Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eşitlik nedir?
Yaşamda herkesin eşitlendiği anları seviyorum. Yağmur herkesi eşit ıslatır, rüzgar herkese aynı eser, güneş kimseyi ayırmaz. Ve ölüm azmış üstünlüğe son vererek kalıcı eşitliği sağlar. Hepsinin doğal olması çok şaşırtıcı gelebilir. Çünkü biz kendimizi taptığımız insanlarla, ideoljilerle, nesnelerin sahipliği ile birini diğerine üstün görerek eşitliği bozan anlayışı yaşam sanan iğrenç bir dünyanın içinde doğal olan her olguya uzak yaşıyoruz. Eşitlendiğimizi öldüğümüzde bile anlamadan bu dünyadan yok olup gidiyoruz. Çünkü doğasına uygun insan yetiştirmiyor ve yaşam şansı kimseye vermiyoruz. İnsanın kendisine ve yaşadığı doğaya aykırı her faaliyeti, çabayı, niyeti yasalarla koruyarak insanı aleyhine olan bir yaşamın içinde harcıyoruz. Çıplak doğduğumuz gün bile eşit değiliz. Hiçbir çocuk dünyaya borçlu geldiğini bilmiyor. Büyüklerin biriktirdiği borçları ödesin diye çocuklar dünyaya getiriyor ve büyütüyoruz. Ve büyükleri kandırarak borclandıran tefeci zihniyetlerin ürettiği fanatik ideolojilerin yılmaz savunucusu olsun diye çocuklarımızı bu insafsızlığın insafına gönüllü terk ediyoruz. ✓ Çocuklarımız holdinglerde çalışıyor diye gurur duyuyoruz. Oysa her holding sömürgeyi kurumsallaştırmış yapılardır. ✓ Bir cemaatin mensubu olmayı marifet sayıyoruz. Oysa cemaatler dini kullanarak parayı kontrol eden çalışmadan başkalarının sırtından geçinenlerin yapılardır. ✓ Bir siyasi ideolojinin ateşli taraftarı olmayı dünya görüşü ile karıştırıyoruz. Oysa sömürgeci, ırkçı ve mezhepçi olan ideolojiler dünya görüşü olarak kabul edilebilir mi? Holdingler, cemaatler ve siyasi ideolojilerin tamamı batı emperyalizminin taşeronlarıdır. Batı emperyalizmi doğuda yaşayan ulusları o ulusları yönetmesi için diktatörleri iş başına getirerek kendi çıkarına kullanıp sömürerek bu ganimeti kendi uluslarıyla paylaşarak yaşadığı refaha dünyanın her yerinde yaşayan insanı kendilerine özendiren ve bu sömürgenin bir askeri olmak adına her toplumdan insanı sahiplenerek kullanan kötü niyetli bir şer işbirliğidir. Doğu'da her diktatörü ülkeyi batı emperyalizminin sömürgesi yapsın diye halk seçer. Batı'da ise doğuyu sömürecek her sömürgeci iktidarı yine halk seçer. Bugün dünyanın hiçbir ülkesinde demokrasi yoktur. İkiyüzlülük demokrasi olarak satılmaktadır. Bir asır önce Mustafa Kemal Atatürk ve Türk ulusu Anadolu'da batı sömürgesine son vererek insanlık adına doğuda devrim yapan örnek dünya görüşü geliştiren tek ulustu. Atatürk'ün yaşama veda ettiği günden bugüne insanlığın tek umudu bu devrimi ve dünya görüşünü yok etmek için başta içimizde olmak üzere batı destekli tüm kötülükler bir araya gelerek bu devrimi yok etmeye doğunun işbirlikçi ve batının emrinde bir diktatöre teslim edilmiş ulusun olanaklarını ulusun aleyhine kullanan ve pazarlık konusu yaparak dayatmacı bir düzen kurmak istediler. Bugün hayli de yol aldılar. Hatta bunu sürdürebilir yapmak adına halkı kandırarak kim kazanır ise kazansın kendilerine hizmet etsinler diye sahaya sayısızca siyasi parti ve işbirlikçi sürdüler. Siyasi parti ve ideolojiler ile ülkeyi bölmek yetmedi ittifaklar ile bölerek yine kendilerine hizmet edecek olan farklıymış gibi niyetleri bize karşı kuşandırdılar. Atatürk'ün insanlık devrimi dışında her dünya görüşünü reddeden insanlığını kaybetmemiş ve eşitsizliği ortadan kaldıracak devrimi savunan insanları görmezden geldiler. Ummadıkları taş yine baş yaracak. İlk yenilgisini Anadolu'da Türk ulusundan alan batı emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri sonsuza kadar kaybedecekleri son yenilgilerini de Türk ulusundan alacaklar. Mustafa Kemal Atatürk yaşama veda ettikten sonra bile dünyada devlet yöneten ve sonsuza kadar yönetecek olan tek liderdir. Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri yenilmezdir. Dünyayı ve insanlığı kurtaracak tek çaredir. Batı emperyalizmi ile doğunun tek umudu Türk devriminin savaşını haklı olan yine kazanacaktır. Emperyalizm öldüğü gün kalıcı eşitlik dünyada sağlanmış olacak. ] Önder KARAÇAY [
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.