Işın Gülmez SIRNAŞIK
#sırnaşıksarmaşık romanı ile tanıdığım sevgili yazarımız Işın GÜLMEZ’in kalemine hayran kaldım kesinlikle, öncelikle belirtmek isterim. Sonrasında ise şöyle devam edelim.
Bilinçaltımızda çocukluğumuzdan bu zamana bastırılmış duygularımızın nasıl ve ne şekilde ortaya çıkabileceğine örnek bir roman olduğu gibi anıların canlanması ile farklı bir kişiliğe bürünebileceğimizi anlatıyor bize #sırnaşıksarmaşık
Sadece tek bir söz ya da obje yeterli değil midir bazen psikolojimizi altüst etmeye? İşte tam da bunu yaşıyoruz, hissediyoruz, okuyoruz hikayemiz ile birlikte.
O zaman buyrun kısaca kitabımızın konusuna.
Sakin ve yolunda giden evlilikleri vardı Zeliha ve Berk’in. Akasya apartmanın altıncı katında sade ve kahve kokusunun eksik olmadığı evlerinden pazar günü olmasına rağmen işkolik eşini işe uğurlamıştı Zeliha. Çok geçmeden hiç susmayacakmış gibi çalan zille şaşkındı ama merakla açtı kapıyı. Oysaki Berk süpriz yapan erkeklerden değildi, üstelik gelen koca bir buket çiçekte nottta yoktu. Çiçekleri aldığında kendisine ait olmadığını düşünse de vazoya yerleştirdi Zeliha. Berk eve geldiğinde ise çiçekleri onun gönderdiği kesindi artık. Oysa Zeliha çiçek sevmezdi; anne babasının çiçekler yüzünden yaşadıkları tam bir travmaydı onun için. O an için farkında olmasalar da bir buket çiçek evliliklerinde bir tetiklemeye sebep olup kabusa dönüşecekti ama nasıl?
Ve yine aynı çiçeklerle Berk, Asya ile tanışacaktı ama onun Asya olduğunu bilmeden. Hatta belki de tanımak için uğraşmayacaktı bile Berk Asya’yı, salonda sızıp kalmaya devam edecekti. Eminim şu an Asya ve Zeliha arasında bir kafa karışıklığı yaşadınız anlattıklarımla. O zaman hiç tereddütsüz sizlere #sırnaşıksarmaşık ı okumanızı TAVSİYE ediyorum.
Bu arada Zeliha’nın karşı komşusu Sedef’e de değinmeden geçemeyeceğim.
“Sen nasıl bir komşusun Sedef?”
Hiç kimse Sedef gibi bir komşuyla sınanmamalı diyerek, gülerken kızdıran, kızdırdığı anda güldüren dedikoducu Sedef’in de kulaklarını çınlatayım istedim son olarak. Kitapla kalın
Syf: 194
