İnce Memed serisinin bu ikinci kitabında da macera hız kesmeden devam ediyor. Okuyanlar bilirler ki serinin ilk kitabı çok heyecanlı bir şekilde bitmişti ve bu kitapta da İnce Memed dağlara çıkıyor, nerede köylüye zulüm eden bir ağa varsa karşısına dikilip hesap soruyor ve yeniden evine, dağlara geri dönüyordu.
İlk kitap da daha çok İnce Memed etrafında dönsede olaylar bu kitabı
Yaşar Kemal köylü dayanışmalarına, ağa-köylü çatışmalarına ayırmış. Hükümetin ve candarmanın hep güçlünün yanında oldukları, köylüye zulüm eden ağalara el ayak olmaları ve Atatürk'ün "Köylü Milletin Efendisidir" sözüne rağmen devletin kaymakamının nasıl köylüden nefret ettiği, onları acınacak cahil asalaklar olarak görmesini de imalardan kaçınmayarak anlatmış.
Adana ya da daha doğrusu Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan okurlar bu kitabı okurken daha fazla zevk alacaklardır. Çünkü Yaşar Kemal bir çok bölüm girişini Çukurova ve çevre köylerini , dağlarını, ovalarını, köylülerini betimleyerek giriş yapıp sonra ana konulara giriş yapmış. Okurken Çukurova arazisi gözünüzde canlanıyor.
İlk 2 kitaptan sonra biraz ara vermek istiyordum okumaya, her ne kadar kişiler değişsede konu bütünlüğü hep aynı yere çıktığından uzun süreli okumalarda sıkıldım açıkçası ancak son 15 sayfası o kadar heyecanlıydı ki bir an önce seriye devam etmek geliyor içimden.
Neden peki konu bütünlüğü hep aynı sonuca varıyor diyorum çünkü kitap şu cümleden ibaret;
"Abdi gidince Hamza gelmese iş kolay... Bir Abdi gidiyor, bir Hamza geliyor. Her dövüş boşa. Koca Osman'ın Vayvay köyünün de dövüşleri boşa. Tez günde burasını bırakıp başka bir yere yerleşseler.. Başka bir yerde de karşılarına başka bir Ali Safa çıkmayacak mı?"
Son olarak yazıp yazmamakta kararsız kaldığım bir konu var o da şu, kitap da sürekli bir
Mustafa Kemal Atatürk'e laf çarpma var. Hiç alakasız bir yerde kendisinin Osmanlı'yı yıkarak ülkeyi batılılara sattığı, ya da kendisine mavi gözlü şeytan lakabı takıldığı, sağ kolu olan Arif Saim bey'in zorla köylülerin topraklarını gasp edip Paşa'ya hediye etme gayretleri, İnce Memed'den Ankara'daki Paşa'nın bile korktuğu vurgusu yer alıyor. Hadi Cumhuriyet yeni kurulmuş, geri kafalıların yeni Cumhuriyet'e karşı çıkmasını anlarım da sürekli konunun Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya getirilip kendisine hakaret edilmesini mantıksız buldum..
Belkide Atatürk kırmızı çizgim, okurken yanlış anlamış, gereksiz tepkiler vermiş de olabilirim.
Kitap içinden rahatsız olduğum bir kaç görsel de paylaştım;
hizliresim.com/g7sm0ezhizliresim.com/hrv6tcghizliresim.com/izyxvsv
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029.6k okunma
·
825 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
