onunla karşılaştığımız da onu nasıl tanıyacağız. Bu karşılığa da günümüzde “Menon paradoksu” adı veriliyor. Sokrates’in Menon paradoksuna inceden bir sinirlendiğini hissettim. Menon’un muhatabı ben olsaydım buna, felsefenin tanımıyla, bilgelik sevdasıyla karşılık verirdim. Fakat bu da yanlış olurdu sonucu değilde, yolun güzelliğini öne sürmek, doğru diye bir şey yok mudur gibi başka bir problem ortaya çıkarırdı. Sokrates’in paradoksa cevabı ise onun inancı ile bağlantılıdır. Ruhların ölümsüzlüğüne inanır. Ruhların bu dünyadan önce var olduğunu düşündüğü için de aslında her şeyi bildiğimizi ancak her şeyi unuttuğumuzu savunur. Ona göre öğrenme denilen şey hatırlamadır. Bunu ifade ederken “doğurtma” terimini kullanır. Düşüncesini desteklemek amacıyla ise geometriyi hiç bilmeyen bir köleye sadece yanlışlarını göstererek geometri problemi çözdürmüştür. “Sokratik Yöntem” olarak bildiğimiz öğreti de ilk defa menon diyalogunda ortaya çıkmış oluyor. Ruhun ölümsüzlüğü konusunu tatmin edicilik bakımından tartışmalı bulsam da Sokrates’in öğretmenliğini hayranlık verici ve tartışmaya kapalı olarak görüyorum.
Menon
MenonPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 2013999 okunma
·
115 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.