Gönderi

92 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Alagün Çocukları
İnsanların bir araya geldiği, meyvelerin ve sebzelerin capcanlı olduğu, seslerin hoş sohbetlere karıştığı, sıcaklığını hiç kaybetmeyen rengârenk pazar yerlerini biliyoruz değil mi? İşte, yazarımız betonlaşan mahallelerden pazara gittiği bir gün Ali ile tanışır. Ali’nin anlattığı hikâyeye kendi çocukluğunu da katarak yeni bir hikâye oluşturur. Köyden kente göç eden Ali’nin annesi ve babası büyük bir apartmanda kapıcılık yaparak Ali’nin okuması için çalışıp çabalarlar. En çok da kendilerini hor görenlere karşı sabrederler. Hoşgörüleriyle, merhametleriyle, çalışkanlıklarıyla… Onları çok seven bir aile var elbette. Kızları da zamanla Ali’nin en yakını olurlar. Ali, babasının sürekli anlattığı memleketini görmediği hâlde nasıl sevdiyse iki küçük arkadaşını da öyle sever. Ali, memleket özlemiyle beton yığını mahallelerinden uzaklaşıp kendini hep ağaçların olduğu gecekondu bölgesinde bulur. Bir gün burada müzik öğretmeni Nazlı Hanım’la karşılaşır. Nazlı Hanım artık yaşlanmıştır ve kaybettiği “la” sesini aramaktadır. Bulması içinse Ali’den yardım ister. Daha çok öyküleriyle tanıdığımız Nezihe Meriç bize sıcacık bir aile tablosu çizmiş. Hepimizin aşina olduğu bir konusu olsa da eserin yöresel dili bizi eski zaman ailelerinin yaşadığı dönemlere götürüyor. Hoşgörülü, fedakâr, samimi, azla mutlu olmayı bilen… Aynı zamanda çocukların hayal gücünü genişleten, ayrım yapmadan herkesle arkadaş olabileceklerini anlatan, eşitliği savunan, hoşgörünün ve iyiliğin her zaman geçerli bir bilet olduğunu öğütleyen, betonlaşan dünyaya “HAYIR” diyen bir eser. Son olarak “Alagün Çocuklarını” 9 yaşından itibaren herkese tavsiye ediyorum.
Alagün Çocukları
Alagün Çocukları
Nezihe Meriç
Nezihe Meriç
Alagün Çocukları
Alagün ÇocuklarıNezihe Meriç · Yapı Kredi Yayınları · 201920 okunma
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.