Her ülkenin kendi içinde ve dünyayı ilgilendirmesi gereken yaraları vardır.Tarihe,zihinlere,sosyal kodlara vs. kayıt olan bu yaralar gücün,paranın hesapları yüzünden açılır.Bu hesaplar sıradan ve haklı insanların yıkımları ,acıları,kıyımlarıyla “insanlık” için birer lekedir.Guatemala’da Hafta Tatili’de bir ülkenin tarihinde yaşadığı acı olayları,darbeleri,ihtilalleri ve bunların sonuçlarını işler.Yerli halkın yıllarca çektiği acıları,sıkıntıları ve ardından gelen kıyımları,paralı askerleri ve onlara karşı direnen silahsız direnişçileri,kedi içinde bölünmüşlüğü,yargısız infazları,kendi mezarlarını kazan sendika işçilerinin öldürülmelerini ve mezarlardan çıkarılıp tutuklanmalarını anlattır.Tüm bu durumların sebeplerini,neticelerini, süreçlerde hangi tarafın ne yaptığını,halkın kendi içindeki çarpışmasını yansıtır. Direnişin içinde savaşın da olduğu kitapta,folklor ve mit öğeleriyle gerçekleri net bir biçimde aktaran sekiz hikâye vardır. Yazardan daha önce yazarın doktora tezine dayanan Guatemala Efsaneleri’ni okumuştum.İki kitabında da bilimsel derlemelere folklor ve mitler eşlik eder. Guatemala yerli halkının 1954 sonrasında haklarını geri almalarıyla ülkede yıllarca hüküm süren politika sahiplerinin rahatsızlığı başlar.Amerika desteğiyle oluşan darbe büyük acıların başlamasına neden olur.Vitrinde Amerika olmasa da öyküler emperyalizmle,Amerika‘yla birlik olan tarafla yapılan mücadeleyi anlatır.Paralı askerlerin,iç savaşın,yerli halkın ekonomik özgürlüğünü yıllarca kısıtlayan ve ardından seçimde gücünü kaybeden kesimin ön planda olduğu olayların perde arkasında Küba gibi yeni bir komünist devlet kurulmasını istemeyen Amerika vardır.Her biri güçlü ile küçük savaşçıların kuşaklar boyu savaştığı topraklardaki acıların hikâyesidir.Birinci hikâyenin karakteri Harkins’in şu cümlesi çarpıcıdır:”Benim ülkemin,dünyanın en güçlü ülkesinin,kimseye zararı dokunmayan minnacık bir ülkeye karşı savaşta olmasına ancak bir sarhoş inanabilirdi .” “Hepsi Amerikalı” öyküsündeki cümle yerlilerin çaresizliğini yansıtır : “Bir haydut sürüsünün saldırısına uğrayan insanlar kendilerini savunacak silahları yoksa ne yapabilirler? Ölmekten başka.” Ocelotle33, evleri meşru hükümet askerlerince işgal edilen kardeşler ve tutsak kocasını kurtarmak isteyen yeğenleri üzerinden savaşlarda kadınların çektiği sıkıntılara da parmak basar. Yerlilere yapılan toprak dağıtımını anlatan La Galla kısadır,diğer hikâyeler gibi acı gerçekleri net bir biçimde aktarır. Torotumbo kitabın en can yakıcı hikâyesiyken,küçük bir kızın yaşadıkları çok serttir.Hikâyenin gidişatı ise şaşırtıcıdır. Le Bueyon,zamanında hükümetin verdiği toprakları, yerlilerin elinden yabancıların almasının hikâyesidir.

Guatemala'da Hafta TatiliMiguel Angel Asturias · Yordam Edebiyat · 201685 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.