Gönderi

İmkansız aşklar coğrafyasının çocuklarıyız. Evet, çocukken inandırılmıştık aşkın imkansızlığına, Ferhat'ın Şirin' e, Leyla'nın  Mecnun'a kavuşamaması öyle işlemiştir ki çocuk ruhlarımıza, Bir de kavuşup yanmak vardı tabi, Kerem ile Aslı misali, Yanmak, kül olmak, savrulmak... İmkansız aşklar coğrafyasının çocuklarıyız. Kavuşup mutlu olmak varken , kavuşamayıp efsane olmak vardır hep bir yanımızda. Yare kavuşmak kolay olmamalı, kolay aşk olur mu? Bir otobüsten inip boynuma sarılma benim, bu kadar kolay olmamalı? Hani töre, nerde eli silahlı abiler? Yok mu kaderimde mavzer ile vurulmak? İmkansız aşklar coğrafyasının çocuklarıyız Hayallerimiz vuslata dair olsada, gerçeklerimiz hep "hasret" kalmalıydı... Korkmalıyız duyulmasından bu aşkın, oysa tüm dünyaya haykırmak varken, Kalbimize bile fısıldamak istemeyiz, aman duyulmasın, şşşşş! İstemem duyulmak.... İmkansız aşklar coğrafyasının çocuklarıyız... "Uzaktan sevmek" kaderiyle başbaşa bırakılmışken, Hangimiz "gözden ırak, gönülden ırak" palavrasına inandırılmadık ki? Bunca kavuşamamaya rağmen kavuşmamız ihanet olmaz mıydı zaten eski aşklara? Ahı kalmaz mıydı Şirin'in, ayıp olmaz mıydı Ferhat'ın feryadı ile anılmak? İmkansız aşklar coğrafyasının çocuklarıydık. Olamazdık, olmayacaktık, Olmadık...
·
291 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.