Zaman ikiyüzlülüğün gizlediğini
Nasıl olsa bir gün ortaya çıkarır.
*Hayat o kadar tatlı ki!
Her an ölüm acısıyla bin kez ölürüz de,
Göze alamayız hemen ölmeyi!
*Kudret, kapılırsa yaltaklanmalara
Görev, sesini duyurmaktan korkar mı sanırsın?
Yücelik aklını kaçırırsa, dürüstlük namus borcu olur.
Şüphesiz İngiliz edebiyatının ve dünyanın en etkili şairi ve dramatisti olan 
William Shakespeare için söylenen "Bir yaştan değildi, ama her zaman için!" sözü onun dört yüz yıl ve daha fazlası zamandan beri okunan ve sahnelenen oyunlarının gerçekliği ve değerini ortaya koyar.
William Shakespeare i bir defa okuyan okumaktan vazgeçemiyor. Ben de bu okuyuculardanım.
Neden okunuyor, aradan dört yüz yıl geçmiş olmasına rağmen ve etkisini yitirmiyor?
Çünkü oyunlar, karakterler gerçek..
Oyunlarında neler var?
Evrensel konular var elbette.. Siyaset başta olmak üzere güç ve iktidarı elde tutmak için entrikalar, dalkavuklar, ihanet, vicdan ve merhamet ve hatta insan psikolojisi ve de felsefe..
Aşk, keder, ıstırap, şefkat, intikam duygusu, adalet ve ölüm hepsi bir arada.. Bir duygudan diğerine giderken oyundan kopamıyorsunuz. Orada tüm bu duygular gerçek..
Kral Lear a gelirsek
Himayesine asker almak şartıyla ülke topraklarını üç kızı arasında paylaştırmak isteyen kral kızlarının sevgisinden ve bağlılığından emin olmak ister. Bağlılık ve sevgilerini süslü sözlerle abartarak ifade eden büyük ve ortanca kız kralın güvenini kazanırken henüz bekar olan küçük kızı iddialı sözler söylemekten çekinir. Kral burada iki büyük kızının ikiyüzlülüğünü sezemez. Ve sevgi ve bağlılık anlamdan en çok küçük kızına güvenmesine rağmen küçük kızının tutarlı, dengeli sözleri büyüklerinin yanında sönük kalır.
Bunun için de kral bağlılık ve sevgisinden emin olamadığı küçük kızına topraklarından pay vermez ve onu reddeder.
Her biri ülkedeki güç ve iktidarı kendi elinde tutmak isteyen iki kız kardeşler önce babaları kral Lear a, sonra eşlerine, sonra birbirlerine ihanet ederek trajedik sonlarını hazırlarlar.
Eserde ihaneti gördüğümüz kadar vefayı da görüyoruz, gerçek sevgi ve bağlılığı da ..
Kral hizmetinde olan ve tok ve doğrucu tutumlarından dolayı sürgüne gönderilen soylu KENT den, küçük kızı CORDELIA , meşru oğul EDGAR dan ve kralın damadı ALBANY den..
Acıma duygusunu da yaşıyoruz. Kralın ihanet karşında düştüğü sefalet, aklî dengesini yitirmesi, 'Bu sonu hak etti.' den çok acıma duygusu yaşatıyor insana..
Bu oyunda aslında iki oyun var. İç içe geçmiş ve birbiri ile paralel ilerleyen..
Bir baba, biri meşru, değeri gayrimeşru iki oğul ve yine bunlar arasında yani gayrimeşru olan oğulun babasına ve kardeşine ihaneti..
Kral Lear çok çok canlı bir oyun ve katmanlı.. Başladığınızda bitirmeden kalkmak istemiyorsunuz. En azından benim için öyle oldu.
Okuduğum diğer eserleri gibi Kral Lear ı çok beğenerek okudum.
William Shakespeare severler yoğun okuma programları arasında bu eseri değerlendirebilirler.
Bir kaç alıntı ile bitiriyorum.
*Özgürlük dışarıdaysa, sürgün sizin yanınızdır.
*Özüne yabancı kalan düşüncelerle karıştırıldı mı
Sevgi sevgi olmaktan çıkar.
*Rüzgârın estiği yana gülümsemeyi bilmiyorsan, açıkta kalıp şifayı kaparsın.
*Baskı altında kalan benliğimiz,
Bedenimizle birlikte sarsınca ruhumuzu
Gerçek kimliğimizi yitiririz.
*Ruh huzurluysa, beden duyarlıdır.
*Talihten yana en yoksul, en aşağıda olan kimse,
Hep bir umut ile yaşar, çekinmez hiçbir şeyden.
En acıklı değişim, yüksekteyken, iyiden kötüye olanıdır,
Kötü durumdakiler içinse her değişim iyiye doğrudur.
*Dünya, dünya, ah dünya!
Senden nefret etmemize neden olan şey talihimizin
cilvesidir,
Yoksa böylesine boyun eğmezdik yaşlanmaya, ölüme.
*Doğduğumuzda ağlarız,
Çünkü bu büyük maskaralar sahnesine çıkarız.
Keyifli okumalar değerli okur arkadaşlarım..
··
1.764 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.