Gönderi

Neşet Ertaş'ı anlama serüveni...
Küçüktüm babamla tarlalara giderdik Kırşehir'in bozkırların ortasında traktör de sürekli üstad çalardı tabii dedim ya o zaman küçüktüm diye anlamlandıramazdım neden böyle şarkılar dinliyor acaba diyordum, hatta bir keresinde demiştim ki bunları neden dinliyorsun baba? bunlar bize acı çektiriyor demiştim bana demişti ki -büyünce anlarsın- galiba küçüklüktendir o zaman küçük bedenime ağır geliyormuş. Sonra dedeme sormuştum dede kim bu Neşet Ertaş oda bana demişti ki -Babasıyla eşekle köy köy gezerlerdi bize de gelirlerdi insanları eğlendirirler babası çalardı Neşet de oynardı oralardan bu günlere gelmiş... Sonra anlatmaya devam etti dedemin kardeşi bir gün Almanya da konserine gitmiş e tabii hemşehrimiz olunca yanına yaklaşmış birkaç türkü havalandırdıktan sonra sazının teline o zamanın parası ile yüz mark sıkıştırmış ama tel kopmuş üstad şöyle bi bakmış kendi toprağındaki adama ve demiş ki Ağam sen cemeleli misin? dedemin kardeşi Himmet amca demiş ki nereden anladın? Ağam demiş ben sizin ekmeğinizi çok yedim sizi nasıl unuturum- Büyüklenme yok kökleri olduğu toprakları unutma yok ve abdal olmanın şuuru ile yaşamış son dönemin sadece saz ustası olarak değil de felsefi düşürünü bile demekle ben üstada haksızlık etmek istemem bırakalım onu tarih nitelendirsin. Memleketim olan Kırşehir'in havasından mı suyundan mıdır insanlar gariptir ama her zaman yüce gönüllüdür vesselam. Şimdi büyüdüm ve arabamın arkasında Neşet Ertaş sülieti var saz kursuna gidiyorum ufak ufak çalmaya başladım ve bazı gönül kırıklıklarım var. Galiba anlamlandırmak için gönlünden bazı meselelerin geçmesi gerekiyormuş... Bu yazı da burada dursun da gönülden göremeyenlerin anlayamayacağı bir insan olarak Neşet Ertaş diyerek sözü bitiriyorum.
·1 quotes·
118 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.