Gönderi

Bir açık artırma hikayesi :)
Bakın size bir anımı anlatayım, ben gitmem müzayedelere, yeminliyim. Hilmi Kitabevi koleksiyonu yapıyordum. Kafamda bu kitabevine dair kültürel bir katkı sunacak sergisinden yazacağımız kitabına kadar geniş çapta iyi bir proje tasarlıyorum. Bir yığın hayalim var, anlayacağınız Hilmi'yle yatıp Hilmi'yle kalkıyorum ve o dönem her şeyi topluyorum. Beyoğlu'nda Halil Abi'nin müzayedesinde Hilmi'nin bir kitabı! Hiç bulamıyorum ama. "Abdülhamit'in Kızı". O dönemde işlerim hareketli, kış dönemi. Müzayedeye katıldım, müzayede de sunucu rahmetli Sami Abi. Altıncı sırada mıyım ne, oturuyorum. Kelli felli adamlar ön koltukta. Sami Abi bana laf atıyor "Erzurumlu, hemşerim bak bunu al" derken, ben kitabı bekliyorum. Yanımda Lütfi Bayer, Lütfü Seymen. Kadıköy grubu arkada. Kitaba geldi sıra, ben hemen el kaldırdım. Günümüz rakamıyla on liraya açılış, ben de kafamda elliye kadar alırım diye hesaplıyorum. İki kişi daha kaldırdı. Kapağı çok güzeldir onun, illüstrasyonu, 32 baskısı. Biri daha kaldırıyor, biri daha, aa eller inmiyor! Bende de hirs var, hele ki kitapla ilgili biri karşıma geçerse. - Sizi çok iyi anlıyorum. İndirmem tabii ki. Elim havada benim! Herkes geri çekilmeye başladı, ben fiyatı duymamaya başladım. En önde bir adam, özel koltuk getirilmiş, çok şişman, ensesi kalın, iskemleyi çekti, ayağa kalktı, dönemiyor çünkü, döndü bana baktı. Ben de o kim diye düşünüyorum. Ne istiyor bu kitaptan, falan... - Bıraksanıza şu kitabı ya hu! Lütfüler kolumu çekiyor. "Asuman indirsene elini!" "Ya bırakın, alacağım ben bunu" diyorum. Sinirim bozuldu orada benim. Adam indirmedi! Ben de indirmedim. Sami Abi'nin kafası bir ona bir bana dönüyor. Adam uçuyor, eller havada ya! Tabii ki bende kaldı, sonra indirdim. Arkada millet kopuyor, "Sen n'aptin"? Adam birini yollamış, "Kadın Eserleri Kütüphanesi için mi alıyor?" Birini daha yollamış "Biri için mi alıyor?" çünkü inanılır bir fiyat değil aldığım. Bir sahafa gir, on lira, yirmi lira. Ben 300 liraya aldım! El kaldırdığımda kafamdaki maksimum rakam 50 idi hatırlarsanız kaç katına aldım. Aradan iki gün geçti, o hafta parayı göndereceğim, eskici geldi, "Abla kitaplar var baksana" dedi. Aman Allahım, inanmıyorum! - Tahmin ettiğim şey mi?! Evet. Bir liraya aldım. İki gün sonra. Kontrolsüzlük işte bu. Kötü bir duygu, normal değil.
Sayfa 303 - Nigâr Sahaf - Asuman Bektaş
·
175 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.