Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Gönderi
·
Puan vermedi
Teknik Algı: Derin Öğrenme
༄ ༄ ༄
Algılama, tanımlama, kodlama ve depolama süreçlerin endüstrinin, ekonominin, toplumun, kültürün her veçhesinde teknik inovasyonun sıçramalarına bazen fark ederek bazen de fark etmeyerek, bir parçası olmuş durumdayız. Yükselen donanım ve yazılımlarla yapay sinir ağları ve derin öğrenme çalışmalarıyla yapay zekâ aygıtını her yerde görmeye başladık. Bu durum aslında başlangıç evresinin küçük bir dönemi. Keza öngörüler ve teknik gelişmeler, yapay zekanın işlev ve donanımlarını iyiden iyiye yükseltecektir.
Silikon Vadisi merkezli bir yazılım geliştirme şirketinin kurucusu olan Martin Ford; Robotların Yükselişi, Zekânın Mimarları ve Tüneldeki Işıklar kitabın yazarıdır. Dijital çağın gelişmesiyle yapay zekanın varlığı hayatın her alanında varlığını hissettirme başlarken; yapay zekanın varlığı ve ne anlama gelmekte, geleceğin şekillenmesi için ne yapılmalı, konularında bir anlam arayışı olan “Robotların İktidarı” kitabı kılavuz görevini üstlenmekte. Ortaya çıkan yıkım, yapay zeka: yeni elektrik, kamu hizmeti olarak yapay zeka, yapay zekanın ekonomik geleceği, Çin ve yapay zekâ’nın gözetim devletinin yükselişi konu ve başlıklarıyla “Robotların Yükselişi” sekiz bölüm işlenmekte “Yapay Zekâ dünyaya nasıl hükmedecek?” sorusuna cevap aramaktadır.
Yapay zekanın alt yapısı donanım ve yazılım hususunda Ford; derin sinir ağı pratik uygulamalarla “kapsamlı derin öğrenme” hususunda “Yeni Elektrik” başlığında bu hususu açıklamaya çalışmakta. Derin öğrenme teknolojisi ile güçlü mikroişlemci çip geliştirme aşamaları akıllı telefonlarda, sürücüsüz arabalarda, robotlarda, birinci sınıf bilgisayarlarda geniş bir aygıt yelpazesinden bahsetmekle birlikte “Nöromorfik” yani sinir hücrelerini taklit eden bu yeni tasarımla ilişkilerini ele almaktadır. Dijital işleyişin depolanma görevini yerine getirecek “bulut bilişim” endüstriyel gelişim süreci ve saha faaliyetlerini yine bu “yeni elektrik” başlığında incelemekte. TensorFlow ve PyTroch gibi platformların derin öğrenme sistemlerinin bulut tabanlı yapay zekânın genel bir kamu hizmetine evrimine “yapay zekânın demokratikleşmesi” başlığında değinilmektir. On yıllar içinde gerçekleşmesi muhtemel olarak görülen ekonomi ve toplumu dönüşüme tabi tutacak yapay zekanın evrensel bir kamu hizmetinin her işletmeye, her kuruluşa ve her haneye ulaşımının mümkün ve olası yönleri Ford, “Yeni Elektrik” başlığında anlatmaktadır.
Robotik otomasyonun kullanım alanları olarak ev ortamı, depolar, fabrikalar, market ve fast food sektörü sahalarında, insan yerini mekanik hizmetin alması yönünde çalışmalar yapılmakta. Bu süreç insan iş gücünün robotik iş gücünün yerini alması, hususunda yapılan çalışmaların uzun bir sürecidir. Ford bu sürecin başka bir alanı olan sağlık ve ulaşımı da ekleyerek, yapay zekanın birçok sahada varlığı ve işlevini anlamamız ve muhtemel olumlu, olumsuz sonuçlar hakkında açıklamalar yapmaktadır.
Bilişsel davranış ve duyuşsal algılayış potansiyeline yapay zekanın sahip olması mümkün olabilir mi, mümkün olursa sonuçları ve getirdikleri neler olur? İnsan işlevinin potansiyeline yakın bir yapay zekâ ve robotik otomasyon çalışmaları azimle devam etmekte. Ford, “Zeki Makineler Kurma Seferi” kısmında bu çalışmaların temelleri 1950’lerde atıldığını, Alan Turing’in “Bilişim Makineleri ve Zekâ” bilimsel makalesinde “Makineler Düşünebilir mi?” sorusuna cevap aramak için bir test geliştirdiğini, söyler. Yapay sinir ağları, derin öğrenme gibi yapay zekâ alanı on yıllar boyunca ani yükseliş ve düşüşlerle ilerledi.
Biyolojik nöronların yapısal ve işlevsel özellikleri çözülemeyecek ayrıntılarla ve tarifi zor özelliklerle doludur. Bilimsel teknikler ve algı seviyemizin dışında olan biyolojik insan nöronları güncel araştırmalarla üç parçadan oluşur:
- Dendrit: Nöronda diğer nörondan alınan elektrokimyasal uyartının somaya(hücre gövdesine) iletilmesini sağlayan, dal benzeri yapılardır.
- Akson(Sinir Lifi): Nöronun diğer nöronlara giden sinyali aktarmasına yarayıp, uzun ince, tek bir iplikçiktir. Bilgiyi farklı sinir hücrelerine, kaslara, bezlere iletmesidir.
- Soma(Perikaryon, Nörositon, Hücre Gövdesi): Nöronun onun içeren çekirdeğini hücrenin kalıtsal bilgiler içerir ve hücrenin büyüme ve üreme kontrol eder.
Biyolojik nöronlara benzer yapay nöron temel planı 1940’larda oluşturuldu. Bu çalışmaların yapay sinir ağı çalışmalarıyla gelişti. İnsan düzeyinde yapay zekâ üretme hakkındaki bilgileri Ford, kitabın beşinci kısmında bilimsel süreçleri ayrıntılı ele almaktadır.
Yapay zekânın fayda sunma potansiyeli sağlık, bilimsel araştırma, çok geniş tabanlı teknik inovasyon, üretim gibi alanlarda faydası olacağı su götürmez bir gerçektir. Fakat! Yapay zekânın endüstrinin, ekonominin, toplumun, kültürün her veçhesinde spesifik uygulama patlamasıyla göreceğimiz, aşikâr. Ford, “İşlerin Kayboluşu ve Yapay Zekânın Ekonomik Sonuçları”, “Çin ve Yapay Zekâ Gözetim Devletinin Yükselişi” ve “Yapay Zekânın Riskleri” ile kitabın son üç başlığında yapay zekânın emsalsiz zorlukları ve tehlikeleri olası ihtimâllerini ele almakta. Yapay zekanın karanlık tarafında işlerimizi, ekonomiyi, kişisel gizlilik ve güvenliğimizi, demokratik sistemi hatta uygarlığın ta kendisini etkileyecektir.
Yapay zekâ teknolojisiyle yüz tanıma, yoldaki yayaları yürüyüş biçimleriyle veya kıyafetlerine göre tespit eden diğer izleme teknikleriyle kişisel gizlilik ve güvenlik endüstriyel bir gücün eline geçmesi, muhtemeldir. Ford, kitabın yedinci başlığında Çin devletinin Sincan Özerk Belgesinde Uygurların yaşadığı Kaşgar gibi önemli şehirlerinde her yerinde kamera koyularak, denetim noktalarında yüz tanıma sistemlerince kimlik tespitleri yapmasıyla; yapay zekâ imkanlarıyla baskıcı bir gözetim devleti inşa ettiğini, anlatmakta. Görüntü kaydetme, izleme ve yüz tanıma teknik yapay zekâ işlevleriyle gözetim devletinin günümüzdeki örneği olan Çin’i yeni tehlikelerini anlatmaktadır.
Yapay sinir ağları, derin öğrenme çalışmaların yapay zekânın birer bilimsel serüvenidir. Yapay Zekâ Teknolojik çalışmaların aydınlık ve karanlık yüzü iki yönlü bir hakikattir. Silikon Vadisi merkezli bir yazılım geliştirme şirketinin kurucusu olan Martin Ford; yapay zekânın bilimsel serüveni ve aydınlık yüzünü “Robotların İktidarı” kitabının ilk beş başlığında anlatmakta. Yapay zekânın ekonomik yönüyle insan işlerinin kayboluşunu, denetim ve gözetim teknolojisiyle Çin gözetim devletiyle kişisel gizlilik ve güvenlik tehlike altına girmesini ve yapay zekâ'nın karanlık diğer risklerini kitabın son üç başlığında anlatmaktadır.
Kitabın Künyesi: Martin Ford, Robotların İktidarı – Yapay Zekâ Dünyaya Nasıl Hükmedecek?, çev. Kadir Yiğit Us, Kronik Yayınları, İş Dünyası Kitaplığı-15, 1. Baskı Ağustos 2022 İstanbul, 325 sayfa.
Yunus Özdemir
·
467 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.