Gönderi

416 syf.
·
Not rated
Uzun bir aradan sonra yeniden bir inceleme yazısı yazacağım. Normalde de iyi olmasam da daha da paslanmış olabilirim, lütfen beni mazur görün. Her zamanki gibi kitapla tanışma hikayemden bahsedeceğim. Normalde kitap kapağı ilginç gelen, bir iletide gördüğüm alıntıların hoşuma gitmesi gibi garip nedenlerle alırdım fakat bu sefer direkt konusu ilginç geldi ve aldım. Konusuna gelecek olursak da ana karakterimiz şizofren bir kız. Yıllar önce bir markette bir çocukla tanışır fakat çocuk aniden ortadan kaybolur. Kız yeni bir liseye başladığında ilk gün ise o çocuğa çok benzeyen birisini görür. Gördüğü halüsinasyon mudur yoksa gerçekten var mıdır? Dediğim gibi konusu ilginç geldi, psikolojiyle de hafiften olsa da bir ilgim var ve işin içine biraz gizem katılınca da almaktan çekinmedim. Kitap genç kurgu türüne ait fakat daha önce bu türden okuyup beğendiğim kitaplar olunca da pek yaş grubuna aldırmadan okumaya karar verdim. Ancak... Sonuç bir hüsrandı. Genç kurguları severim ancak bu sınıfın yeni kızı, gizemli kötü çocuk aşk ilişkisi olduğunda biraz işler değişiyor. İlk sayfalarda "bıraksam mı ki?" gibi bir düşünce bile geçirdim aklımdan fakat kitap bırakma huyum olmadığı için devam ettim. Ayrıca bu tür daha önce okuyup hoşuma gidenler (Sadece Ölüler Sır Tutabilir, Birimiz Yalan Söylüyor gibi) de olmuştu. Tamam psikoloji kısmını bırak ve oku... Yine olmadı. Yazar her şeyi öyle üstünkörü bir senaryo ile yazmış ki bir türlü kitap beni içine çekemedi. Bitirdim bitirmesine ama okurken ben de bittim. Sonra dedim hadi belki benim görmediğim kısımlar olabilir, incelemelerini okuyayım, okuduğum incelemeler de "Böyle bir konuya değindiğiniz için teşekkürler !!" (hakkını yememek için söylüyorum bazıları zaten yanlışlarını yazmıştı) tarzında. Ciddi misiniz? Şizofreni böyle bir şey değil, bunu anlamak için iki dakikalık bir Google araştırması bile yeter. Belki yazarın genç yaşta yazmasından tecrübesizliğine denk gelmiştir bilemiyorum, ama şizofreni aklından kişi uydurma ile ilgili bir hastalık değildir. Hatta yazar sanrı ile halüsinasyon kavramlarını da harmanlamış. Annesi ile kızın "Mezar Kazıcı" ismini taktığı terapisti sürekli telefonda dedikoducu teyzeler gibi kızın durumunu tartışıyor. İlaçlar kızda mide bulantısı yapıyormuş, kız buna üzülüyor. Başka hiçbir yan etkisi kitapta yansıtılmamış. Hatta bırak ilaç yan etkisini şizofreni belirtileri bile yok, sadece sanrılar ve olmayan şeyler görme. Akıl karışıklığı, düşünce akışında bozulma, göz dalmaları, kendini toplumdan soyutlama... Bunların hiçbiri yok. Kızımız çok özel bir şizofreni türü yaşıyor, çok ilginç ilaçlar kullanıyor, o kadar ilginç ki almadığında yoksunluk belirtisi göstermiyor, annesi ise doz aşımı olur mu diye bakmadan unuttuysan al diye içiriyor kıza. Daha güçlü bir ilaç muhabbetine girmek bile istemiyorum bari doz arttırma deseydiniz. Onun dışında kötü çocuğumuzun da tabi acıklı bir öyküsü var. Spoiler olması endişesiyle yazmıyorum ama mantık hatalarıyla dolu, okursanız görürsünüz belki. Okulun kötü kızımızın bir hikayesi de var tabi ama bakmayın kitabın yarısını oluştursa bile o kadar yüzeysel değinilmiş ki anlatmaya değmez. Zaten bugüne kadar lise genç kurguları okuyup da normal öğretmenleri olan, garip kurallarsız, günlük sıradan olayların olduğu bir kitap okumadım. Ha belki öyle olsa okunmazdı, ilginçlik arardık ama en azından ilginç olsun diye malzeme katmayı bırakın lütfen. Bu kitap da maalesef o malzeme harmanlarını yapamamış. Ayrıca kitapta ilgimi çeken bir nokta daha var ki... Önemsiz olabilir ancak okurken rahatsız etti beni. Yazarımızın belli ki tarihe bir ilgisi var ancak kitap benim karşılaştığım en sıra dışı tarih ile ilgili konuşmalara sahip. Tarih mi biliyorsun? xx.xx.xxxx tarihinde ne oldu? x ülkesinin x. başkanının ebesi öldü. Tamam, abarttım ancak ne tür bir tarihçi sadece tarihlerle ilgilenir ki? Tarih ile ilgim çok yok ama olaylar eğer x savaşını bu taraf değil de burası kazansaydı ne değişirdi, yeni keşfedilen yazıtlar, eserler, o dönemin etik ilkeleri ile günümüz etik değerleri arasındaki değişimler falan daha çok tarihin konusu olmaz mı? Tarih-olay, başkan-başkanın annesinin tam adı soru cevap diyalogları. Gerçekten garip geldi benim için bilmem siz ne düşünürsünüz. Kısaca, bir kitap için, özellikle para verip kitaplığıma koyduğum bir kitap için bunu söylemek zor olsa da ben beğenmedim. Belki siz beğenebilirsiniz, zevkler- renkler meselesi ancak lütfen bu kitabı şizofreni için okuyorsanız, ya da bu kitabı okuduktan sonra şizofreni ile ilgili bilgi sahibi oldum diyorsanız, işte bunu yapmayın. Yine okunabilir kitap belki, böyle yoğun bir iş döneminde kafa dağıtmalık bir şeyler istiyorsanız yine bir gideri olabilir diye düşünüyorum. Bir iki çizdiğim alıntım da oldu. Ama özellikle almanıza da gerek olmadığını düşünüyorum bunun gibi kurguların çoğunu Tumblr, Wattpad, Ao3'te falan da bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Neden bu kadar ünlü olmuş anlayamadığım bir kitap oldu maalesef ki. Umarım çok fazla abarttığım bir eleştiri olmamıştır. Beğenmedim ben, beğenenlerin ise affına sığınıyorum sonuçta bir edebi eser değil, zevkler farklı olabilir. Okuyacaklara iyi okumalar diliyorum (çoktan okumuş olanlar beğenmediyseniz yalnız değilsiniz).
Seni Ben Uydurdum
Seni Ben UydurdumFrancesca Zappia · Pegasus Yayınları · 2017413 okunma
·
147 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.