Gönderi

272 syf.
·
Not rated
Victor bu sana yakışmadı :')
Ah Victor vah Victor! *Bilgi doğru şekilde kullanıldığı zaman fayda sağlar. Hırs ve kontrolsüz deneyler onu bir terminatöre dönüştürür. SONU HEZİMETTİR, UZAK DURUNUZ YA DA BİR DURUP KENDİNİZİ SORGULAYINIZ.* Frankenstein şairane bir kitap, betimleme aşıklarının okuyup okuyup altını çizeceği tasvirlerle dolu. Anlatımı çok zevkliydi, tam bir güz-kış kitabı. Çok sempatik ablamız Mary Shelley; kasveti, basık ruh hallerini ve yaratığın eylemlerini çok gerçekçi yansıtmış bence. Ancak başlangıcımdan da anlayacağınız gibi ana karakterle ilgili çok ciddi problemlerim var. Victor'un ölüm döşeğinde bile yaratığa "iblis, canavar, ikna edici sinsi yılan" yakıştırmalar beni mahvetti. Kitabın başından beri Victor'dan hazzetmedim, ya kaygılı ve coşkulu ya da duygusuz ve ilgisiz davranan tutarsız oturaksız bir adam. "Elizabeth gibi bir melek ona nasıl bu kadar hayran kalabilir, bu nasıl bir yoksunluktur?" demeyeceğim çünkü küçüklüğünü anlattığı kısım gayet sempatikti. Victor, asil, zeki, çalışkan, kibar, kararlı bir beyefendi. Ama sadece başlarda maalesef. Ona sinirlendiğimde hissettiklerimle kabalaşabiliyorum. Akıllı diye geçinen biri kendisi ama doğayla uyumsuz bir yaratık oluşturmaya kalkacak kadar cüretkar davranabilmesi kitap boyunca dışa vurduğu karakterine ters bir eylemdi. Yaratığın çirkinliği, orantısızlığı, devasalığı onun için yeni bir şey olmamasına rağmen ondan sanki ilk defa gördüğü bir şeyden korkar gibi korkması, tiksinmesi, nefret etmesi çok sinir bozucuydu. Eğer Elizabeth her şeyi bilseydi onunla şu konuşmayı yapardı: Yaratık gölden fırlamadı, onu sen yaptın Victor, o sana bir şey yapmadan ondan nefret ettin. Onu yabancısı olduğu dünyada yalnız ve dışlanmış bir hayata terk ettin. Hem de ona o hayatı veren sen olmana rağmen bunu yaptın. Sonrasında ise yaptığı her şey için onu suçladın. Kendine sövüp kızdığın anlarda bile yine onu haksız buldun. Seni seven bir ailen vardı. Ama onun, senin ona verdiğin o korkunç görünümlü bedeniyle kendini sevdirebileceği kimsesi yoktu. Bu dünyada tüm canlıların hemcinsleri varken o tek başınaydı. Yaratıcısı olarak ondan sen sorumluydun. Ona dünyayı öğretmen gerekirken ondan kaçtın, sonra da aldığı canlardan ötürü onu suçladın. Elizabeth tabii ki aralara "seni her şeye rağmen çok seviyorum"lar sıkıştırırdı ama ben sadece işlevli kısmı sizinle paylaşıyorum. Victor tüm sevdiklerinin sonunu kendi elleriyle getirdi. İnsanlar doğaları gereği dünyaya getirdikleri çocuktan sorumlu oluyorlar ama Victor saldı çayıra Mevla'm kayıra'ya yönelik tepkiler verdi. Maalesef Mevla'm kayırmadı. Olan Beyaz Meleğimiz Elizabeth'e, masum minik William'a, sadık dost Henry'ye, fedakar vefakar Julliene'e ve baba gibi baba Dr. Frankenstein'a oldu. Victor bilgisiyle, zekasıyla, azmiyle hayatta destek olabileceği onca insan varken; o kadar fazla imkana sahipken sevdiklerinin ve kendisinin hayatını yerle bir edecek kararlar verdi. Kendi yaratığından sıfır noktasında nefret etti. Ona bir eşi çok gördü. Canavarın yaratık değil de kendisi olduğunu ölüm döşeğinde bile fark edemedi.
Meryem Sude
Meryem Sude
Mary Shelley
Mary Shelley
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014.3k okunma
·
82 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.