Gönderi

600 syf.
·
Puan vermedi
Serinin Şahmeran kitabına da yazdığım gibi. Hiçbir olayda farklılık yok. ( Katil betimlemeleri, Doğa'nın Stockholm Sendromu adı altında yapılan "kadını yerme" olayları..) Ediz Çağıran. Ne kadar havalı bir isim. Herşey ona boyun eğmek zorunda gibi lanse edilen bir karakter. Psikolojik olarak tamamen bitmiş, şizofren bir erkek. Doğa Güngör. Sırf intikam uğruna heba edilen bir genç kız. Doğa, kendine tecavüz etmek isteyen + öldürmek isteyen kişiye; sadece gözleri çimen yeşili, "onun hiçbir suçu yok" diye diye Ediz'e aşık bir kız. Kitapta geçen bir yer hakkında inceleme yapmak istiyorum: "Sen", diye hırladı gözlerinde bir katliam havasıyla, "gözümün önünden bir saniye bile ayrılırsan yapacaklarımı tahmin bile edemezsin!" "Rahat bırak artık beni!" diye bağırdım hıçkırarak. "Beni mahvettin daha ne istiyorsun?" "Hiçbir şey istemiyorum! Sadece yanımda duracaksın! Başka hiçbir halt istemiyorum!" (...) "Senden nefret ediyorum!" {Veyl, syf. 238} Ve başka bir yeri daha alıntılamak istiyorum: "Ediz Çağıran... Tek kurşunun sahibi. Bu oyunun sahibi. Acı dolu bir geçmişin sahibi. İçimdeki şefkatin sahibi. İçimdeki korkunun sahibi. İlk öpücüğümün sahibi. Bana kendimi güvende hissettiren kolların sahibi... " {Veyl kitabının cildinin iç kısmında yazıyor.} Sizce Doğa karakterine yapılan yani bir kadın karaktere yapılan onca eziyete rağmen, yazarın da dahil olmak üzere "yeşil gözlü güzel katil" inize hayranlık duymanız ne derece doğru? Twitter'da hashtag yapıp, tecavüz cinayettir diyen yazar; kitabında neden bunu normalleştiriyor? Okumayın, okutturmayın! Ülkemizin ve milletimizin parlak nesillere ihtiyacı var.
Yabancı - Veyl
Yabancı - VeylÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20174,685 okunma
·
1 artı 1'leme
·
238 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.