cehennem çizerken hayatı hayatı çiziyor ozan
bil gölgedir hayatı hayaletlerden kaçan
amaçsızca yol alan ürkmüş ayaklarının
yanlış yola saptığı gizem dolu bir orman
rastlantıların bozduğu kara bir yolculuk
sarmal hortumdan merdiven ucu bucağı yok
gizli basamakları karanlığa koşuyor
cehennemin yarattıklarıyla boğuşuyor
tırabzanı görmek mümkün değil karanlıkta
binbir serzeniş binbir yakınma her adımda
bu kasvetli yerden cılız bir ses yükseliyor
karanlık gecede beyaz dişler gıcırdıyor
orada hep canavarlar düşler görüntüler
acıları dert pınarına çeviren gözler
üzgün ateşli aşıklar birbirine bağlı
dönüyorlar hortumda gönülleri yaralı
bir köşede kin ve açlık inançsız kardeşler
dişlenmiş bir kafanın üstüne çömelmişler
sefil bir gülücükle gülümseyen yoksulluk
kendi kanını içen ihtiras onursuzluk
yüz karası bir ğintilik ve rezil rezil bir şehvet
iste ruhların yüklendiği kurşundan yelek
az ötede kalleşlik ihanet ve korkaklık
altın kupalar içinde vicdanlar satılık
daha aşağılarda uçurumun dibinde
acı veren bir kinin buruşturduğu bir maske
esin perili ozan evet hayat bu işte
yolları engel dolu yolları sis içinde
eksik kalmasın diye çizdiğim bu manzara
vergilius vardır hep sağ yanında ayakta
ışık saçan gözleri ve huzurlu yüzüyle
o deha sana derki haydi devam et yola
Sayfa 36 - bordo siyah