Gönderi

Şiir ve Toplum
Cumhuriyet döneminin en etkili şiir anlayışlarından biri hiç kuşkusuz öncülüğünü Nazım Hikmet'in yaptığı toplumcu gerçekçiliktir. Sosyalist ideolojiden kaynaklanan bu şiir, Asaf Hâlet Çelebi'nin poetik anlamdaki yazılarını yayımladığı 1940 sonrasında da Türk şiirinde oldukça etkiliydi. Bu nedenle toplumcu gerçekçilikten tümüyle farklı bir çizgide şiirler kaleme alan Çelebi'ye, Nazım Hikmet'e ve şiir anlayışına ilişkin sorular yöneltilmiştir. Şiirleri göz önüne alındığında şairin toplumsal ve ideolojik amaçlı şiire karşı çıkacağı açıktır. Gerçekten de Çelebi, sanatçının asıl amacının kitleleri etkilemek olmadığı düşüncesindedir. Ona göre bir sanat eserinin beğenilmesinde asıl ölçüt toplumsal beğeni değildir. Toplumsal amaç, sanatın değil siyasetin konusudur. Bu nedenle şiirin asıl amacı da toplumsal değildir. Şair her ne kadar Nazım Hikmet'i beğendikleri arasında saymış ve doğrudan eleştirmemişse de, onu izleyenleri "şiiri birtakım ideolojilere kalkan yapmak yolunu..." seçtikleri için eleştirmiştir. Çelebi'ye göre, "şiiri sıkılmış yumruklara ve makine gürültülerine boğmak gibi siyasî" bir amacın hizmetine verenler şair değil "kötü propagandistlerdir." . Şair, "şiir her şeyden evvel ferdîdir." sözüyle bireyci bir şiir anlayışına bağlı olduğunu açıklar ve bu konuda Ahmet Haşim, Yahya Kemal ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çizgisinde yer alır; ancak şiirde toplumsal, düşünsel ve hatta ekonomik, bütün sorunların bulunabileceğini söyleyen Necip Fazıl'dan ayrılır. Bununla birlikte Necip Fazılın da şiirde toplumsal sorunların "erimiş, rengini, şeklini değiştirmiş" biçimde dile getirebileceğini söyleyerek şiirsel estetiği öne aldığını anımsatmak gerekir.
Sayfa 86 - Hece Yayınları Birinci Basım - Ekim 2003Kitabı okudu
·
155 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.