Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

500 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
"Bir roman yazarının şahsıyla, şahsî hayatıyla, romanlarda ki karakterleri ve olayları bir tutmak doğru mudur? Şayet yazarla kahramanı arasında göz ardı edilemeyecek bir irtibat varsa, bunun oranını tespit etmek mümkün müdür?" diye sorulursa, akla gelecek isimlerin başında Dostoyevski'nin yer alacağı kesindir. (Syf.485) Kitap kapağının üzerinde yazan, Tolstoy'un dediği kitabı okuyunca sanırım daha iyi anladım. " Biz Rus ediplerinin Dostoyevski'nin karısı gibi eşleri olsaydı sanırım olduğumuzdan daha mutlu olurduk." "... romanlar yazılırken Anna Grigoryevna Dostoyevski'nin en yakınındaki kişidir; onun çalışma yönteminin, ruhundaki dalgalanmaların, tutkularının, dünya görüşünün, hastalığının, saplantılarının, hülasa romanlarından ayrı tutulmayan, tutulamayan sergüzeştinin gözlemcisidir. Dolayısıyla Anna Grigoryevna'nın hatıratı, bu romanlar merkeze alınarak yazılanlara, Dostoyevski hakkında merak edilen hususlara açıklık getirecek bir belge niteliği taşımakta." (Syf.487) Eşlerin birbirine bu kadar canı gönülden bağlı olması ve tatlı anıları olması , saygı , güven, anlayış, sevgi çerçevesi içerisinde; gerçekten yeterli imiş. Sonrasında mutluluk da , ekonomik kazançta insanın peşinde geliyormuş. Sizi anlayan, sizin gibi düşünen birileri olsun, ortak bir hayaliniz, hedefiniz olsun. ( Dostoyevski ve Anna da olduğu gibi. Dostoyevski kitabı yazarken, Anna dikte edip yazıyor... Canı gönülden çalışıyorlar beraber. İkisi de birbirine uyumlu olduğundan kaliteli sohbetler ediyorlar ve birbirlerine bir şeyler katıyorlar.) İlgimi çeken hususlardan birisi de Türk de olsa yabancı da olsa ailevi sorunların, kendini geliştirmek isteyen insanın karşısına çıkan sorunların, dikilen insanların karakterlerinin aynı oluşu. Bazı örnekler vardı ki Anna'nın Dostoyevski'nin ailesiyle yaşadığı günümüz insanlarına bakıyorsun tıpatıp aynı... Farklı olarak gözüksek de insan olarak hepimiz aynıyız sanırım :)). Osmanlı- Rus savaşı 93 harbinin Türkiye'ye savaş ilanı olarak yazılması dikkatimi çekti... Sanki ülkemizde tarihini bir pasta dilimi gibi bölüp, sevdiğini alıp sevmediklerini ayıranlara inat gibi. :) Ve...Dostoyevski'nin Tolstoy sevgisi :) Şimdi kitabın son sayfasındaki incelemelerden bir kaç alıntı bırakmak istiyorum, Canımmm Dostoyevski'yi anlatan: -"Dağınık, plânı aksayan, üslûbu alışıldık burjuva romanına benzemeyen bir Dostoyevski'dir lan Watt'ın dikkat çektiği. Bunun tek nedeni Anna Grigoryevna'nın defalarca vurguladığı gibi Dostoyevski'nin zorda kalınca çalışması, çalışabilmesi ve acele paraya ihtiyaç duyduğu için yazdıklarını kontrol edememesi , hattâ plânını bile oturtamamasıdır." (syf.492) "Thomas Mann, Dostoyevski romanları için "neredeyse tüm yapıları sahnelerden oluşan devasa oyunlar"der." (Syf.495) "Dostoyevski'ye özgü bir dram olsa gerektir. Nevrozlu bir hastadır; onu sömüren akrabaları vardır; ölmüş kardeşimin borçlarını üstlenmiştir; bir dönem kumar batağına düşmüş, Anna Grigoryevna'nın mücevherlerini bile kaybetmiştir. Bütün bu dram Dostoyevski'yi çalışmaya, para kazanmaya, dramı romanlaştırmaya itmiştir."(Syf.495) 'İfade gayet net: "Zihnini niçin kirletesin ki!" Dostoyevski, bir roman yazarı olarak, romanın okurun hayal dünyasına doğrudan tesirini iyi bilmektedir.'( Syf.496) "Dostoyevski'de kıskançlık olmadan aşk, haset olmadan dostluk, iticilik olmadan çekicilik yoktur." (Syf.498) Doğrusu, Fyodor Mihayloviç meslektaşlarından çektiği kadar hiçbir şeyden çekmemiştir. (Syf.435) Bunu da mali durumu kötü olan insanların başarılı olmasını kıskanan insanlara yordum açıkçası...Fyodor Mihayloviç'in dediği gibi kimse onun durumunda, onun çıkardığı eserleri çıkaramazmış. Ama keşke bu kitabı Dostoyevski'nin bütün kitaplarını okuduktan sonra okusaydım çünkü kitabındaki karakterler kendisi ve etrafındaki kişilerden oldukça benzer olarak şekillenmiş. Dostoyevski'nin hangi kitabında , hangi kurguladığı karaktere hak verdiğine, kitapları nasıl zorluklarla oluşturduğuna, ne kadar hayatının içinden olduğuna da kitapta yer verilmiş. Çok güzeldi... Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Dostoyevski'yi yakından tanımak için... Ama dediğim gibi bence kitaplarını okuduktan sonra okuyun siz. Ben acemilik yaptım, bir daha okurum muhtemelen. :))
Dostoyevski'nin Hatıraları
Dostoyevski'nin HatıralarıAnna Dostoyevski · İnsan Kitap · 201639 okunma
·
154 görüntüleme
Seyma⁠✿ okurunun profil resmi
Emeğine sağlık çok güzel bir inceleme olmuş dediğin gibi
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'ler bitince okuyayım 😃
Docendo Discimus okurunun profil resmi
Ne demek, rica ederim 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.