Gönderi

312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Utangaçlık
İlmi çalışmalar sonucu ortaya çıkan bilgiler ile birilerinin bu çalışmaları kendilerine göre yorumlaması sonucu elde ettikleri çıkarımlar farklı olabiliyor. Hatta bu sonuçların bir kısmı da "bulunmaz Hint kumaşı" olarak da görülebiliyor. İlaç firmaları ile ortaklaşa düzenlenen veya ilaç firmalarının arka planda kalıp öne sürdüğü iliştirilmiş hekimlerin, konferanslarda genelde ilaç firmalarının istedikleri kararları kamuoyuna "bilim" adı altında piyasaya sunduklarından da bahsediyor. Sunulan görüşlerin, genelde o ilaçları ya da etken maddelerini pohpohlamaktan öteye gitmediğini; toplumun ilaç firmalarının esiri haline getirildiğini de belirtiyor. Bu toplantıların da genelde "körler sağırlar birbirlerini ağırlar" şeklinde olduğunu ya da bilimden çok dedikodu panayırı ya da ergen muhabbetlerinin ötesine bile geçmediğini anlatıyor. Sosyal bir fobi olarak görülen ya da nitelendirilen 'utangaçlık' kavramına odaklanan bir kitap. Her kaygı, her uyumsuzluk, her dengesizlik, her farklı bakış, her her her… birer hastalık mı? Ya da neden hastalık olarak görülmek isteniyor? Utangaçlığın normal bir durumdan nasıl hastalık haline getirildiği üzerine odaklanıyor. Utangaçlık bir hastalık mıdır? Yoksa ilaç endüstrisinin daha fazla ilaç satmak için kullandığı bir saha mıdır? Daha önceden bedenin bir reaksiyonu olarak görülen durum, sonradan nasıl ve kimler tarafından birer 'hastalık' haline getirildi?
Christopher Layne
Christopher Layne
, Utangaçlık adlı kitabıyla okura bu durumu ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Yazar kitabın girişinde aileden bir anıyla başlıyor. Annesinin sıkılganlığını at benzetmesiyle aştığını ve kimsenin kendisine 'ilaçlı' tedaviyi önermediğini vurguladıktan sonra ne oldu da bir anda artık her şeyin ilaçla tedavi edilip çözüme kavuşturulmaya çalışıldığını soruyor. Yazar, ilaç firmalarının yazışmalarından, Amerikan Psikiyatri Kongresi arşivinden, ilaçların yan etkisi üzerine yazılan belgelerden yararlanarak bu kitabı oluşturmuş. Bir durumun hastalık olduğu kararını kim ne amaçla veriyor? Lastik, kağıt, bez, çimento, kalem üretilirken bir yandan da hastalık mı üretiliyor? Ya da hastalık üretilebilir mi? Burada hastadan hastalık mı yoksa hastalıktan hasta mı oluşturuluyor? Bu hastalık kavramını hangi kurumlar, kimlere dayanarak karar veriyor? Bir ilacı satmadan önce hastalığı satmak diye bir cümle de kuruyor yazar. Burada esasen ne demek istiyor? Birileri ilaç satmak için hastalık mı üretiyor? Böyle bir durum olabilir mi? Devletler, vatandaşlar bunları nasıl kabul edebiliyor? Bir durumun yani örneğin birisinin, 'kalabalıktan hoşlanmaması, sevmemesi' doğal bir tepki-düşünce olamaz mı? Altından illa bir hastalık çıkarmanın sebebi ne olabilir? Bu kitapta bir fabrikadan bahsediliyor. Özellikle psikoloji alanının öznel değerlendirmelere daha açık olması dolaysıyla, bu alanın manipüle edilmeye daha açık olduğunu; ilaca bağımlı hale getirilen toplumun ve bunun da nasıl yapıldığını (bilim kuruluşları, medya, reklam, sağlık kuruluşları, hekimler vb.) anlatıyor. [30 Eylül 2022 tarihli Amerikan Newsweek dergisi [
NEWSWEEK MAGAZINE
NEWSWEEK MAGAZINE
] de bu konuyu kapağına taşımış. İç sayfalarında da popüler anti-depresan ilaçlarını kullanıp daha sonra bırakmak isteyen bir kişinin özelinde bu ilaçların nasıl bağımlı hale getirildiğini de anlatılıyor. 1980'lerde ilk çıktıklarında bir devrim olarak nitelendirilen bu SSRI'ların (bu anti-depresan ilaçlarının genel adı) ruh sağlığı tedavisinde Psikiyatrların temel dayanağı haline geldiğini, yetişkinlerin yanında çocuklarında (bu alan nüfus bakımından geniş olduğundan pazar genişlemesi) bu ilaçlara bağımlı hale getirilmesi ve özellikle Covid döneminde bu ilaçlara talebin aşırı derece de artmasından da bahsediyor.] Kitapta hastalık tanımların o bilinen kişiler tarafından nasıl kurgulandığına dair hem ilmi hem de genel bilgiler yer almaktadır. İlaç şirketleriyle doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan bilimciler ve Amerikan Psikiyatri Derneğinin çıkar ilişkilerin de değiniyor. Kitapta hastalık oluşturmak için yapılan yoğun kulis faaliyetinin yazılı ve belgeli tartışmalarına da bakılıyor. Sadece birilerinin (bilimci, tıpçı) bazı durumları neden hastalık olarak nitelendirdiğini ve buradaki amaçlarını sorguluyor. Bunu yaparken de o tartışmaların içinde yer alan bilim insanı ile bilimcilerin olaylara bakış açılarını da yansıtıyor. Doktorlar için hazırlanan Rehber kitapların (her güncellemede nelerin değiştirildiği ve hastalık isimlerinin nasıl bulunup, hangi tartışmalara yol açtığı gibi) nasıl içlerinin değiştirildiğini ve bu değişikliğin nasıl yapıldığı konusu da irdeleniyor. Anti-depresanlar ve benzerlerinin nereden nereye geldiğine de bakılıyor. Ayrıca ilaç firmaları ve reklamlar konusu da incelenerek gözler önüne seriliyor. Bu anti-depresan ilaçlar (psiko ilaçlar) çok popüler ve ilaç firmalarının satış listesinde üst sıralarda yer aldığı için gazete ve dergilerde de sürekli ön planda tutulmasına da değiniliyor. Peki bu kitabı kimler okumalı, herkese hitap ediyor mu diye bir soru sorulduğunda ise buna cevap olarak bu sektörün içinde olanlar yanında benim gibi her telden kitap okuyanlara da hitap ediyor diyebilirim. Kitabın tamamını aynı ölçüde anlayacağız ya da anlamamız gerekir diye de bir kural yok. Özü ve temeli yansıtması bakımından anlaşılabilir niteliktedir. Anlatım salt metin olarak değil, ilaç afişleriyle de (reklam) destekleniyor. Kitap araştırma, inceleme tarzı olduğundan bazı kısımlar uzmanlara yönelik bilgiler ve kıyaslamalar içermektedir. Konunun esası üzerinde sıradan okur yine de anlaşılabilir nitelikte nitel-nicel bilgiye erişebilir. Ezcümle Bu kitabı 14 Ağustos - 24 Eylül 2022 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 30 Eylül 2022'de 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ediyorum.
Utangaçlık
UtangaçlıkChristopher Layne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202213 okunma
··
521 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.