Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yapay Zekânın Bilince Evrimi: Yapay Dünya Kolonisi
‘’Şu koca evrende sanırım birey olarak kendimizi gereğinden fazla önemsiyoruz.’’ Birçok bilim-kurgu yazarı,
Arthur C. Clarke
Arthur C. Clarke
(mucit),
Isaac Asimov
Isaac Asimov
(biyokimyager),
Fred Hoyle
Fred Hoyle
(astronom),
Gregory Benford
Gregory Benford
(astrofizikçi),
Carl Sagan
Carl Sagan
(astrobiyolog) gibi ya aynı zamanda bilim insanıdır ya da sağlam bir bilim kültürüne sahiptirler. Bu ve bunlar gibi yetkin isimler kendi alanlarında yazmış oldukları kurgu-dışı bilim kitaplarının yanı sıra bilgi birikimlerini kurgu kitaplara da aktarmışlardır. Açıkçası, böyle isimlerin kaleme almış olduğu bilim-kurgu kitaplarını okurken daha tatmin edici bir okuma yapmış hissediyorum kendimi. İşte,
Umut Orhan
Umut Orhan
da bunlardan biri oldu benim için. Kendisi aynı zamanda Çukurova Üniversitesi’nin Bilgisayar Mühendisliği bölümünde profesör olarak görev yapmakta, yapay zeka ve makine öğrenimi üzerine dersler vermektedir. Küresel pandemi döneminde kaleme almış olduğu eseri
Yapay Dünya Kolonisi
Yapay Dünya Kolonisi
ise tam da yetkin olduğu konuları ihtiva etmekte: Yapay Zekâlar ve Yapay Bilinçler. Haliyle kitabın son sayfasını çevirip de kapağını kapattığınız zaman tatmin olmuş hissiyatı uyandırıyor dimağınızda. Kitabın içeriği hakkında daha detaylı bilgi vermeden önce yapay zekâlar ve bilim-kurgu edebiyatı üzerine biraz konuşmak istiyorum. Yapay Zekâlar/Bilinçler ve Bilim-kurgu Edebiyatı: Günümüzde bilim dünyasının en çok kafa yorduğu konulardan biri olan ‘’Yapay Zekâ’’, bilim-kurgu edebiyatında da sıkça söz edilen bir alan olma özelliğini taşıyor. Hızla gelişen teknoloji sayesinde yapay zekâ her geçen gün hayatımızın merkezine biraz daha yaklaşıyor. Bu nedenle öncelikle yapay zekanın ne olduğuna dair biraz değinmemiz gerekiyor. Doğal zekayı taklit edebilen ya da zekiymiş izlenimi yaratabilen sistemler yapay zekâ olarak adlandırılıyor. Aslında günümüzde yapay zekâ olarak adlandırdığımız şeylerin arkasında birer bilgisayar programı yatıyor. Bu yapay zekâların illa ki bir vücuda/bedene sahip olması gerekmiyor; Apple’ın Siri’si, Google’ın kişisel asistanı, yüz tanımlı kilit ekranları ve navigasyon uygulamaları gibi teknolojileri bedensiz yapay zekâlar olarak kabul ediyoruz. Makine öğrenmesi yönteminden yararlanılarak ortaya koyulan bu yapay zekâlar günümüzde işimizi pek çok yönden kolaylaştırıyor ve büyük bir zevkle kullanmaya devam ediyoruz. Bu yapay zekâlara bir de vücut/beden eklenince ortaya robotlar çıkıyor. Robot denince de akla ilk olarak insanlar yerine ağır, tehlikeli ve sıkıcı işleri yapan makineler geliyor. Günümüzde robotlar otomotiv, sağlık, güvenlik gibi birçok alanda üretime ve hizmete yardımcı oluyorlar. Aslında bilim-kurgu da tam olarak bu noktada devreye giriyor. Bilim-kurgunun bilimsel gelişimleri öngörmekten, tahmin etmekten ziyade bilime ilham verdiğini düşünüyorum.
Arthur C. Clarke
Arthur C. Clarke
’ın bilgisayarlar hakkındaki söylemleri,
Yevgeni İvanoviç Zamyatin
Yevgeni İvanoviç Zamyatin
’in ta 1924’te elektronik diş fırçasından bahsetmesi, robot kelimesinin ilk kez
Karel Čapek
Karel Čapek
tarafından
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
R. U. R. Rossum’un Uluslararası Robotları
adlı bilim-kurgu oyununda kullanılması ve o robotların günlük hayatımızdaki yeri gibi birçok örnek verilebilir bu ilham kaynaklarına. Jetgiller’deki evin robot hizmetlisi Rosie ile şu anda evlerimizde kullandığımız robot süpürge arasındaki fark en fazla ne olabilir ki? Birkaç yazılımsal kodlama belki de... Bilim-kurgunun bilime ilham olduğu yadsınamaz bir gerçek. Aynı zamanda robotlara ve yapay zekâlara değinen, onları arka planda veya ön planda tutarak işleyen birçok bilim-kurgu eseri vardır edebiyatta. Bunlardan da birkaç tane örnek vermek gerekirse;
Erewhon
Erewhon
,
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
,
2001: Bir Uzay Destanı
2001: Bir Uzay Destanı
,
Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
,
Ben Robot
Ben Robot
,
Tüm Sistemler Çöktü
Tüm Sistemler Çöktü
ve
Ann Leckie
Ann Leckie
’nin Radch İmparatorluğu Serisi (
Adalet
Adalet
,
Kudret
Kudret
ve
Merhamet
Merhamet
) gibi eserleri sayabiliriz. ''Bilimin ışığından ayrılan koyunu karanlıkta kurnaz kurtlar kapar.'' Yapay Zekânın Bilince Evrimi: Yapay Dünya Kolonisi
Umut Orhan
Umut Orhan
’ın romanına gelecek olursam, yapay zekâ, bilinç, bilim, evrim, teknoloji, sosyoloji ve felsefe gibi temaları aynı pota altında eriterek okuyucuya sunduğunu söylemek pek mümkün. Kitabın daha ilk bölümünde ‘’Acaba ileride bedensiz bir bilinç üretme ihtimallerimiz var mı?’’, ‘’Evren içinde yaşayan bilinçler olarak evren üstü bir şeyi hayal edebilecek miyiz?’’, ‘’İnsanın hisleriyle algıladığı evren aslında sahte bir simülasyon ortamı olabilir mi?’’, ‘’Mutlak güce sahip bir bilinç olabilir mi?’’ gibi gayet felsefi ve bilimsel anlamda oldukça derin soruların eşlik ettiği ve bir profesör ile bir yapay zekâ arasında geçen harika bir diyalog karşılıyor bizi. İlerleyen bölümlerde ise bu sorulara yavaş yavaş cevaplar bulmaya çalışıyoruz. Bu soruların ilham kaynağının matematikçi ve aynı zamanda bilgisayar biliminin kurucusu sayılan Alan Turing’in etkisi olduğunu düşünüyorum açıkçası. Çünkü Turing de geliştirmiş olduğu Turing testi ile makinelerin ve bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda belli başlı kriterler öne sürmüştü. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Alan Turing‘in “makineler düşünebilir mi?” sorusunu sormasıyla beraber bilgisayarlara dair her şey yeniden şekillenmeye başlamış oldu. Bundan böyle makineler düşünsel işlerde de insanlara yardım edebilir miydi? Çalışmalar bu sorudan hareketle başladı ve yapay zekâ kavramına kadar ilerledi. Kitabı okurken aklımın bir ucunda bu tarz düşünceler dolaşıp durdu. Konudan çok fazla sapmadan kitabın içeriğinden devam etmek istiyorum; insanoğlunun açgözlülüğü ve gafleti sebebiyle dünyadaki yaşam son bulmuştur. İnsanlar hayatta kalabilmek adına, üzerinde yaşayabildikleri ve uzayda yol alabildikleri devasa uzay gemileri tasarlamışlardır ve bu gemilere de ‘’yapay-dünya’’ isimlerini vermişlerdir. Ve bu her bir yapay-dünya gemisi, kendini yöneten bir yapay zekâya/bilince sahiptir. Zamanla bu gemilerden bazıları gittikleri bölgelerde yok olmuşlar, bazılarındansa haber alınamamıştır. Zaman içerisinde uzayın gizemlerine karşı varlığını koruyabilen ve kitabın büyük bir bölümünde isimlerini çokça duyacağımız iki yapay-dünya kalmıştır geriye: C11 ve U78. Evrende iletişimi kesilmiş başka yapay-dünyalar da var mıdır? Bu yapay-dünyalara kendi fikirlerini üretebilecek bilinçler verilirse ne olur? Hikayenin devamında da ilk bölümdeki soruları destekleyen acabalarla dolu gayet akıcı bir anlatım bizi beklemekte. ''Evren bile vazgeçti insandan. Sen de kimsin?'' Ben şahsen okurken müthiş bir keyif aldım. Gerek Umut Orhan’ın kullanmış olduğu terminoloji, gerek açıklayıcı ve heyecan dolu anlatım biçimi, gerekse de özgün ve işinin ehli yorumları, eleştirileri bu keyfi almamda epey büyük bir rol oynadı. Kitabın sonu, devamının olacağı konusunda okurlara göz kırpıyor ve bu çok sevindirici bir haber. Umarım Orhan’ın elinden daha fazla kurgu kitap okuyabiliriz. Bizim neden yerli Asimovumuz olmasın? Neden yerli bilim-kurgu kültürümüz daha da gelişmesin? Bence bunlar mümkün. Yerli bilim-kurgu yükseliyor ve yükselmeye devam edecek. Keyifli okumalar herkese! ''Bilinç hep merak eder...''
Yapay Dünya Kolonisi
Yapay Dünya KolonisiUmut Orhan · İskenderiye Kitap · 202193 okunma
··
2.879 görüntüleme
Nurettin Polat okurunun profil resmi
Teşekkürler güzel bir inceleme olmuş.
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim, keyifli okumalar. ^^
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.