Gılgamış destanı, günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri olarak kabul edilen destandır. Destanın yazılı olduğu tabletler kırık ve eksik olduğundan günümüze tamamı ulaşamamıştır. Kendi aralarında tutarlı olan on bir bölümlük destana daha sonra on ikinci bölüm eklenmiş fakat anlam bakımından tutarlılık sağlanamamıştır. Spoiler içeren özet : Destan, Mezopotamya'nın Uruk kentinin kralı olan Gılgamış'ın övülmesiyle başlar. Üçte ikisi tanrı üçte biri insan olan Gılgamış, yenilmez ve halkına eziyet eden bir savaşçıdır. Halk kendilerine yardım etmeleri için tanrılarına yakarır. Tanrıça Aruru, Gılgamış ile başa çıkması için Enkidu adında kilden bir adam yoğurur. Bu arada Gılgamış arkadaş edineceğine dair yorumlanan düşler görür. Enkidu, Gılgamış ile başa çıkmak için Uruk'a doğru yola çıkar ve Gılgamış'ın gücünü kabul edip onunla arkadaş olur. Birlikte birçok maceraya atılırlar. Bu sırada Gılgamış' ın gücünden ve yakışıklılığından etkilenen Göğün kraliçesi İştar, Gılgamış ile evlenmek ister fakat Gılgamış kabul etmez. Bunun üzerine İştar, Gılgamış'ın öldürülmesi için Gökboğa'yı Gılgamış'ın üstüne salar. Gılgamış ve Enkidu boğa ile savaşırken Enkidu boğayı boynundan vurup öldürür. Bunun üzerine Tanrılar, Enkidu'nun öldürülecegini söylerler ve Enkidu ölür. Bu ölümden çok etkilenen Gılgamış, ölümsüz olmanın yollarını arar. Uzun yollar ve uğraşlar sonucu denizin dibinde yetişen gençleştirici bir bitki bulur. Bitkiyi yiyemeden bir yılana kaptırır. Bitkiyi yutan yılan hemen deri değiştirir. Gılgamış çok üzülür ve ağlamaya başlar. Ölümsüz olma şansını elinden kaçıran Gılgamış, ülkesine geri döner ve asıl ölümsüzlüğün, öldükten sonra arkasında güzel bir ad bırakmak olduğunu anlar. Artık daha bilge ve daha barışçıldır. Keyifli okumalar.

Gılgamış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215k okunma

·

1,044 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif