Baş karakterimiz güzel, akıllı, zengin ve mutlu bir yaradılışı olan Emma Woodhouse. Elinde Eros'un oku olmasa da insanları birbiriyle tanıştırmakta, akıllarına düşürmekte, gözüne kestirdiği herkesin hayatına müdahale etmekte üstüne yok. Yaptığı çöpçatanlıklara rağmen kendisi evlenmeyi düşünmüyor. Çünkü kadınları evlenmeye teşvik eden malum sebepler onun için geçerli değil. O servet istemiyor, iş istemiyor, güç istemiyor. İstediği tek şey aşk, ki o da kendi tabiatına aykırı... Sadece kişilik özelliklerini mi okuyoruz? Tabii ki hayır. Emma kendi düşüncelerini insanlara empoze ederken verdiği öncelik her zaman sosyal statü oluyor. Makam, mevkii ve soyluluk. Hemen hemen dünya klasiklerinin hepsinde okuduğumuz insanların birbiri arasında olan sınıf farkı burada da her fırsatta karşımıza çıkıyor. Aldıkları eğitim, mirasları, taşıdıkları soyadı, kişiliklerinden, karakterlerinden, fikirlerinden, ideallerinden, görüşlerinden çok daha önemli. Çünkü itibar görecek olan isimleri, gerisi teferruat. Hal böyle olunca dönemin yaşam standartlarını da okumuş oluyoruz. İki kadın karakter okuyoruz. Biri son derece baskın, doğru ya da yanlış ne istediğini bilen, sadece kendisinin değil başkalarının hayatlarını da idare etmeye cüret edebilecek kadar kendinden emin... Diğeri farklı yaşamından dolayı idare edilmekte bir sakınca görmeyen, kabul görülmek için çevresini ve davranışlarını değiştiren, hatta başkasının yönlendirmesiyle aşık olabilen… Kadın değer görmek, sınıf atlamak istiyorsa ismi itibar gören bir eşi olmak zorunda diyen… Her ikisiyle de duygusal bağ kurarsanız elbette sebepleri çıkar ortaya; kimini sever, kimine kızarsınız orası ayrı. Ama çizilen portre bu. Dönem kitapları çok hoşuma gidiyor ve bu kitabı da oldukça sevdim. Keyifli okumalar.

EmmaJane Austen · Can Yayınları · 201810.3k okunma

·

210 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem Gülcan