Gönderi

Bir dakika, izin verin de anlatayım şu öyküyü. Camilla Lopez adında bir kıza âşık oldum. Bir gece çalıştığı yere gittim ve karşımdaydı ve o günden beri o kızın güzelliğini her düşündüğümde boğulacak gibi olurum, Şimdi yazarken bile. Oradaydı, yanımda, bir birahanede garson, bana kahve getirdi ve ben kahveyi iğrenç buldum ve konuştuk. Sonra yine gittim oraya, sonra yine ve yine, ve bir süre sonra o kadar aşık oldum ki saçma sapan davranmaya başladım ona. Bu arada o başkasına aşıktı, çalıştığı Liberty Birahanesi'nin barmenine, barmenin ise ona tahammülü yoktu. Bu yüzden çıktı benimle, barmeni unutmak için, her yere geliyordu benimle ve deli oluyordum onun için, ben ona tutuldukça o da barmene tutuluyordu. Marijuana içmeye başladı. Bana da öğretti içmeyi. Sapıttı. Akıl hastanesine koydular. Bir ay kaldı orada. Çıktığında tekrar gördüm onu. Barmen Sammy'ye aşıktı hâlâ. Sammy'nin ona tahammülü yoktu. Tahammülü yoktu çünkü Camilla Meksikalı'ydı ve o Amerikalı'ydı, bu yüzden onu küçük görüyordu, bu işte öykü -Ramona teması, ama bu kez İtalyan kökenli bir Amerikalı anlatıyor, ve o, Bandini, bu kıza acıyor çünkü o da biliyor toplumsal önyargının nasıl bir şey olduğunu, ve kızı deli gibi seviyor ama kız onu anlamıyor. Bir yazar Bandini. Los Angeles'da bir başına. Soneler yazıyor kıza. Kız soneleri okuyup yırttıktan sonra sokağa fırlatıyor. Sokaktaki toza sorun, Liberty Birahanesi'nin talaşına sorun, o allahın cezası kirli talaşa sorun, üzerine küçük kâğıt parçaları düştüğünü söyleyecektir size, benim sonelerim işte onlar, çünkü sevmedi beni, onu eğlendiriyordum, ama o Amerikalı Sammy için çıldırıyordu.
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.