Gönderi

912 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 24 days
Mutlaka okunması gerek
912 sayfalık kitabın 850 sayfası muazzam bir roman.Geri kalan; çevirmene notlar ve kavramları açıklayan sözlük bölümlerinden oluşuyor. Gıovannı Scognamıllo'nun yazdığı bir önsöz'ü de eklemek gerek tabi buna.. Kitapta üç ana karakterin gönüllü olarak yaratıkları bir olgu-hayal kavram üçlemesi var.... Casabuon-hikayenin anlatıcısı-Ortaçağ Avrupa Tarihi bölümünü bitirmek üzere olan bir üniversite öğrencisidir.Tez konusu ''Tapınak Şövalyeleridir''Tezini hazırlamak amacıyla çeşitli kaynaklardan yararlamak adına kütüphanelerden ve de yayın evlerinin bastığı kaynaklardan olabildiğince yararlanıp ''destansı''bir tez yazmaya karar verir. Bir barda karşılaştığı yayın evi editörü Belbo'yla ''tapınak tarihi''ve tabi ki ''şövalyelik ''üzerine yarı şaka yarı ciddi bir sohbette girişir. Belbo,Casabuon'un enerjisine ve bilgisine hayranlık ve gıbtayla bakar.Ta ki barın boşalması için başvurulan yönteme kadar 'hoş sohbet devam ederler konuşmalarına... Mussolini iktitarının geride bıraktıklarıyla yaşayan 'günümüz' İtalya'sı çok değişmiştir Belbo için.Şiddet hep vardır,baskı altında yaşamak ya korkar olmayı, terk etmeyi ya da kahraman olmayı, ölmeyi gerektirir.Belbo iki seçeneğinde kendini yansıtmadığını düşünür içten içe.... Dotavelli kendi halinde iş-ev,ev -iş arasında gidip gelen dinler tarihi ile ilgilenen bir çevirmen ve editördür. Belbo ve Dotavellli Casabuon'a tezinde yardım etmek istedikleri için onun yayın evinde çalışmasını sağarlar.Bu çalışma Casabuon'a hem profesyonel olmayı sağlayan bir iş,hemde yayım dünyasının nasıl işlediği hakkında bir fikir verecektir ileride... Yayın evine Ardendde isminde biri telefon edip elinde tapınakçılara ilgili hiç kimsenin bilmediği bir belge olduğunu ve bunu kendi dosyası ile yayımlamak istediğini söyleyinceye kadar her şey doğal seyrini izler.Casabuon yıllık teknoloji devrimi kitabının tasarıları için müzeleri dolaşıp resim seçer.Belbo ve Dotavelli ders kitaplarındaki yazım yanlışlarını düzeltir. bolca öykü okur.Bu öyküler genelde b.g.k.k.y.lardır. Bir otel lobisinde emekli asker Ardendde; karşısında Casabuon ve Belbo. Tapınakçıların bu güne kadar bilinmeyen bir sırları olması ve bunun yayın evlerinde kitaplaştırılarak yayımlanmasının istenmesi Belboyu heyecanlandırır; Casabuon'u telaşlandırır. Çünkü bilinmeyeni içinde fazlaca barındırır. Ardendde Balbo tarafından dosyayı kendilerine vermesi için ikna edilir sonunda.İki editör ellerinde tapınakçı gizemiyle ilgili bir dosya patronun kapısını çalar.Yayın evi sahibi istek ve hevesle dosyayı kitaplaştırmak ister.Bir şartla;kitap b.g.k.k.y. olursa.... Ertesi gün..Sabahın erken saatleri...Yayın evine gelen bir telefon...Arayan İtalyan polisidir.Casabuon ve Belbo muhtemel cinayet şüphelisidir.işin tuhaf tarafı otel odası dağılmış, ortalık kan içinde fakat ceset hiç bir yerde yok. Casabuon hem korkmuş,hem çekinceler içinde ama en çok ta aşık olarak ayrılır yayın evinden ve ülkeden. Hayatının en gerçek tecrübesini yaşayacağını bilmeden..... Aradan zaman geçmiş;ülke şartları devinimleşmiş ,ekonomi uçmuş,insanlar daha bir kormuş görünürler. Casabuon'a .Tüm sektörler gibi yayıncılıkta nasiplenmiştir bu kısır döngüden.Sektör bölünmüş, yayımcılar,yazarlar şuncu buncu dur artık. Fazla düşünülmemiş, yüzeysel işlenmiş,istif yapılan konular vardır ortalıkta.... Durum bu iken Belbo bir teklifte bulunur.Büyü ,gizem, bilinmeyen üzerine yarı bilimsel makaleler derlenip bir seri giz kitap serisine başlanacaktır. Serinin ilk kitabı da 'Tapınak Şövalyeleridir' Böylece yıllar önce elde ettikleri dosya yine ortaya çıkar. Dotavelli, Casabuon,Belbo dosyayı incelerken bazı sorular yine kafalarına takılır.Sorular hep aynı;cevaplarda öyle. Dokuz şövalye Haçlı Seferleri'nin başlamasından çok kısa bir süre önce Hugues de Payens önderliğinde Avrupa Hristiyan Birliği'ni korumak amacıyla kurulmuştu. bu dokuz kişilik ekip 1118 yılının sonunda Küdüs'ün kapısından ilk girenlerdendi. Kansız ve kılıçsız Kudüs'ü nasıl ele geçirmişler,nasıl kısa zamanda maddi imkanlarını artırdılar. Bürokrasilerinin sırları nelerdi,yakışıklı Philippe'nin yardımına koşarken nasıl aniden düşmanlaştırıldılar. Philippe şövalyeleri tapınma törenlerindeki sapkınlık,eşcinsellik dedikoduları için mi kafirlikle suçlamıştı. Törenlerde bir alay hakaret özellikle mi yapılıyordu.Amaç neydi ve en önemlisi yakalanmaları için emir çıkaran Phİlippe 'ye neden teslim oldular, neden kaçmadılar.Neden yakıldılar.....Mal varlıklarına ne oldu...bu kez cevabı kurgulanacak bir oyunun içinde buldular kendilerini.Hep birlikte karar verdiler bunu oynamaya.. Oyun gibi başlayan bu olay zamanla üçünün de hayatlarına etkiledi. Belbo yazabildiğini anladı bu onun; biricik savunmasını belkide elinden alacaktı. Casabuon analitik düşündüğünü fark etti onun gözünde her şey olabilir kaldı.Kavramların sözcüklerin ardındakini düşünmesi bilinçatının hareketlenmesinde etkili oldu belki. Dotavelli en iyi bildiğini sandığı şeyi bilmediğini dahası öğrenmek için çabalamadığını fark etti . Araştırmanın kendine kalan kısmını öğren; ortaya bir hipotez koy; bildiklerimizi beraber kurgulayalım ...Nasıl olsa gerçeği biliyoruz..... Olaylar varsayımlarla çözümledikçe, yeni kuramlar çıktı ortaya tek haçlı seferleriyle kalınmadı yani.....Dört mukaddes kitaptan önce insanoğlu neye inanırdı...ilk insan nasıl günahkar olurdu. ....şeytancılık kavramı ne zaman ortaya çıktı.Kabala öğretisinin gerçek amacı misyonerlik olabilir mi...Müslümanlık şövalyelere sanıldığından daha çok etki etmiş olabilir mi ,mezheplerin ortaya çıkışıyla geçmiş yılların siyasi olaylarının bir kesişim notası var mı.inanmak nasıl oldu. ...ve tabi ki tapınakçıların tüm bu sorulara ilgisi nasıl ortaya çıktı..... hangisinin bilinç altı etkilemedi ki bu oyundan.Ama daha fenası bu oyunu ciddiye alıp Casabuon. Belbo ve dotavelli'nin peşine takılanlar oldu.Sorular ve verilen cevaplar bir kurgu olmaktan çıkmıştı artık. İsteseler de vazgeçemezlerdi bundan çünkü gizi çözmüşlerdi fark etmeden.Gizem onlardan değerli gördükleri ne varsa götürmüştü ama.. Hikayenin sonunda okuyucuya kalanlar; -Hangi ülkede yaşarsanız yaşayın kesinlikle sorgulamayın .Sorguladıklarınızın bir sınırı olmasına,herkesçe kabul edilenler olmasına önem verin -Hepimizin aslında kurguladığı bir olay, tavır, hayat var.Duvarımız da ki en ufak taşı bile çeksek duvarın altında kalacağımızı biliyoruz Edebi dili,kelime hazinesi, gerçekliğe nerde ise yaklaşan kurgusu anlatım tarzı rahatsız ediciliği, çizgi ötesi görüşü çok çok güzel bir kitap... yirmi yaş üstü için önerilir..........
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20211,579 okunma
·
176 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.